24 Mayıs 2017 01:45

Cam işçisinden grev hakkı için birlikte mücadele çağrısı

Hükümetin, işçilere karşı patronlarla birlikte hareket ettiğini belirten cam işçileri grev hakkını savunmak için birlikte mücadeleye çağırdı.

Paylaş

Fırat TURGUT
İstanbul

Toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle cam işçilerinin 24 Mayıs’ta 9 fabrika ve işyerinde başlatacağı grevin, Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla milli güvenliği tehdit iddiasıyla yasaklanmasına cam işçilerinin tepkisi devam ediyor. Hükümetin bir kez daha, işçilere karşı patronlarla birlikte hareket ettiğini belirten cam işçileri, “Bunun karşısında da yapılması gereken tek şey kendi çıkarlarımız için mücadele etmektir” dedi. Sendikaları Kristal-İş’in üzerine düşeni yapmasını isteyen cam işçileri, tüm sendikaları ve işçileri grev hakkını savunmak için birlikte mücadeleye çağırdı. 

YASALAR BİZİ KURTARMAZ

Yasak kararıyla, AKP Hükümetinin kimin devleti olduğunu gösterdiğini ifade eden Lüleburgaz’dan bir cam işçisi “Yeni Türkiye’nin uygulamaları hızla devam ediyor. AKP, kongresini yaptığı günden sonra yasak uyguladı. Böylece işçilere çok net bir mesaj verdi. Bu daha başlangıç dedi. Bize karşı patronla el ele olduğunu gösterdi. Kongre günü bize grev yasağıyla gelen Hükümet ilerleyen günlerde kim bilir neler yapacak? Bunun karşısında da yapılması gereken tek şey kendi çıkarlarımız için mücadele etmektir. Yasalar bizi kurtaracak durumda değil” dedi.

DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Bir başka cam işçisi de “Bir şekliyle AKP’yi desteklemiş arkadaşlar da AKP’nin bu tarafıyla bir kez daha yüzleşmiş oldu” dedi. AKP Hükümetinin hiçbir zaman işçilerin yararına adım atmadığını belirten işçi, “AKP açık açık kendisini destekleyen işçilere şunu ‘Evinizde yiyecek ekmeğiniz de kalmasa neyiniz var neyiniz yok her şey gasbedilse de beni desteklemeye devam edin’ demiştir” diye konuştu. Yasak kararında en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasının bulunduğunu belirten işçi, “Yasal süreç mi başlatılacak? Görüyoruz işte, bu ülkenin en tepesindeki kişi patronun yanında yer almış. Yasalar da kendi yasaları, bizim çıkarımıza değil” dedi.

Başka bir cam işçisi de “Devlet sermayenin yanında olduğunu göstererek devletliğini yaptı, işveren de işverenliğini. Burada sendika da sendikacılığını yaparak, birlik beraberlik ve mücadeleyle nasıl hak alınacağını göstermeli. Sendikamız Kristal-İş daha önce yapılan açıklamalar doğrultusunda mücadele kararları almalı. Tüm işçilerin, yasak kararına tepki gösteren tüm sendikaların da desteğini bekliyoruz” dedi.

‘YAPILMASI GEREKEN BELLİ’

Patronun da devletin de işçiyi anlamak istemediğini ifade eden başka bir işçi de “O zaman yapılması gereken belli. Seni anlamasını sağlamak. Toplantı yapıp karar alacaksın. Örgütlü olduğumuz fabrikalarda; yoksulluk sınırının altında işçi kalmayacak. Tüm şartlarımız kabul edilene kadar üretimden gelen gücümüzü kullanacağız diyeceksin. Bu yasaklara, haksızlıklara karşı verilecek başka cevap yok.

