Cumhuriyet tutukluları: 200 gün oldu, adalet istiyoruz!

Meltem AKYOL
İstanbul

Cumhuriyet gazetesinin 10 yazar, çizer ve yöneticisi 200 gündür, Muhabiri Ahmet Şık 139 gündür, Muhasebe Çalışanı Emre İper 42 gündür, gazetenin internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven ise 4 gündür tutuklu... Gazeteye operasyonun 200. gününde gazeteciler Çağlayan’da ‘Hakikate özgürlük’ diyerek adalet isteyecek...

“FETÖ/PDY ile PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri” iddiasıyla, 31 Ekim’den gözaltına alınan Cumhuriyet gazetesinin 10 yazar, çizer ve yöneticisi 200 gündür tutuklu...

Cumhuriyet’e yapılan operasyon bununla sınırlı kalmadı. Bir yandan gözaltı ve tutuklamalar sürerken bir yandan da davalar devam etti.

Gazetenin Muhabiri Ahmet Şık, Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinden 61 gün sonra “FETÖ propagandası” iddiasıyla gözaltına alındı, 30 Aralık 2016’da tutuklandı.

Gazetenin kantin görevlisi Şenol Buran, “Erdoğan’a çay vermem” dediği için tutuklandı, bir ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. 

Gazetenin 10 yazar, çizer ve yöneticisinin 5 ay sonra hazırlanan iddianamesine ilişkin tartışmalar sürerken gazetenin Muhasebe Servisi Çalışanı Emre İper ve ulaştırma görevlisi Yavuz Yakışkan gözaltına alındı. İper, ByLock kullanıcısı olduğu iddiasıyla tutuklandı, 42 gündür cezaevinde.

DELİLİN ZERRESİ YOK AMA CEZAEVİNDELER...

Gazeteciler, meslek örgütü temsilcileri ve gazetecilerin aileleri 200 gündür hakim karşısına çıkmadan cezaevinde tutulan Cumhuriyet çalışanları için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya geliyor. Gazeteciler bugün  ‘Gazetecilik suç değildir’ diyerek Çağlayan’da adalet talep edecek ve bütün gazetecilere özgürlük isteyecek.

Eylem öncesi gazetemize konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş tüm gazetecilerin özgürlüğü için Çağlayan’da olacaklarını söyledi, Disk Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren de gazetecilerin 200 gündür mahkemeye çıkmadan fiilen cezalandırıldığını belirtti. 

Haber ve yazıların suçlama konusu edildiği ‘abuk’ bir iddianame ile gazetecilerin tutuklu olduğunu söyleyen Eren, “Hazırlanan iddianamede hukuk yok, delilin zerresi yok, suç yok. Gazetenin haberleri, köşe yazıları, hatta mizanpajı bile, yani niye logonun üstüne haber girildi gibi mizanpaja ilişkin şeyler bile, suç gibi gösterilmiş” dedi.

200. GÜNDE ÇAĞLAYAN’DAYIZ

“Bu Cumhuriyet’i susturma operasyonu. Herkes ne zaman alınacağız diyor. Bir yanıyla ülkedeki bütün gazetecilere de gözdağı bu” diyen Eren şunları söyledi: “Yani “haber yaparsanız bu olur, başlığınızdan dolayı bile hapishaneye atarım sizi” diyorlar. Ve hukuk yok, tutarlılık yok, olmayan şeyler iddianameye giriyor. Yapılan haberler, yazılan yazılar suçmuş gibi gösteriliyor. Sadece gazetecilere değil, toplumun düşünen, itiraz eden bütün kesimlerine gözdağı veriliyor bu operasyonlarla.”  200. günde Çağlayan’da olacaklarını söyleyen Eren, “Bu karanlıktan çıkmanın tek yolu itiraz etmek. Ancak geri adım atmayarak bu karanlıktan çıkabiliriz Korkarsak, geri adım atarsak daha çok üstümüze gelecekler. Gazetecilere özgürlük isteyeceğiz, adalet isteyeceğiz” dedi.

‘TUTUKLAMALAR FİİLEN CEZALANDIRMAYA DÖNÜŞTÜ’

Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyonun aslında gazetecilere verilmek istenen bir gözdağı olduğunu ifade eden TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Cumhuriyet gazetesinin aralarında İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, köşe Yazarları Kadri Gürsel ve Güray Öz’ün de bulunduğu 10 yönetici ve yazarı 200 gündür tutuklu bulunuyor. Daha sonra gazetenin muhabirlerinden Ahmet Şık, tutuklandı. Nisan ayında Gazetenin Muhasebe Çalışanı Emre İper ve son olarak gazetenin internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven de tutuklandı. Cumhuriyet çalışanları hukuksuz bir şekilde cezaevinde. Biz bunu hazırlanan iddianame ile gördük. Gazetenin yayın politikası üzerinden bir suç unsuru oluşturulmaya çalışılıyor. Gerekçe bu. 200 gündür hakim karşısına çıkmadan aslında fiilen cezaya dönüşen bir süreç yaşanıyor” dedi.

‘TÜM GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK’

Gazetecilerin 200 gündür cezaevinde tecrit altında tutulduğunu hatırlatan Durmuş, “Gazetecilerin cezaevine konulması ve cezaevinde tecrit edilmesi basın özgürlüğü ihlalidir. Cumhuriyet çalışanları ile birlikte cezaevinde bulunan 165 gazeteci de benzer bir tablo ile karşı karşıya. Büyük bir çoğunluğunun ya iddianamesi yok ya da iddianameler yeni hazırlandı. Ama aylardır cezaevinde tutuluyorlar. Hukuk devleti olduğu iddia edilen Türkiye’de hukukun işlemediğinin göstergesidir. Henüz bir ceza almadan gazetecileri cezaevinde tutmak, hukuksuzluktur. Biz TGS olarak cezaevlerindeki bütün gazetecilerin tahliye edilmesini istiyoruz” dedi.