11 Aralık 2016 11:35

Toplumsal refleksler birleşik halk muhalefetine dönüşmeli

OHAL uygulamaları Tuzla'da masaya yatırıldı, antidemokratik atmosferin nasıl tersine döndürüleceği tartışıldı.

Paylaş

Tuzla emek ve demokrasi güçleri tarafından, OHAL uygulamaları ile bundan sonraki süreçte emek ve demokrasi güçlerince yapılması gerekenler konuşuldu. Aydınlı mahallesinde dün gerçekleşen panele Emek Partisi MYK Üyesi İskender Bayhan, KÖZ Dergisi’nden Çetin Eren, ESP Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gümüştaş, DBP MYK Üyesi Emrullah Bingöl katıldı.

İlk sözü alan Emek Partisi MYK Üyesi İskender Bayhan, yaklaşan ekonomik kriz ve döviz kurundaki artışa dair hükümet ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cephesinden yapılan konuşmalara dikkat çekti. Bu konuşmalardaki “dış mihrak”, “faiz lobisi”gibi  kavramlarla iç kamuoyundaki belirsizliğin önüne geçmeye ve iktidar üzerinde oluşan tepkilerin iç politika malzemesi yapılmak istendiğini söyleyen Bayhan, ancak iktidar temsilcileri ve Erdoğan’ın birkaç gün sonra dün söylediğini hiç söylememişçesine yalanladığını belirtti. Bugün AKP‘ye oy vermiş veya belediyeler aracılığıyla yardım alarak AKP’nin bu politikaları ile zorunlu olarak bağ kurmuş kesimlerin aydınlatılmasının her zamankinden daha önemli hale geldiğini vurgulayan Bayhan, “OHAL uygulamaları ile grevler yasaklanır, basın yayın kuruluşları teker teker susturulurken, seçilmiş belediyelere kayyımlar atanırken hükümet hala demokrasi havarisi kesiliyor. OHAL’in halka değil darbecilere karşı bir önlem olduğunu halka inandırmaya çalışıyor. Ancak bunun böyle olmadığını darbe ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, sırf siyasal görüşleri ve sendikaları nedeniyle görevlerinden atılan onlarca kamu görevlisinden anlıyoruz” dedi. Bayhan, OHAL’in işçi ve emekçilerin taleplerinin bastırılması aracı olarak kullanılırken, sermayeye ise daha geniş imkanlar sunduğunu ifade etti. Belirsizlik ve krizlerin artmasıyla sınıfların değişik konularda vereceği reflekslerin de farklılaştığına dikkat çeken Bayhan, “Halkın iktidarın Suriye politikasına verdiği tepki ile asgari ücrete verdiği tepki ya da Kürt sorunu ve kadın politikalarına verdiği tepkiler farklı etki ve nitelikte olsa da bizlerin amacı oluşan tüm bu tepkileri birleşik bir halk muhalafetine dönüştürmek olmalıdır. Önümüzdeki referandumun merkezi bir ‘hayır cephesi’ne dönüşmeyecek olsa da, EMEP olarak en geniş cepheyi oluşturmak için bundan sonra da çaba harcayacağız” dedi.

BUGÜNKÜ SÜRECİ TERS DÜZ EDEN BİR ATMOSFER YARATMALIYIZ

Köz Dergisi’nden Çetin Eren de, başkanlık tartışmalarının AKP’nin istediği şekilde gerçekleşmediğini ve bir anlamıyla MHP’nin zoruyla bir referanduma gidileceğini söyledi. Birleşik halk muhalefeti ile bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Eren, “7 Haziran seçimleri sonrası kaybedilen ama yok da olmayan gücü tekrardan toplayarak başkanlık karşıtı bir mücadele hattını büyütmemiz gerekiyor” dedi. ESP Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gümüştaş ise, 7 Haziran seçimlerinde yaratılan olumlu havanın Suruç, Ankara patlamaları  ve bölgede uygulanan  şiddet politikalarıyla bastırılmaya çalışıldığını söyledi. OHAL ve KHK’ler ile de “tek adam iktidar”lığının önünün açılmaya çalışıldığını belirten Gümüştaş, bugünkü siyasal süreci ters düz eden bir siyasal atmosfer yaratmak gerektiğini belirtti. DBP MYK Üyesi Emrullah Bingöl ise, 2 yıllık bir çözüm süreci dışında OHAL’in yıllarca bölgede egemen olduğunu bugün ise çok daha ağır koşullarda yaşandığını belirtti. OHAL’in bölgede bir yaşam şekli haline dönüştüğünü kaydeden Bingöl, yüz yıllık inkar ve asimilasyon politikasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da sürdürüldüğünü sözlerine ekledi. Bingöl, “Kürtlerin kazanımlarının Batı için bir tehdit olduğu algısı yaratılıyor. Bu yüzden temel görevimiz bu kazanımların hepimizin kazanımı olarak görülmesi ve sahiplenilmesini sağlamak” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Halkevleri Beşiktaş saldırısına tepki gösterdi

SONRAKİ HABER

‘Hiçbir neden insan hayatından önemli değildir’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...