27 Kasım 2017 14:07
Son Güncellenme Tarihi: 27 Kasım 2017 17:52

'Tahir Elçi'den sonra Sur'da hiçbir şey eskisi gibi olmadı'

Dört Ayaklı Minare’nin çığlığına ses olmak isterken katledilen Tahir Elçi’den sonra Sur’da hiçbir şey eskisi gibi olmadı. 

Paylaş

Esra Solin DAL

Diyarbakır’ın simgesi haline gelen Dört Ayaklı Minare'nin bulunduğu mahallede doğup büyüyen ve hala orada esnaflık yapan yurttaşlar, bu sokağa girmenin yasak olmasına tepkili. Geçmişin görkemli ve yıllara meydan okuyan Dört Ayaklı Minaresi, yaşanan çatışmalardan kuşatmaya alınarak, etrafı tamamen beton ve demir bariyerle kapatılmış durumda. Minarenin her tarafında kurşun izlerine rastlanırken, hemen yanına kurulan güvenlik kulübeleri dikkat çekiyor. 

‘İNSANLAR HİÇBİR PROBLEM OLMADAN BİRLİKTE YAŞARDI’

Minarenin hemen yanında yıllardır kuruyemiş satan Abdulkadir Avşar, 45 yıldır Sur’da esnaflık yaptığını ve tarihi ilçenin birçok şeye tanıklık ettiğini ifade etti. Doğma büyüme Hançepekli olduğunu söyleyen Avşar, “Dört Ayaklı Minare’nin aslında bir kilise olduğu anlatan komşumuz olan bir Ermeni Papazdı. Önce kilise olan bu tarihi yapı, İslamiyet’le birlikte minareye çevrilip yanına bir cami inşa edilmiş. İsmi ise Şeyh Mutahhar Camii olarak değişmiştir” dedi.  

Avşar, bu tarihi yapıyla ilgili anlatıla gelen şu hikayeyi de aktardı: “Dört Ayaklı Minare’nin ayaklarının bir simge olarak kullanıldığı söyleniyor. Kimi rivayetlere göre beraber yaşayan dört dini temsil ettiği inancı hakimdi. Sur’da 1915’e kadar Süryaniler, Ermeniler, Hıristiyanlar kısmen Yahudi ve Müslümanlar yaşardı. Günümüzde Yoğurt Pazarı dediğimiz yerde Yahudiler yaşardı. Orası genellikle onların yaşam alanıydı. Yani bu insanlar yüzyıllarca hiçbir problem yaşamadan birlikte yaşamışlar.” 

‘BARIŞ ELÇİSİNE SAHİP ÇIKILMALI’

İki yıl önce Sur’da yaşanan olaylardan dolayı zarar gören minarenin tarihi yapısına dikkat çekmek için buraya gelen Tahir Elçi’nin gözleri önünde katledildiğini dile getiren Avşar, “Olay gözlerimizin önünde oldu. Hepimizi çok derinden üzdü. Tahir Elçi gerçek bir barışseverdi. Diyarbakır için çok güzel şeyler yapmak istiyordu, ama bırakmadılar. Halkı ve memleketi için bu kadar hizmet etmek isteyen birine bu yapılmamalıydı. İnsanların ona sahip çıkması lazım. Onun söylediği şeyleri yapması gerekiyor. ‘Tarihe sıkılan kurşun insanlığımıza sıkılan kurşundur’ sözünün sarf edildiği yerde katledilmesi insanlığın bittiği noktadır. O asla bunu hak etmedi” ifadelerini kullandı. 

‘ESNAF OLARAK YASAĞIN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ’

Dört Ayaklı Minare’nin tüm Diyarbakır halkı için önemli olduğunu anlatan Murat Sin ise, 30 yıldır ciğer ustası olarak esnaflık yaptığını söyledi. İki yıl önceye kadar yoğun bir ziyaretçi akınına uğran tarihi yapının yasaktan sonra kimsesiz bırakıldığını dile getiren Sin de Tahir Elçi’nin öldürülmesinin canlı tanıklarından. Murat Sin, “Dört Ayaklı Minare herkes için önemli bir yere sahip. Tahir Elçi’nin öldürülmesinden sonra bizim için barışın ve birlikteliğin sembolü oldu. Eskiden koşup dolaştığım, benden sonra çocuklarımın oyunlar oynadığı Dört Ayaklı Minare halka kapatıldı. Şimdi minarenin etrafında dolaşmak artık yasak, bu çok üzücüdür. Biz esnaf olarak bir an önce bu yasağın kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu. (Diyarbakır/MA)


