23 Aralık 2017 00:31

Aydın Organize’de sorun çok, işçi çıkış arıyor

43 firmanın faaliyet gösterdiği Aydın Organize Sanayide, bazı işçiler düzenli maaş alamazken bazıları da düşük ücretlerde çalışıyor.

Paylaş

Adnan GÜRKAN 
Aydın

Aydın Organize Sanayide büyük çoğunluğu metal, gıda ve tekstil işkolunda faaliyet gösteren 43 firma bulunuyor. Ortalama ücretin 1400-1600 TL arasında olduğu sanayide, bazı fabrikalar işçiye düzenli ücret dahi ödemiyor. Haftalık 250 TL kadar avans verilen işçilere, kalan paraları bazen ay sonunda bazen de sonraki aylarda ödeniyor. Sadece Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Jantsa’da ücret ve sosyal haklar diğer fabrikalardan daha iyi durumda. Örgütsüz çalışan diğer fabrikalarda ise sorun çok, ancak hiçbir sendikanın burada örgütlenme çabası yok.

SENDİKANIN SÖZÜ EDİLİYOR AMA...

İşçiler, asgari ücretin belirlendiği şu günlerde ücretlerini daha çok konuşur olmuş. Asgari ücretin en az 2000 TL olması gerektiğini söylüyorlar, ama Asgari Ücret Tespit Komisyonundan fazla bir beklentileri yok. “Hükümet, her zaman olduğu gibi işçilerin değil patronların isteğini kabul eder” diyorlar.

“Fabrikadaki sorunlar ağırlaştığında sendika sözü eden işçiler oluyor, ama güvensizlik ve işten atılma gibi korkular nedeniyle bir yere varılamıyor” diyen bir işçi, bu durumda Jantsa’da örgütlü Birleşik Metal-İş Sendikası’nın tutumunun da payı olduğunu düşünüyor: “Birleşik Metal-İş, Jantsa’nın yanında bulunan fabrikadaki işçilerle bile ilgilenmiyor. Bazen kendi üyelerinin sorunları ile bile ilgilenmiyorlar.Geçen sene benim arkadaşım Jantsa’da çalışırken iş kazası geçirdi; ayağının bir parmağı koptu. Hastaneden çıktığında ‘Sen bizim işimize yaramazsın’ diyerek işten atıldı ama sendika sessiz kaldı. Tüm bu olumsuzluklar sendikalara güven duymayı engelliyor. İşçinin kendinden başka güveneceği bir yer yok, işçiler birleşmeden bu sorunların çözüleceği de yok.”

Kameralarla sürekli izlendiklerin söyleyen bir işçi “Yan yana çalışan iki işçi birbirleriyle samimi ise, hemen birini başka yere veriyorlar, onları ayırıyorlar. İşçinin birbiriyle samimi olmasını istemiyorlar” diye konuşuyor. 

FAZLA MESAİ ÜCRETİ GASBEDİLİYOR 

Zorunlu fazla mesai ve angarya uygulamalarından da şikayetçi olan işçiler, fazla mesai ücretlerinin bir kısmının ödenmediğini, adeta gasp edildiğini belirtiyor. Bir işçi bu durumu şöyle anlatıyor: “Mesai bitimine 10 dakika kalmış, fabrikaya bir kamyon malzeme geliyor. İndirin, öyle gidin diyorlar. Kamyonu indirmek 1 saat sürüyor, 1 saat fazla çalışıyoruz ama mesai ücreti ödemiyorlar. Müdür ‘Ne oldu, elinize mi yapıştı?​’ diyor. Pazar günü 8-16 mesaiye çağırıyorlar. Bazen saat 16 olduğunda, eksik var 24’e kadar çalışın diyorlar. Gece 12’ye kadar çalışıyoruz ve o saatten sonra servis de olmadığı için fabrikada sabahlıyoruz. Herkes ev geçindiriyor, mecburen katlanıyor.” 

İşçilerin birikmiş ücretlerini ve kıdem tazminatlarını ödememek için bazı fabrikaların iflas gösterdiğini aktaran bir işçi: “Adam iflas ettim diyor, işçinin parasını ödemiyor. Ama iki ay sonra bakıyorsun fabrikanın ismini değiştirmiş, çalıştırmaya başlamış. Bu nasıl iflas?​” diye soruyor. 

YEMEKLER, AYDINLATMA, HAVALANDIRMA... 

İki vardiya üretim yapılan bir tekstil fabrikasında çalışan başka bir işçi ise gece vardiyasındaki yemeklerden şikayetçi. “Yemekhanede iki işçi çalışıyor. Hem gündüz hem gece vardiyasının yemeğini hazırlıyorlar. Gündüz vardiyasında öğle yemeği sıcak dağıtılıyor, gece vardiyasına öğleyin pişen yemeği bırakıyorlar, biz o yemeği yiyoruz” diyor. 

Daha önce çalıştığı zeytin fabrikasında koşullar daha da kötüymüş. “Akşama kadar suyun içinde çalışıyordum. Vücudum hastalık kapmaya başladığı için çıkmak zorunda kaldım. Ama burada da ortam iyi değil. Havalandırma çalışmıyor. Bazen ışık vurduğunda ortalığın toz kaynadığını görüyorsun. Aydınlatma çok kötü, kör ışık yakıyorlar. İşçi tozu fark etmesin diye aydınlatmayı özellikle kötü yaptıklarını düşünmeye başladım” diye anlatıyor.

İŞÇİ HER SORUNDA YALNIZ KALIYOR 

Sanayideki fabrikaların bazılarında servis olmadığını belirten işçiler, fabrikaya bisikletiyle, motoruyla gelen işçiler olduğunu belirterek, sanayiye gelinen Aydın- Denizli yolundaki kavşağın tehlikesine dikkat çekiyorlar: “Her yıl kazalar oluyor ve işçiler yaralanıyor. İşçi yaralandığında kendi başına kalıyor. Fabrika, ‘Kaza işyeri dışında, bana ne’ diyor. Oysa işçi işe gelirken kaza geçirmiş, bu bir iş kazasıdır. Ama işçi kendi başına, yalnız kalıyor.” 

ÖNCEKİ HABER

Batıçim işçileri: Taleplerimizin hiçbiri sözleşmeye konmadı

SONRAKİ HABER

İhale anahtar teslim işçi kadro dışı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...