Adalet Nöbeti: Sanıksız, savunmasız yargılama dönemi
Adalet Nöbeti 39'uncu haftasında Cumhuriyet davasında Ahmet Şık’ın savunma hakkının engellenmesi kınandı.

Tutuklu meslektaşları için 39 haftadır Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi C kapısı girişinde bulunan Themis Heykeli önünde nöbet tutan avukatlara CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal da destek verdi. Açıklama yapmak için adliyenin önüne çıkan avukatlar, "Herkes için adalet", "ÇHD'li avukatlar 100 gündür tutuklu! Savunmaya özgürlük" pankartları ile tutuklu meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdılar.
'YENİ KHK'LER İLE 135 KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI'
Adalet Nöbeti adına 39. hafta basın açıklamasını Avukat Hafize Sabancı okudu. Sabancı, muhalif gazeteci ve milletvekillerinin tutuklanması ile başlayan hukuksuzluk sürecinin, avukatların tutuklanması ve KHK'larla görevlerinden alınan akademisyenler ile devam ettiğini kaydetti. 24 Aralık'ta yayınlanan iki yeni KHK ile 135 kanunda değişiklik yapıldığını belirten Sabvancı, "OHAL KHK'ları ile TBMM by-pass ediliyor Anayasa Mahkemesi OHAL KHK larının anayasal denetimini yapmayı reddediyor. OHAL ile yahut darbe teşebbüsü ile ilgili olmayan KHK'ların anayasal denetiminin yapılmaması Anayasa Mahkemesinin ayıbı olarak şimdiden tarihe geçti. Son yayınlanan KHK'lar ile yapılan değişikler vahim sonuçlar doğuracak hükümler içermektedir. Yakın tarihimizde tek tip elbise dayatmasının nasıl vahim sonuçlar yarattığı unutulmamış ve unutulmayacaktır. Insan onuruna aykırı ve daha başta adil yargılanma ilkesini ihlal eden bu ısrardan bir an önce vazgeçilmelidir. Kamu görevlilerini ve kamu görevlisi olmayanları 15 Temmuz 2016 ve devamında uygulanan OHAL süresince yargı denetiminden bağışık tutan düzenleme, işlenecek fiillere peşin peşin cezasızlık, denetimsizlik sözü vermektedir. Devletin kolluk güçlerinin yanında bir takım para militer güçlerin devlet gücü haline getirilmesini sağlayan bu uygulama, kişilerin gerek bireysel gerek toplumsal hak ve özgürlüklere saldırıda bulunabilmelerinin yolunu açar. Toplumu kamplaştırır, böler parçalar" dedi.
'SANIKSIZ, SAVUNMASIZ YARGILAMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Cumhuriyet Gazetesinin yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davanın son duruşmasında yaşananları anımsatan Sabancı, soruşturma ve kovuşturma sürecindeki hukuksuzluklara bir yenisinin eklendiğini ifade etti. 25 Aralık'taki celsede mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ'ın, Ahmet Şık'ın "İktidar güdümünde bir yargı var AKP ve siyasal iktidarı" şeklindeki sözlerini "Burada sana siyasi savunma yaptırmam" diyerek kestiğini hatırlatan Sabancı, en temel hak olan savunma hakkının bir kenara atıldığını belirtti. "Savunma hakkının içeriğini sadece sanıkların kendileri belirleyebilir. İzin verilen, izin verildiği kadar yapılabilen bir savunma savunma değildir" diyen Sabancı, savunma yaptığı ana kadar Ahmet Şık'ın sözlerinde hiçbir hukuka aykırılık olmamasına rağmen savunması kesilerek salondan dışarı çıkarıldığını söyledi. Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Aylarca haksız tutuklu bırakılan kişilerin savunma yapmasına, sözünü söylemesine tahammül etmeyen bir yargı ile karşı karşıyayız. Sanığı salondan çıkartan, sanıksız, savunmasız bir yargılamayı dayatan bir yargı ile karşı karşı yayız. Öncekilerden olduğundan daha uzun bir zaman sonraya, 2.5 ay sonraya ve bu kez tekrar yeni duruşmanın Silivri'de yapılmasına karar verilmiştir. Savunma avukatlarının sayısına sınır getirilmiştir. Duruşmanın Silivri'ye alınması aleni yargılamanın gözden kaçırılmasına Silivri koşullarının daha çok izin veriyor olması nedeniyledir. Bizler buradan haksız tutuklamalara son verilmesi talebimizi yinelerken Ahmet Şık'ın savunma hakkının ihlal edilmesi karşısında Murat Sabuncu ve Akın Atay'ın kendilerinin de savunma yapmayacaklarını bildirerek aldıkları savunma hakkına sahip çıkan tutumlarına en sade deyimle gurur verici olduğunu söyleyerek işaret etmek istiyoruz Meslektaşımız Akın Atalay'ın gerek geçen celse yaşananlara gerek tutuklamadan bu yana yaşananlara bir cevap niteliğinde söylediği sözlerle işaret ederek konuşmamı sonlandırmak istiyorum. 'Tutkulu olmak değildir ömrümüzün en feci işi. Müşkül odur ki hürriyetini ve haysiyetini kaybeder kisi.' Hukukun ülkemizde yeniden tesis edilmesi için tüm meslektaşlarımızı bir çoban ateşi olan Adalet Nöbetine güç vermeye çağırıyoruz."
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
Sabancı'nın ardından CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Avukat Zeynep Gönenç Parmaksızoğlu konuştu. "Adaletin terazisinde eşitlik, tarafsızlık, adil yargılamadan söz etmek mümkün değil. Terazinin bir tarafında KHK bir tarafında siyasi iktidar var" diyen Parmaksızoğlu, 696 sayılı KHK'da düzenlenen ve sivillere cezasızlık getiren uygulamaya karşı hukukçular mücadele edeceklerini belirtti.
'AVUKATLIK PRATİĞİ SALDIRI ALTINDA'
Son olarak Çağdaş Hukukçular Derneği'nden (ÇHD) Avukat Ezgi Çakır konuştu. 12 Eylül 1980'den bu yana hak ihlalleri, sömürü ve katliamların hiç bitmediğini ifade eden Çakır, "İşçiler, memurlar, öğrenciler, işsizler ve elbette biz avukatlar, kısacası bir bütün olarak ezilen halklar, faşizmin saldırısı altındayız. Bu saldırının boyutları katletmeye kadar varmaktadır. Erdal Eren'den Ceylan Önkol'a, Berkin Elvan'dan Roboski'ye, Suruç'a, Ankara'ya; Fuat Erdoğanlardan Tahir Elçi'ye... Devlet öldürmeye devam ediyor" dedi. Çakır, 12 Eylül 2017'den bu yana 18 avukatın tutuklandığını söyledi. Roboski Katliamı'nın 6 yılı olduğunu hatırlatan Çakır, "Buradan bir kez daha söylüyoruz Kürt halkı asla avukatsız kalmayacak. Saldırı altındaki avukatlık pratiğidir. İstiyorlar ki halkın her kesimine istediklerini yapsınlar, ama bu yanlarına kalsın ve zulme uğrayanların avukatlığını kimse yapmasın. Ancak bizler, savunmaya yönelik bu saldırılara dün olduğu gibi bugün de direniyoruz, direneceğiz. AKP iktidarının emrindeki yargı mensuplarına sesleniyoruz; meslektaşlarımız hakkında verdikleri tutuklama kararları hükümsüzdür. Hapishane, karakol, adliye, büro, sokak fark etmez, bulunduğumuz her alanda zulme karşı direneceğiz, direnenleri savunacağız" dedi. Çakır, bütün meslektaşlarını ve baroları tutuklulukları 100. gününe ulaşan avukatların yanında yer almaya ve onları savunmaya davet etti. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et