23 Mayıs 2018 08:01

Menderes nehrindeki kirlilik binlerce balığı öldürdü

Menderes Nehri, binlerce yıldır yaşam kaynağıydı şimdi ölüm taşıyor.

Fotoğraf: EKODOSD

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından birisi olan Büyük Menderes Deltası yine toplu balık ölümleri ile gündemde. Deltanın Milli park koruması altındaki sınırları içerisinden geçen tahliye kanalında, binlerce balık ve su canlısı yaşamını yitirdi. Tahliye kanalının Büyük Menderes Nehri ile birleşerek denize aktığı alan boyunca ölü balıklar suyun yüzeyini kapladı.

Bölgede faaliyet gösteren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) benzer balık ölümlerinin hemen her yıl yaşandığını dile getirdi. Balık ölümlerinin yaşandığı kanalda Milli Park yetkilileri, Söke ve Didim Gıda, Tarım ve Hayvancılık şube müdürlüklerine bağlı su ürünleri uzmanları balıklardan ve sudan numuneler aldılar.

ÖLÜ BALIKLARI YİYEN KUŞLARA NE OLACAĞI BELİRSİZ

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, biyolojik çeşitlilik açısından bölgenin en zengin ve hassas alanlarından biri olan deltanın 256 çeşit kuş türüne ev sahipliği yaptığını belirtti. Sürücü, "Başta nesli küresel ölçekte tehlike altında bulunan tepeli pelikanlar olmak üzere birçok kuş türünün bayram yapmışçasına ölü balıkları yedikleri görüldü. Ölü balıkları yiyen kuşlarının akıbetinin ne olacağı belli değil" dedi.
Büyük Menderes Deltası’nda, nehrin geçtiği bu bölgenin çok hassas ekosistemleri barındırdığına dikkat çeken Sürücü, "Sudaki bu sorunun sonucunda sadece balıklar değil, nehir ekosisteminde yaşayan diğer canlılar da olumsuz etkilenecektir. Türkiye’nin en önemli sulak alanları arasında yer alan Büyük Menderes Deltası zengin türlere ev sahipliği yapmaktadır. Ancak tam ortasından geçen ve 584 km. havza boyunca kıvrılarak gelen Büyük Menderes Nehri ne yazık ki havzanın tüm kirliliğini buraya taşımaktadır. Menderesin kirliliğinin haricinde tahliye kanalı ise deyim yerindeyse su değil, zehir taşımaktadır. Bundan en çok delta ekosisteminde bulunan canlılar etkilenmekte ve deniz de kirletilmektedir" dedi.

KANAYAN YARA

Süraücü, sanayi atıkları, zirai ilaçlar, atık sularla sürekli kirletilen Büyük Menderes Nehri ve tahliye kanalının sorunlarının havza boyunca değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kanayan yara haline gelen Menderes kirliliği için havza koruma eylem planı ve nehir yönetim planlarının uygulamaya geçmesinin önemine vurgu yapan Sürücü, "Çevre kanunu ve bu kanuna bağlı su kirliliği kontrol yönetmeliği hükümleri çerçevesinde, evsel veya endüstriyel kaynaklı atıksu üreten faaliyetler denetlenmeli, arıtma tesisi kurma yükümlülüğü bulunan endüstriyel tesislere arıtma tesisleri kurdurulmalı, kuranların arıtmaları çalıştırılmalı, kirletenler hakkında gerekli uygulamalar mutlaka yapılmalıdır" dedi.

TÜRKİYE'NİN EN KİRLİ ÜÇÜNCÜ NEHRİ

Büyük Menderes 548 km uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun sekizinci nehri. Afyon Suçıkan mevkiinden doğan nehir, Uşak ve Denizli’den geçerek Aydın Söke'den Ege Denizine dökülüyor. Bin yıllardır geçtiği yerleşim yerlerine yaşam taşıyan nehire, Denizli ve Uşak illerinde deri, tekstil ve kentsel atıklar bırakılırken, Aydın'da ise jeotermal akışkanları, sanayi kuruluşlarının atıkları, maden tozları, zeytin karasuları, kentsel atıklar ve tarım ilaçları gelişigüzel boşaltılıyor. Nehrin suyu yıllardır dökülen bu kirleticiler nedeniyle dördüncü sınıf su kirlilik seviyesine ulaşmış durumda. Öyle ki kirlilik ölçümlerinde Büyük Menderes nehri Türkiye'nin en kirli üçüncü nehri haline geldi.

ÖNCEKİ HABER

Adana'da fabrika inşaatında elektrik akımına kapılan 2 işçi öldü

SONRAKİ HABER

Yakın Doğu Üniversitesi kadın basketbol şubesini kapattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...