Levent Tüzel: Sermayenin istediği gibi at koşturmasına hayır
Çiğli'de işçiler ve parti üyeleriyle bir araya gelen Levent Tüzel: Sermayenin istediği gibi at koşturmasına hayır

Çiğli Organize Sanayi işçileri ile biraraya gelen EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi ile sermayenin istediği gibi at koşturmasının hedeflendiğini ifade etti.
EMEP Çiğli İlçe binasında gerçekleştirilen toplantıya, metal, tekstil, inşaat, belediye, matbaa gibi değişik işkollarından ve Dostcam direnişinden işçiler ile parti üyeleri katıldı.
AKP’nin 15 yıllık iktidarını kalıcı hale getirmeye çalıştığını belirten Tüzel, “Tek parti devleti arzu ediliyor, bunu da bize istikrar diye yutturmak istiyorlar. Referandum çalışmamızda, ‘Tek adam, tek parti anayasasına hayır’ diyoruz. Çok farklı nedenlerle ‘hayır’ deniliyor. Biz işçi sınıfının ‘hayır’ını dile getiriyoruz. 15 yıllık AKP iktidarına baktığımızda kaybeden hep bu ülkenin işçileri ve emekçileridir. Bugün vatandaşı etkileyen güçtür, Bizim için ‘hayır’ı çıkartmanın anlamı da budur, gerçekten güçlü olanın yani halkın ve emekçilerin gücünü ortaya koymasıdır” dedi.
‘İŞYERİMİZDEKİLERİ BİLGİLENDİRMELİYİZ’
Toplantıda söz alan bir tekstil işçisi, çalıştığı işyerinde, hayırcılar ve kararsızlar olduğunu ama en çok da bir şeyden haberi olmayanların bulunduğunu ifade ederek, “Önce insanların haberinin olması lazım. İnsanlar ekmek ve yaşam kavgası ile sıkışmış. Ben bu referandumu parti meselesi olarak değil, hukukun ortadan kaldırılması olarak görüyorum” dedi. İşçi, 200 kişilik bir işyerinde çalıştığını, 3-5 kişinin hayır dediğini, bazılarının ise, “Biz işçiyiz bizden bir şey olmaz” dediğini anlattı.
Metal işçisi ve işyeri baştemsilcisi Sedat Sadak, “Referanduma ilişkin bilgilendirme amaçlı, bildiri, broşür çıkarıp, kendi içimizde paylaşalım” önerisi getirdi. Sadak, “Referandumla ilgili değişikliği getiren partiye bakarak karar veren, değişikliğin ne anlama geldiğine bakmayanlar var. Organizede, direnişlerde işçi arkadaşlarla birlikteyiz. Partiler üstü bir yaklaşımla, ‘hayır’ için çalışmalıyız. Çiğli’nin potansiyeli var, bir güç olduğumuzu göstermeliyiz” dedi. Sadak, yazılacak bildirileri işçilerin yazması gerektiğine de dikkat çekti.
‘KEMİK ‘EVET’ÇİLER BİLE SOYUT KONUŞUYOR’
Belediye taşeronunda çalışan Bayram Akgül, “İnsanları ayrıştırıyorlar, kutuplaştırarak yönetmek için evet dememizi istiyorlar. Evet denilen yerlerde politika yapmalıyız. Onlarla oturmalı çay içmeliyiz. Örneğin mahalledeki liseli gençlerle referandumu konuştuk. Herkesle politikanın tartışılacağı bir süreçteyiz. Kamplaşmamı mı birleşme mi sorusunu yöneltmeliyiz” dedi.
Bir işçi dönem dönem dile getirilen ‘iç savaş’ söyleminin gerçekçi olup olmadığını sorarken, bir başka işçi Tüzel’e, boykot seçeneği ile ilgili düşüncelerini sordu.
Dostcam direnişinden bir işçi, AKP seçmeninin yüzde 30’unun kemik evetçi olduğunu düşündüğünü dile getirerek, “Ama ‘evet’ diyenlerin somut bir iddiaları ve söylemleri yok, hep soyut. Oysa 18 maddenin hepsinde somut gerçeklikler var ve biz bunları anlatmalıyız” dedi.
Eski Dostcam yeni inşaat işçisi Süleyman İssi de, “‘Hayırcı’lar AKP’nin yaptıklarından mağdur. ‘Evet’çiler de öyle ama ‘Fetullah’ı defetti’, ‘Başörtüsü bizim için sorundu’ diyorlar. ‘Çok şükür evime ekmek giriyor’ diyor. Bazılarında ise refaha kavuşacakları beklentileri var. İşimiz zor, yerel olarak hayır birliktelikleri oluşturulmalı” dedi.
Bir başka tekstil işçisi de, “İşyerinde kaygılarımızı konuşuyoruz. Arkadaşlarımızın kaygılarını sorup öğrenerek, neden ‘evet’ dediğini tartışmalıyız” dedi. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et