24 Mayıs 2017 20:18

Sancar: Türkiye’de yargı sorun değil çünkü artık yargı yok!

Mecliste konuşan HDP Milletvekili Mithat Sancar, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutuklanma gerekçelerini Adalet Bakanı Bozdağ'a sordu.

Paylaş

Meclis Genel Kurulu'nda konuşan HDP Milletvekili Mithat Sancar, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutuklanma gerekçelerini Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a sorarak, "Hiç bir zulüm ilelebet devam etmez" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Meclis Genel Kurulu’nda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında verilen gensoru önergesinin görüşmeleri sırasında söz aldı. HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını hatırlatan Sancar, "Yargı Türkiye'de hep bir sorun alanı olarak yaşanmıştır, hep bir sorun alanı olmuştur. Bugün AKP ne yapıyor? Yargıya talimatlar veriliyor hem de apaçık, gizlemeye gerek görmeden. Cumhurbaşkanının dokunulmazlıklarla ilgili konuşmalarını hatırlayalım, 'Dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır' dedi, meydanlarda bunu ısrarla ve sürekli söyledi. AKP Grubu Meclis’te harekete geçti, Anayasa değişikliği hazırladı. Bu Anayasa değişikliğiyle yine kanunsuz bir biçimde dokunulmazlıklarımız kaldırıldı. O dokunulmazlıklardan sonra yine Cumhurbaşkanı meydanlarda partimizi hedef göstermeye devam etti" diye konuştu.

'OHAL İLE HUKUK SIFIRLANDI'

Darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının hukuku sıfırlama fırsatına çevrildiğini ifade eden Sancar, "OHAL hangi gerekçeyle çıkarıldı? 15 Temmuz darbe girişimini ve etkilerini bertaraf etmek gerekçesiyle. O günden bugüne hukuk yok. Daha önce hukuk belki iyi kötü, eksik gedik bir şekilde uygulanıyordu ama ‘hukuk bitmemişti’ diyebileceğimiz bazı örnekler de yaşanabiliyordu. Oysa 15 Temmuz’dan sonra ilan edilen olağanüstü halle birlikte hukuk sıfırlandı" dedi.

'YARGI SORUN DEĞİL ÇÜNKÜ ARTIK YOK'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a atıfta bulunarak devam eden Sancar, şunları söyledi: "Türkiye'de yargı her zaman büyük sorundu fakat son iki yılda artık sorun olmaktan çıktı. Neden? Çünkü yargı kalmadı. Yargı, yargı olmaktan çıktığı için ortada yargı sorunu yok. Siyasal iktidarın her türlü aracı kendi istediği şekilde kullandığı keyfî bir düzen var. Bu düzenin Adalet Bakanı olmanın da nasıl bir duygu yarattığını Sayın Bakan anlatsın.

HANGİ HAKİM KORKUSUZ HAREKET EDEBİLİR?

Siz kanun hükmünde kararnameyle keyfî bir şekilde hâkimleri açığa alabiliyorsanız; hangi hâkim bu kararnameyi çıkarma yetkisine sahip siyasi iktidarın istediğine aykırı karar verebilir? Veremiyor zaten. Mesela İdris Baluken arkadaşımız keyfî olarak gözaltına alındı, tutuklandı, bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Tahliye kararını veren mahkemenin hâkimi kısa bir süre sonra Ankara'ya sürgün edildi. Yine şanslıymış çünkü ihraç edilebilirdi, tutuklanabilirdi. Şimdi, hangi hâkim tahliye kararı verdiğinde korkusuz, kaygısız hareket edecek?"

OHAL kapsamında çıkarılan KHK'ler ile kamu emekçilerinin ihraç edilmesine dikkat çeken Sancar, "Son 15 yılı iktidar olarak geçiren bir partisiniz, bütün tasfiye ettiğiniz kamu görevlilerin -hâkimler savcılar dâhil- atanmasında bakanlarınızın imzası var, Başbakanların, Cumhurbaşkanların imzası var. Bürokrasiyi yönetme yetkisi sizlerde ama bu kadar insanı ihraç ederken onları alanlara tek bir dava açılmaz mı? Vazgeçtik davadan tek bir soruşturma açılmaz mı? Hadi soruşturma açmadınız, ya doğru dürüst bir özür, bir öz eleştiri yapmak da mı o kadar zor? "Kandırıldık" deyip bu işin içinden sıyrılmak mümkün mü sanıyorsunuz? Kamu vicdanı, toplum vicdanı bu pişkinliği elbette görüyor ve elbette mahkûm ediyor" şeklinde konuştu.

'HİÇBİR ZULÜM İLELEBET DEVAM ETMEZ'

Akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça'nın tutuklanma gerekçelerine, "Bunca yıl hukuk hocalığı yaptım, yargı alanında da çalıştım, bu dönemdeki kadar keyfî, bu dönemdeki kadar pervasız bir tutum görmedim" diyerek tepki gösteren Sancar, "Hiçbir zulüm düzeni ilelebet devam edemez, etmemiştir, etmeyecektir. Dolayısıyla, bugünün zalimleri, mutlaka başka zamanın zalimleri tarafından yargılanırlar. Bizim istediğimiz bu değildir. Biz zulüm döngüsünün kırılmasını istiyoruz. Hukuk devletinin, demokrasinin, eşitliğin, adaletin egemen olduğu bir ülke istiyoruz, bir toplum istiyoruz. Zulüm döngüsünün her zaman karşısında olduk, yine karşısında olacağız. Zulüm döngüsünü kırmaya yanaşmayan, tam tersine bunu fırsat olarak kullanan her yönetim, o çarkın dişlilerine mutlaka takılacaktır" diye devam etti.

Latin Amerika'nın "Dostlara adil davranılır, düşmana kanun uygulanır" deyimi ile konuşmasını sürdüren Sancar, "Şimdi, bu anlayışı uygulayan diktatörlerin hepsi yargılandı. Hayat gösteriyor ki bu anlayışa dayanan bir sistem, dışlanan ve haksızlığa maruz kalan toplumsal kesimlerde derin bir öfke yaratır. Siyasal gerilimi ve kutuplaşmayı derinleştirir. Bu yöntemleri kullananlar gün gelir bu yöntemlerin kurbanı olurlar. Son olarak, Hazreti Ali'den bir deyiş: "Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Zira hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz" diye noktaladı. (DİHABER)
 

ÖNCEKİ HABER

Sosyalist Dayanışma Dergisi Yazı İşleri Sorumlusu tutuklandı

SONRAKİ HABER

Gülmen ve Özakça’nın 20 yıla kadar hapsi isteniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...