ELÇİ İLE EN SON KONUŞAN KADIN: DURUŞUNDAN DOLAYI KATLEDİLDİ

Tahir Elçi

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin tarihi Dört Ayaklı Minare’nin kurşunlanmasına karşı gerçekleştirdiği son basın açıklaması sırasında yaşlı bir kadın ile konuşması kameralara yansımıştı. Elçi, bir süre sohbet ettiği yaşlı kadını basın açıklamasına davet etmiş, açıklamadan bir kaç dakika sonra ise kameraların önünde vurularak öldürülmüştü. O gün elçiyle konuşan son kişi olan 76 yaşındaki Saniye Ekti, Elçi’nin öldürüldüğü yıl dönümünde yaşananları anlattı. 

‘HATIR İSTEYİP AYRILDIM’ 

Elçi’nin ölümü ile sonuçlanan saldırının tanığı olan Ekti, o günü anlatırken gözyaşlarını tutamıyor ve cümleler boğazında düğümleniyor. Ekti, Elçi ile aralarında geçen diyaloğu şöyle anlattı: “Tahir Elçi yanıma gelerek elimden tuttu. Gülerek ‘Nereye gidiyorsun?​’ dedi. Dört Ayaklı Minare’nin durumunu göstererek ‘Bu yapılanlara ne diyorsun?​’ diye sordu bana. Ben de ona bu duruma diyebileceğim tek bir söz yok. Dört Ayaklı Minare’yi göstererek o kadar çok şey yaşandı, eylem oldu, yıkım oldu, insanlar suç işledi ama bu minare ayakta kalabildi. Burası kilise iken değerli idi. Cami olduktan sonra bu değerinden bir şey kaybetmedi. Minareye yapılan saldırıyı akıl kabul etmez. Onu bu duruma koyanları protesto ediyorum dedim. Hatır isteyip oradan ayrıldım.” Oradan ayrılması ile gelen silah sesleri üzerine irkilip durakladığını anlatan Ekti, “Silah seslerinden sonra çarşının başına doğru geldim. Her yerde askerler, panzerler vardı. ‘Ne oldu?​’ diye sordum. ‘Tahir Elçi şehit düştü’ dediler. Şahadeti asla gözümün önünden geçmez. Çünkü o değerli bir insandı. Bu dert ve acı yıllarca unutulmaz” dedi. 

‘FİKİRLERİNDEN DOLAYI ÖLDÜRÜLDÜ’

Elçi’nin fikirlerinden dolayı öldürüldüğünü ifade eden Ekti, değerinin bilinmesi ve yerinin doldurulması gerektiğini söyleyerek, “O insanlık için mücadele etti. Hakareti kabul etmedi. Kürtlerin inkar edilmesini kabullenemedi. Mücadelesini o kadar büyüttü ki, tarihi bir minarenin hakkını savunurken yaşamından oldu. Kürtler onun yokluğunu hissettirmemeli. Katillerinin sevinmesine ve amacına ulaşmalarına izin vermemeli” ifadelerini kullandı. Elçi’nin ölümü yaşanmasaydı, Sur’un yıkımının önünün alınabileceğini dile getiren Ekti, şöyle dedi: “Sur’a büyük bir zulüm yapıldı. Onlarca genç katledildi. İnsanlar yerinden edilerek evsiz bırakıldı. Sur, binlerce yıllık insanın emeğiyle bugünkü haline geldi. Yıkmak kolay, inşa etmek zordur.” (Diyarbakır/MA)


SELAHATTİN DEMİRTAŞ: ÖZLEMLE ANIYORUZ

Tahir Elçi'nin öldürülüşünün ikinci yılı nedeniyle bir mesaj paylaşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Barış için borçluyuz ve mücadele ediyoruz. Tahir Elçi’yi özlemle anıyoruz” dedi.

28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, sosyal medyada anılıyor.

Selahattin Demirtaş'ın Twitter hesabı üzerinden de bir Tahir Elçi mesajı paylaşıldı. Demirtaş’ın Elçi’yi andığı mesajı şöyle:

"Barışı istemek yetmiyor, barışı eylemek lazım. Barış için borçluyuz ve mücadele ediyoruz. Tahir Elçi’yi özlemle anıyoruz. #TahirElçisiz2Yıl"

ÖNCEKİ HABER

İngiltere’de ihtişamın gölgesindeki sefalet

SONRAKİ HABER

Minik Ali'nin ölümüne neden olan ebeveynleri yargılanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...