FERC'ten Türkiyeli eğitimciler için çağrı

Fransa’nın en büyük ve en köklü emek örgütü Genel İş Konfederasyonu CGT’ye bağlı Eğitim, Araştırma ve Kültür Federasyonu (FERC) Olağan Kongresinde Türkiye haklarıyla dayanışma kararını da onayladı. FERC genel merkezi ve FERC’in Yüksek Öğrenim Birimi adına iki ayrı bildiri yayınlandı. 

‘EĞİTİM HAKKI AYAKLAR ALTINDA’

FERC’in merkezi bildirisinde 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ile hükümetin eğitimden medyaya uyguladığı baskı politikaları özetlenerek, “2002’den bu yana iktidarda olan İslamcı-muhafazakar AKP, okullar açıldıktan bu yana 3 KHK yayınladı ve on binlerce memuru meslekten ihraç etti. Türkiye’nin yakın tarihinde hiç görülmemiş bir durum yaşanıyor, zira 30 bin öğretmen olmak üzere, kamu sektöründe çalışan 93 bin emekçi işten atıldı. Eğitim sendikalarının verdiği verilere göre bu ihraçlar 1.5 milyon öğrenciyi doğrudan etkiliyor. Öğrencilerin eğitim hakkı ayaklar altına alınıyor. Yüksek öğrenimde ise 181 üniversitenin rektör seçimleri iptal edildi ve artık bunları doğrudan Erdoğan atayacak” denildi. 

‘OHAL DERHAL KALDIRILMALIDIR’

AKP Hükümetinin ülkede, “aşamalı olarak otoriter bir rejim” inşa etmek için kurumsal reformlar gündeme getirdiği belirtilerek, “Fakat bugüne kadar ülkenin demokratik ve ilerici güçleri buna engel olabilmişlerdi. İşte tam da bundan dolayı AKP bu güçleri susturmak için OHAL ve KHK’leri kullanıyor. Bu durum kabul edilemez. Biz de demokratik güçler gibi derhal OHAL’in iptal edilmesini talep ediyoruz” denildi. 

EĞİTİM SEN’LE DAYANIŞMA 

İşten atılan 30 bin öğretmenin 10 bin 400’ü ilerici bir sendika olan ve CGT-FERC gibi Eğitim Enternasyonali üyesi olan Eğitim Sen’in üyeleri olduğuna dikkat çekilen bildiride şu ifadeler kullanıldı: “Fakat mücadele sonuç verdi, Eğitim bakanlığı 25 Kasım’da 6 bin öğretmeni, 7 Aralık’ta ise bine yakın öğretmeni göreve iade ettirdi. Bu mücadele devam etmeli ve biz de Eğitim Sen’in çağrılarına cevap vererek mücadele edeceğiz. Üyelerinin güvenlikleri, hatta bazen hayatları pahasına haklı bir mücadele yürüten; demokratik bir ülke, kamusal, laik ve nitelikli bir eğitim mücadelesi yürüten sendikalar ile dayanışma içerisinde olduğumuzu ilan ediyoruz.”

AVRUPA’NIN TUTUMUNA TEPKİ

Bildiride, Avrupalı hükümetlerin sessizliği ve Avrupa karşısında mültecileri kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumu da şu sözlerle eleştirildi: “Gerici bir göçmenlik politikasından dolayı diktatoryal bir rejimin meşrulaştırılmasına kesinlikle hayır. Söz konusu Suriyelilerin, Fransa’nın da dair olduğu bir savaştan kaçtıklarını hatırlatmak gerekir mi? Diğer taraftan Erdoğan’ın bu politikası, sadece tüm bölge halkları açısından değil, yanı sıra tüm Avrupa açısından da büyük tehlikelere gebe. Türkiyeli yoldaşların demokratik mücadelesi aynı sırada bizim demokratik bir toplum mücadelemizim de bir parçasıdır. Düşünce suçundan hapis edilmiş herkesin derhal serbest bırakılmasını ve meslekten ihraç edilen tüm kamu sektöründe çalışanların tekrar göreve iade edilmelerini talep ediyoruz” 

CGT-FERC’in bildirisinde Türkiyeli sendikacılarla dayanışma ve Eğitim Sen’e maddi yardım çağrısı yapıldı.

AKADEMİSYENLERİ BIRAKIN, ÖZGÜRLÜKLERİNİ GERİ VERİN!

CGT-FERC’in Yüksek Öğrenim Birimi adına yayınlanan bildiride de Türkiyeli akademisyenlere yönelik baskılara dikkat çekildi. Türkiyeli öğretim ve araştırma görevlisi, doktor, doktora öğrencisi akademisyenlerin maruz kaldıkları işten atma, tutuklama ve baskılara tepki gösterilen bildiride, “CGT-FERC Sup sendikası tüm meslektaşlarımızın serbest bırakılması, görevlerine iade edilmelerini ve ifade ve seyahat özgürlüklerine tekrar kullanmalarını talep ediyor. Türkiye Konsolosluğunun, bu taleplerimizi hükümetine ulaştırılmasını istiyoruz” denildi. 

Sendika, Fransız hükümeti ve Eğitim, Yüksek Öğrenim ve Araştırma Bakanlığına da şu talepleri iletti: 

•Türkiye’nin de imzacısı olduğu İnsan Haklarını Koruma ve Temel Özgürlükler Avrupa Konvansiyonuna saygı göstermesi için kararlıca hareket etme 

•Meslektaşlarımıza karşı devam eden ihraç ve keyfi uygulamaları teşhir etme ve bunların tekrar görevlerine dönmelerini talep etme 

•Mülteci meslektaşlarımızın Fransa’ya gelebilmesi için her şeyi yapma 

•Araştırmanın ve yüksek öğrenimin demokratik işleyişini savunan Barış akademisyenlerinin kurdukları Dayanışma Akademilerine (Kocaeli, İzmir, Eskişehir, Dersim) resmi olarak destek çıkma

•Artık seçimlerle değil de Erdoğan tarafından atanarak oluşturulacak bağımsız olmayan üniversite yönetimlerini, YÖK ve TÜBİTAK gibi kurumların yönetimlerinin onaylamadığını kararlıca belirtme. (Paris/EVRENSEL)