4 Ocak 2018 18:02

Sokak müzisyenlerinin 2004 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde oluşturdukları Sokak Sanatçıları Kulübü ile başlattıkları dayanışma ağı Sokak Sanatçıları Derneği ile devam ediyor. Sanatsal faaliyetlerin galeri ya da konser salonlarına sıkıştırılmasına ve tekelleştirilmesine karşı ortaya çıkan sokak müzisyenleri, maddiyatın dışında ürettikleri eserleri paylaşarak da kolektif bir yaşamı örüyor. Ortaya çıkardıkları ürünlerde toplumsallığı ön planda tutan dernek üyeleri, Ege Denizi’nden Yunanistan’a geçmek isterken cansız bedeni kıyıya vuran Aylan Bebek için besteledikleri “Çocuk Medcezir”, Gezi eylemleri sırasında öldürülen Berkin Elvan için “Umudun adı” ve “Almaya geldik dostlar” şarkılarıyla biliniyor.

‘SOKAK EN ANLAMLI MEKAN’

Dernek Üyesi Kubilay Mutlu, dernek bünyesi altında dayanışmayı güçlendirmeyi amaçladıklarını ve kısmi de olsa bunu başardıklarını söyledi. Dernek üyelerinin ürettiği şarkıların başkaları tarafından yorumlanmasının kendilerini mutlu ettiğini belirten Mutlu, “Örneğin ‘Almaya geldik dostlar’ şarkımızın Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri kendi hocaları için söylediler. Dolayısıyla bizim şarkılarımız başka dillerde başka ağızlarda değişip, dönüşüyorsa bu bizi daha da mutlu ediyor” dedi. Üretimlerinin yoğunlukla toplumsal içerikli olduğunu ifade eden Mutlu, sebebinin politikaya bakış açıları olduğunu dile getirdi. Mutlu, toplumsal olarak yaşananlara karşı sessiz kalmanın sokak müzisyenleri için imkansız olduğunu vurguladı. 

Herkesin yüreğini dağlayan ya da mutlu eden durumları kelimelere dökerek, seslendirdiklerini kaydeden Mutlu, “Hayallerimiz var, ütopyalarımız var. Mühim olan hayalleri gerçeklerle olan bağını kurabilmek. Sokak da bunun en anlamlı olacağı mekan.” dedi.

‘TAKASIN KARŞILIĞI BAZEN BİR GÜLÜMSEME’

Sokaklarda müzik yapandan heykel gösterisi yapana kadar herkesin sokak sanatı konusunda bir dayanışma içinde olmaları gerektiğinin altını çizen Mutlu, “İlla derneğe üye olmaları gerekmiyor. Ama yan yana gelsinler. Sonuçta taleplerimiz ortak. Dinleyicimizle aynı kaldırımda orkestra çalmak, şarkılar söylemek, farklı ruhlara temas etmek paha biçilemez. Sokak sanatı bu yüzden farklı tabakaların kaynaşmasını da sağlıyor. Müzik ruhları doyururken bu takasın karşılığı bazen bir gülümseme ya da teşekkürdür. Kalabalık ortamlarda müziğimizi sergilemek hoşumuza gidiyor. Çaldığımız müzikten dolayı genelde iyi eleştiriler alıyoruz. Vatandaşın hoşuna gidiyor. Ancak zaman zaman olumsuz eleştiriler de almıyor değiliz. Sadece insanlarla müzik yolu ile iletişim kurmak istiyoruz” diye konuştu.  

‘ÖNCE SOKAKLARI YASAKLIYORLAR’

Müziklerini sokakta seslendirirken ve çalarken çok mutlu olduklarını kaydeden Mutlu, sokakta sanat yapmanın herkesin hakkı olduğunu ifade etti. Sokakta sanat yapan herkes için özgür bir ortam hazırlamaya çalıştıklarını belirten Mutlu, sokak müzisyenleri için yeni projelerinin olduğunu aktardı. Sokakta görülmemiş tarzda makinelerle müzik yapmaya başlayacaklarını dile getiren Mutlu, sokakları boş bırakmayacaklarını ifade ederek, şunları söyledi: “İzmir, hayatı sokakta yaşayan bir şehirdi. Kahvehanelere gidilir, balkonlara çıkılır, sahilde yürüyüşler yapılırdı. Böylesine dışarıya bağlı bir şehrin salonlara kilitlenmiş olması abes. Sokak sanatı kentin önemli bir bileşeni olduğu için kilitleri kırmak istedik. Açıkçası mekan mücadelesi çok önemli. Çünkü eğer sokakları boş bırakırsak egemenler oraları yeniden tanzim edecek.” (İzmir/MA)

Evrensel'i Takip Et