13 Mayıs 2018 23:30

Kaos GL Medya Okulu: Mesele bir adım atmak ve mikrofon uzatmak

Kaos GL Derneği’nin 2015’ten beri Medya Okulu adı ile düzenlediği eğitimleri ve derneğin faaliyetlerini Yıldız Tar ile konuştuk.

Yıldız Tar

Ekran Görüntüsü Evrensel WebTV 5 Dakikada programından alınmıştır

Paylaş

Eren YILMAZ
İstanbul

Kaos GL Derneği, ‘Medya Okulu’ adıyla 2015’ten bu yana eğitimler düzenliyor. Atölyelerde hem LGBTİ+’ların kendi haberlerini yazmaları, kendi hikayelerini anlatmaları hedefleniyor, hem de medya okuryazarlığını geliştirerek gazetecilerle ve hak savunucularıyla ‘hak haberciliği’ tartışmaları yapılıyor. Derneğin Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar ile atölye çalışmaları ve Türkiye medyasında LGBTİ+’ların yer alma biçimleri hakkında konuştuk.

Kaos GL bir süredir ‘Medya Okulu’ adıyla atölyeler düzenliyor. Öncelikle bu atölyelerle neyi hedefliyorsunuz? Kaç ilde ve hangi sıklıkta bu çalışmayı yürütüyorsunuz?

Kaos GL, 1994 yılında ilk dergisini çıkardığı günden bugüne medyayı ve aslında kendi hikayeni anlatma mücadelesini çok önemsiyor. Dernek olarak LGBTİ+ hakları için çeşitli alanlarda çalışmaların yanı sıra KaosGL.org internet gazetesi LGBTİ+ odaklı habercilik için 10 yıldan uzun bir süredir yayın hayatını sürdürüyor.

Kaos GL’nin Medya Okulu ise aslında 2006 yılında yapılmaya başlanan muhabir ağı eğitimlerinin bir sonucu. Muhabir ağı eğitimi adıyla yapılan bu etkinliklerin amacı KaosGL.org’un gönüllü muhabir ve yazar ağını geliştirmek; LGBTİ+’ların kendi hikayelerini, yaşadıklarını, sorunlarını, mutluluklarını, mutsuzluklarını kısacası hayatlarını aracısız, kendi kelimeleriyle anlatmalarını güçlendirmek diye özetlenebilir. 2015 yılı itibariyle ise muhabir ağı eğitimlerini artık Medya Okulu adı altında yapmaya başladık. Muhabir ağı eğitimlerindeki deneyimi geliştirmek ve güçlendirmek için atılan bu adımla temel hedefimiz; LGBTİ+ kişilerin kendi haberlerini yazmalarını, kendi hikayelerini anlatmalarını güçlendirmenin yanı sıra medya okuryazarlığını geliştirebilmek, haberleri LGBTİ+ hakları ve cinsel yönelim, cinsiyet kimliği çeşitliliği bakış açısıyla okuyabilmeyi sağlamak.

Atölyelere kimler katılabilir? Bu atölyelerde nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?

2015 yılında internet ve dijital özgürlüklere odaklanan Medya Okulu ilerleyen senelerde insan hakları, insan haklarının izlenmesi, medya izleme gibi temalarla yapıldı. Bunun yanı sıra atölyelerde temel haber yazım tekniklerinin yanı sıra video aktivizm, röportaj teknikleri, fotoğrafçılık gibi gazetecilik mesleği ile iç içe geçmiş eğitimler de yapmaya çalışıyoruz.

Her yıl birinci aşama dediğimiz aşamada aslında biraz da gelen taleplere göre belirleyerek farklı şehirlerde medya okuryazarlığı ve temel haber yazım ilkeleri, LGBTİ+ odaklı habercilik atölyeleri düzenliyoruz. Senenin sonuna doğru bu ilk aşama atölyelerde bir araya geldiğimiz kişilerle bütün yıl birlikte haber ve yazılar ürettikten sonra bu sefer daha kapsamlı ve detaylı bir atölye dizisi için bir araya geliyoruz. Sene sonunda ise bir Medya Forumu düzenleyerek önümüzdeki seneyi planlıyoruz.

‘KATILIMCILARDAN BEKLENTİMİZ DÖNÜŞTÜRME İRADESİ’

Atölyelere LGBTİ+ haklarını gözeterek haber yazmak isteyen, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliğini desteklemeyi gündemine alan haberciler; LGBTİ+ hak savunucuları, medyadaki ayrımcı dil ve nefret söylemine müdahale etmek isteyen medya çalışanları, öğrencileri katılabilir. Katılımcılardan temel beklentimiz; sansürün, yok saymanın ve nefret söyleminin bu kadar yoğun olduğu bu alanda alternatifler üreterek medyayı değiştirme ve dönüştürme iradesine sahip olmaları.

Atölyelerde nasıl bir yol aldınız? Atölye katılımcılarının sizin yayıncılığınıza nasıl katkıları oldu? Kaos GL dışındaki yayın organlarında çalışan katılımcılarınız var mı?

