Ölüme götüren istismara 18.5 yıl hapis istemi

Antalya’da cinsel istismara uğrayan ve adli tıp kurumunun “Ruh sağlığı bozulmamıştır” raporu vermesinden 10 gün sonra intihar eden 15 yaşındaki Rüya D.’yi istismar etmekle suçlanan Cevher A.P. hakkında, toplam 18.5 yıla kadar hapis cezası istendi. 

23 Nisan 2014 yılında Kaleiçi’de yaşanan olayda 32 yaşındaki Cevher A.P., kendisini polis olarak tanıtarak Rüya D.’ye “Seni gözaltına alıyorum” dedi. Daha sonra otobüse binerek Rüya D.'yi kendi evine götürdü. Otobüste durumdan şüphelenerek Cevher A.P’yi takip eden bir yolcunun şikayetiyle zanlı gözaltına alındı. Rüya D. polise verdiği ifadede, Cevher A.P’nin kendisine tacizde bulunduğunu anlattı. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 24 Nisan 2014 tarihinde hazırlanan raporda, mağdur çocuğun “Ruh sağlığının bozulduğu” tespitine yer verildi. Bunun üzerine tutuklanan Cevher A.P. hakkında cinsel istismar suçundan Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Ancak Cevher A.P., 2015 nisan ayında tahliye edilince bu kişinin tekrar kendisini kaçırmasından endişe eden Rüya D. eve kapandı.

RAPORDAN 10 GÜN SONRA İNTİHAR ETTİ

Mahkeme, talep üzerine, ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Rüya D.’nin Adli Tıp 6’ncı İhtisas Kuruluna gönderilmesine karar verdi. 8 Temmuz 2015 tarihinde Rüya D. hakkında düzenlenen raporda stres bozukluğu tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtildi. Rüya D., rapordan 10 gün sonra kendisini evin kapısına asarak yaşamına son verdi.

Mahkeme, adli tıp genel kurulundan yeni bir rapor talep etti. Ancak bu raporda da Rüya D.’nin ruh sağlığının istismar nedeniyle bozulmadığı ancak etkilendiği öne sürüldü. 

Davanın 15. duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı da “Çocuğun cinsel istismarı” suçundan 8 yıl hapis, “Kendini savunamayacak çocuğu cinsel amaçlı olarak hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da 10.5 yıla kadar hapis cezası talep etti. Cevher A.P. hakkındaki “Özel hayatın gizliliğini ihlal etme ve kamu görevini usulsüz olarak üstlenme” suçlarından ise beraat talep etti. Duruşma, sanığın esas hakkında mütalaaya karşı savunma talebi üzerine ertelendi.

ANNE İSYAN ETTİ: KIZIM YAŞIYOR OLABİLİRDİ

Anne Habibe K, “Sanık için beraat talep edilen suçlardan da ceza istenmesi gerekirdi. Çünkü sanık kendisini polis olarak tanıtıp karakol diye evine götürmüş. Üstelik bunu çocuk bayramında yapıyor. Olaydan sonra tutuklanan sanık, cezaevinden mektup yazıp özel hayatın gizliliğini ihlal ediyor. Ardından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye ediliyor. Kızım hem sanığın kendisini eve götürmesinden, hem de cezaevinden mektup yazmasından olumsuz etkilendi. Bunun sonucu olarak yaşamına son verdi. Sanık kızımın karşısına çıkmamış olsaydı, Rüya şu anda yaşıyor olacaktı” dedi. (Antalya/DHA)