İhraç edilen kadınlar 8 Mart’ı direniş alanında kutladı

KESK İstanbul Şubeler Platformu, OHAL kararnameleri ile yaşanan ihraçlara karşı gerçekleştirdikleri oturma eylemine Bakırköy’de devam etti. Bugünkü eylemde 8 Mart dolayısıyla açıklama yapıldı. 

Oturma eylemine İşçi Emekçi Kadın Komisyonları, DEV Tekstil, BDSP, Bakırköy Birleşik Haziran Meclisi, TMMOB çalışanları ve yurttaşlar destek verdi. 

"Haksız hukuksuz ihraçlara hayır, işimizi geri istiyoruz", “Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” pankartı açarak,  “Yaşasın 8 Mart”, “8 Mart kızıldır kızıl kalacak”, “Jin, jiyan, azadi”, “Direne direne kazanacağız”, “İşimizi geri alacağız”, “KHK'ler gidecek biz kalacağız” sloganları atıldı. 

Etkinlik 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri için Ankara’ya giderken Bursa-Ankara Karayolunda yaşanan kazada yaşamını yitiren Türk Metal Sendikasına üyesi 7 kadın işçi için gerçekleştirilen saygı duruşuyla başladı. Oturma eyleminde bir kadın kamu emekçisi ‘ekmek ve gül’ şiirini okudu. Şiirin ardından program devam ederken eylemden önce yapılan CHP mitinginde direnen kadın kamu emekçileri söz almak istendiklerini ancak CHP kadın kollarının kendilerine ‘belki tehlikeli bir şeyler söylersiniz’ diyerek söz vermediklerinin bilgisi paylaşıldı. 

Program İşçi Emekçi Kadın Komisyonlarının ortak hazırladığı  müzik dinletisiyle devam etti. Daha sonra  Sarya Müzik Grubu bir müzik dinletisi verdi. Halaylarla devam eden program sırasında AKP seçim otobüsü alana getirilerek dev ekran açıldı. Ancak program engellenemedi.

‘SERMAYE’NİN DİKTATÖRLÜĞÜ’NE HAYIR’

TMMOB çalışanları adına söz alan Pınar Tarhan, “İlk olarak Betül Celeb'i ziyaret ettik. Direnen kadınları ziyaret etmek istedik. 8 Mart’ın anlamı emekçi kadınların direnişiyle güzelleşiyor. Direnen  kadınların 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlamak istiyorum. Hayırlı direnişler” dedi. 

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları adına söz alan İpek Bozkurt, “Baskının ve sömürünün arttığı bir süreçten geçiyoruz. Baskı, sömürü ve savaş koşullarında tablonun en ağır faturasını işçi emekçi kadınlar ödüyor.  Karanlık tabloyu onaylamamız isteniyor. Ama biz bu çifte sömürüye, OHAL’e, KHK’lere, sermayenin diktatörlüğü’ne hayır diyoruz” diye konuştu.  

‘EMEK, BEDEN KİMLİK SÖMÜRÜSÜNE HAYIR’

KESK adına Aynur Barkın basın açıklamasını okudu. Barkın, “Kadın öncülerimizden, örgütlülüğümüzden aldığımız güç ve kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Bugün isyan çığlığını daha fazla yaymaya, direnişi yükseltmeye ve daha fazla dayanışarak mücadeleyi büyütmeye her zamankinden daha çok kararlıyız” dedi. “8 Mart demek emek, beden ve kimlik sömürüsüne hayır demektir” diyen Barkın, “8 Mart savaşa , militarizme ve ırkçılığa hayır demektir. 8 Mart kapitalizme ve kadın emeğinin sömürüsüne hayır demektir. 8 Mart,  muhafazakar anlayışın esnek, güvencesiz çalışma dayatmasına, kadının kamusal alandan tasfiyesine hayır demektir. 8 Mart evde, sokakta, iş yerinde şiddete ‘hayır’ demektir. 8 Mart tekçi rejime, faşizme ve diktatörlüğe ‘hayır’ diyen kadınların direniş sembolüdür” diye konuştu.
 
AKP’nin Cinsiyetçi yasa ve politikalarla cinsel istismarı ve tecavüzü meşrulaştırmaya çalıştığını söyleyen Barkın, “Darbecilerle mücadele adı altında kamuyu tamamen tasfiye ederek tekçi, mezhepçi, cinsiyetçi bir biçimde yeniden yapılandırmak, zaten sınırlı hale gelmiş olan kamu emekçilerinin iş güvencesini tümden ortadan kaldırmak istemektedir. OHAL’in ilan edilme gerekçeleri ile uygulamaları arasında giderek derinleşen çelişkiler, hukuksuz ihraçlar ve açığa almalar sonucunda konfederasyonumuz KESK’e bağlı tüm iş kollarında 794 kadın, 2336 erkek olmak üzere toplam 3130 emekçiyi ihraç etmiştir. Savaş, darbe, OHAL derken ülke büyük bir krize sürüklenirken işgücünde ilk gözden çıkarılanlar kadınlar ve muhalifler olmuştur” dedi.
 
Barkın, “KESK’li kadınlar olarak iş güvencemiz, yaşam güvencemiz ve geleceğimiz için tüm kamu emekçisi kadınları mücadeleyi ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Biz kadınlar birlikte daha güçlüyüz. Birlikte başaracağız. Dünyanın yarısını oluşturan biz kadınlar kadın erkek eşitliğine giden yolda hayatın her alanında toplumsal yaşamda bizleri yok saymaya çalışan sisteme karşı direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)