PATRON KÂR, İŞÇİ BORÇ REKORU KIRIYOR

Gün geçtikçe yaşam şartlarının zorlaştığını belirten Lüleburgaz’dan bir cam işçisi, “2014’te çeyrek altın 140 liraydı, bugün 245 lira. Utancımızdan düğünlere gidemiyoruz. En son ödediğim su faturası 97 TL. Daha elektrik, doğal gaz, telefon, mutfak, çocuk, krediler var. İşveren her sene rekor kârları açıklarken, cam işçisi her sene borç rekoru kırıyor. Cama can katan işçi paketi 2 liraya sarma sigara içiyor” dedi.

Geçinemediklerini söyleyen bir başka cam işçisi de “Durum o kadar vahim ki artık cam işçisinin eşleri de çalışıyor. Yetmiyor, cam işçisi ek işte çalışıyor. Bu gidişata artık bir dur demenin vakti geldi de geçiyor. Hem işverene hem hükümete artık bir cevap vermek gerekiyor. Bizler cam işçisi olarak hazır kıta beklemekteyiz. Ama bu işe artık bir son verelim ve cam işçisinin, Kristal-İş’in gücünü tüm Türkiye’ye gösterelim” dedi. 

Başka bir cam işçisi de şöyle konuştu: “İstediğimiz gittikçe ağırlaşan hayat şartlarında az da olsa nefes almak. Ağır şartlar altında çalıştığımız işletmelerden iş çıkışı eve gidişimizde hiçbir şeyden haberi olmayan ufacık çocuklarımız ‘babam geldi’ diyerek boynumuza sarıldığında cebimizden çıkarıp bir çikolata vermek istedik. Lisede üniversitede okuyan çocuklarımız okul çıkışı bir cay bahçesinde babasının verdiği harçlıkla arkadaşlarıyla beraber bir bardak çay içebilsin istiyoruz. Dur bakalım dediler ve isteğimize yasakla cevap verdiler” diye konuştu.

İŞÇİ EYLEME HAZIR

Bursa Yenişehir’de bulunan Şişecam fabrikasında çalışan bir işçi de “Yasak kararının ayın 16’sında alındığını gördük. Yani Hükümet patron iş birliği çoktan başlamış. İşçilerin geçim kaynakları fabrikalarıdır, emekleridir. Şişecam küçük sermaye sahibi olan bir grup değil. Kârını her geçen gün artıran bir yerde çalışan işçiler de emeğinin karşılığını talep ediyor. Hükümetin bu grevi haksız yere yasakladığını düşünüyoruz. Geçen grevde olduğu gibi bu grevde de işçilerin hükümete tepkisi söz konusu. AKP Hükümetinin vermiş olduğu bu karar, Şişecam patronunun yanında olduğunu, Şişecam patronunun devlet zırhını arkasına aldığını ortaya koydu. Biz işçiler bunun da farkındayız. Ve tüm işçiler yasak kararına karşı iş durdurmadan çeşitli eylemlere kadar her şey için hazır” diye konuştu.

‘BİZE EYLEM KARARIYLA GELİN!’

Grevin yasaklanması üzerine dün Kristal-İş Başkanlar Kurulu toplandı. Başkanlar Kurulu toplantısından bir gün önce ise Kristal-İş Genel Merkezi fabrikalarda okunması için bildiri hazırlamıştı. Şişecam’ın Kırklareli fabrikasında sendika temsilcileri işçilerle bölümlerde görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerin neredeyse tamamında işçiler, grev yasağının tanınmaması ve mücadelenin devam etmesine yönelik taleplerini iletti. Otacam fabrikasında ise işçiler, temsilcilere “Bildiri okunmasına gerek yok. Bize eylem kararıyla gelin, neler yapacağımızı söyleyin” dedi. Temsilciler ise bu taleplerin Başkanlar Kurulu toplantısına iletileceğini söyledi.
 

ÖNCEKİ HABER

Mücadeleci sendikacılığın şart olduğu bir zamandayız

SONRAKİ HABER

İnsan hakları anıtı ile aramızdaki bariyer

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...