Bu sene şimdiye kadar üç şehirde Medya Okulu düzenledik. Sene boyunca başka şehirlerde de Medya Okulları ile katılımcılarla bir araya gelmeye devam edeceğiz. KaosGL.org’un iddiası ve hedefi, LGBTİ+’ların ifade özgürlüğü haklarını ayrımcılık karşıtı bir dil ve yaklaşımla kullanabilecekleri bir mecra olmak. Haliyle her atölye bizim için ayrı bir heyecan oluyor. Yeni kişilerle tanışmak, onların hikayelerini dinlemek, yazma serüveninin bir parçası olabilmelerini için teşvik etmek inanılmaz keyifli. Geçtiğimiz yıllardan beri Medya Okulları’na katılan kişilerle iletişimimizi sürdürüyor, yaşadıkları şehirlerdeki LGBTİ+ etkinliklerinden, ayrımcılık ve hak ihlallerine birçok konuyu görünür kılmaya çalışıyoruz. Bu atölyelerimize hem yerel basındaki hem de ulusal basındaki gazetecileri de davet ediyor, birbirimizden öğrenmeye çalışıyoruz. Amacımız aslında öğretmekten ziyade beraber yürümek ve bu yürüyüşten birlikte öğrenebilmek.

‘LGBTİ+’LARA MİKROFON UZATILMADI’

Bir taraftan da dernek olarak medyadaki LGBTİ +haberlerini izleyerek raporlar yayınlıyorsunuz. Türkiye medyasında LGBTİ+’ların görünürlüğü hakkındaki bulgularınız neler?

2017’de yazılı basında yayınlanan ve konusu LGBTİ+’lar olan haber, söyleşi ya da köşe yazılarının sadece yüzde 46’sı hak haberciliği ilkelerine uygundu. Bütün metinlerin yüzde 54’ünü oluşturan 1291 metinde ise LGBTİ+’ların temel hakları ihlal edildi, nefret söylemi ve/veya ayrımcı dil kullanıldı ya da LGBTİ+’lara ilişkin önyargıları besleyen içerik tercih edildi.

Hak haberciliği kapsamında değerlendirilen 1097 metin detaylıca incelendiğinde haberlerin büyük bir çoğunluğunda sadece LGBTİ+’ların temel insan haklarına saygılı olmakla yetindiği açığa çıktı... Bu durum da LGBTİ+ haklarını ihlal etmeyen bir yayıncılık izleyen gazetelerin bile sadece ve sadece LGBTİ+ haklarını saygılı olmakla yetindiği; ayrımcılık ve hak ihlallerini görünür kılmadığını ve en önemlisi LGBTİ+’lara mikrofon uzatmadığını gösteriyor.

Hak haberciliği kapsamında değerlendirilmeyen haberlerin yüzde 86’sında LGBTİ+’ları hedef alan hak ihlali tespit edildi. Hak ihlali alt kategorilerinde ayrımcı dil ve nefret söylemi öne çıktı. Yazılı basında ayrımcı dil çok sık bir biçimde kullanıldı. Nefret söylemi LGBTİ+’ların konusu olduğu bütün metinlerin yüzde 28’inde yer alarak LGBTİ+’ların medyada eşit temsilini hedef aldı. Yine LGBTİ+’ların konu edildiği metinlerin yüzde 16’sına tekabül eden 373 metinde LGBTİ+’ların düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü hedef alındı.
Gazete bazlı incelediğimizde ise Evrensel gazetesinin öne çıktığını gördük. Evrensel gazetesi yayınladığı içeriklerin tamamında LGBTİ+ haklarını gözetirken Birgün ve Cumhuriyet gazeteleri de Evrensel’i takip etti.

Araştırmadan öne çıkan diğer bulgulardan bahsetmem gerekirse en önemlilerinden biri LGBTİ+’larla yapılan söyleşi ve röportaj sayısının inanılmaz az olması. Benzer şekilde 2017’de LGBTİ+’ların konu edildiği haberlerin büyük bir çoğunluğunda LGBTİ+ kişilerden çok uzmanların ve politikacıların görüşlerine başvuruldu.

KONU LGBTİ+’LAR OLDUĞUNDA YAYIN POLİTİKASI YOK

Medya raporları yayınladığınız son 10 yılda medyadaki LGBTİ+’ların haberlerde yer alış miktarı ve biçiminde bir dönüşüm gözlemlediniz mi?

Türkiye’deki medya bizi her gün şaşırtmaya bazen de hiç şaşırtmamaya devam ediyor. Bir yandan çok satan bir gazetenin bir sayfasında eşcinsel bir sanatçı ile yapılmış çok güzel bir röportaj yer alırken; hemen arka sayfasında bir nefret cinayeti korkunç bir dille haber olabiliyor. Birkaç gazete dışında basının söz konusu LGBTİ+’lar olduğunda bir yayın politikasının olmadığından bahsedebiliriz. Tabi burada LGBTİ+’ları hedef alan nefreti yayın politikası haline getirmiş basını dışarıda tutmamız gerekiyor. Onun dışında kalan geniş bir yayın skalasında LGBTİ+’lar söz konusu olduğunda sansür ile doğrudan ayrımcı bir dil arasında gidip gelen bir hal var. Bu hal ise KaosGL.org gibi mecraların müdahaleleri ile değişip dönüşebiliyor. Burada mesele belki de bir adım atmak ve mikrofon uzatmaya başlamak. Dönüşüm de mikrofon uzattıkça başlıyor.

ÖNCEKİ HABER

Muharrem İnce Anneler Günü'nde Zübeyde Hanım'ın mezarını ziyaret etti

SONRAKİ HABER

Ruhani: ABD uluslararası kuralları çiğnedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa