CHP’nin merkezi politikaları Adana’da nasıl görülüyor?

Halil İMREK
Adana

Adana’da CHP ikinci büyük parti. İkisi merkez ilçe belediyesi olmak üzere üç ilçe belediye CHP’de. CHP ülkenin kötü gidişatına dur demek için başlattığı mitinglerin ilkini 3 Aralık’ta Adana’da gerçekleştirdi. AKP’nin ilan ettiği OHAL ile sokağa çıkmanın zorlaştığı, baskının arttığı bir dönemde miting önemliydi ancak “Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz” başlığı ile ele alınışı birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. 

İç siyasetten dış siyasete, ekonomiden, basın özgürlüğü ve insan haklarına dair her alanda kötü gidişatın olduğu ve en önemlisi istikrar için oy verilen AKP ile ülkenin bir istikrarsızlığa kaosa girdiği bir dönemde CHP ile bir çıkış olur mu tartışmaları da yapılmıyor değil. 

İnsanların yarınından kaygı duymadan, barış ve huzur içinde, korkmadan işe gitmek, eve sağ salim dönmek istediği bir Türkiye nasıl olacak tartışmalarını yürüttüğü bir ortamda biz de CHP tabanının nabzını tutmaya çalıştık.

CHP merkezi politikalarının tabanda nasıl karşılık bulduğu, doğru anlaşılıp anlaşılmadığı ve ne gibi tepkiler olduğuna projeksiyon tuttuk. Bunun için Kürt ve Türk Alevilerin olduğu Şakirpaşa, Ova, Uçak gibi mahallelerdeki kahveleri, Arapların yoğun olduğu Akkapı gibi mahalleyi ve CHP’nin yoğun oy aldığı belediyesinin de elinde bulunduğu Çukurova ilçede bilgiler toplamaya çalıştık. Özellikle CHP’nin Facebook resmi sayfalarını İl Örgütü, kadın ve gençlik sayfalarını ve üyelerin sosyal medyada yürüttüğü tartışmaları da izlemeye çalıştık.

DOKUNULMAZLIK... TEZKERE... 

CHP’nin merkezi politikalarından dolayı tabanda bir kafa karışıklığı olduğunu söylemek lazım. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek vermesi, tezkereye evet demesi, Yenikapı mitingine katılması gibi konularda farklı yaklaşımlar var. CHP tabanını bir fikre kazanamamış. Tabanın CHP’de bir tutarlılık sorunu olduğu belirtiliyor. 

SAĞCI SOLCU BÖLÜNMESİ

Politik çözülmenin derinleştiği bir süreçte CHP bu gidişatı nasıl terse çevirebilir? Sorusu etrafında tartışma yürüttüğümüz bazı CHP’lilerde bir netlik olmadığını da vurgulamakta fayda var. Buna örnek “Yüzde 70 sağcı, yüzde 30 solcu gibi” kendisini kapatan ve kafasında insanları sağcı solcu bölen yaklaşımlar. CHP tabanı bütün partilere oy veren kitleyi sabit bir kitle olarak görüyor ve onunla diyalog kurmanın yolunu olarak onların düşündüklerini dile getirmekten geçtiğini söylüyor. “O taban olmazsa biz bir yere gelemeyiz” Bundan dolayı MHP’nin tabanına seslenme MHP gibi bir söylem tutturma bazılarında onların kazanılacağına dair bir umut besleniyor. Oysaki AKP çözüm sürecini sürdürürken ve o dönem için barış derken MHP tabanından da oy almayı başarmıştı. Adana mitinginde de bir kişinin açtığı “Ülkücüler başkanlık sistemine karşı” dövizini gösteren Kılıçdaroğlu, “Ülkücü kardeşlerimi selamlıyorum” demişti.

CHP ÇÖZÜM ÖNERİSİ İLE ÇIKMALI

CHP’nin daha aktif olması, bir alternatif olması herkesin ortak duygusu ama nasıl bir çözüm önerileri ile çıkacağı konusunda farklılıklar var. “İnsanlar AKP’ye niye oy veriyorlar, istikrar için. Ama artık AKP ile bir istikrar ortamı kalmadı. Durumdan memnun olmayan milyonlar var. CHP yeni bir istikrar programı ortaya koymalıdır. Alternatif olduğunu göstermelidir. AKP’nin yaptığı dışında bir yol açmalıdır. Hukukun üstünlüğü, OHAL’in kaldırılması, ekonominin yeniden ayakları üzerine dikilmesi, barışçıl bir dış politika, ülkenin barış ve huzura kavuşmasını sağlayacak bir programla geniş halk kesimlerini birleştirmeli” şeklinde öneriler yapılıyor.

CHP KÜRT SORUNU, BARIŞ KONUSUNDA NE DİYOR?

“CHP Kürtlerin taleplerini neden görmezden geliyor, CHP Kürtleri dışlıyor mu? Ya da CHP neden HDP ile yan yana görünmek istemiyor” sorularını yönelttiğimiz CHP’liler de partilerini Kürt sorununda eleştiriyor. “CHP nasıl çözmek istediğini ortaya koymalı. CHP genel merkezi Kürt sorunun çözümüne dair hiçbir şey söylemiyor. AKP’nin aldığı Kürt oylarını bile hedeflemiyor. Eskiden CHP, sosyal demokrat partiler Kürt illerinden büyük oy alırlardı. En son genel Başkanımız Kılıçdaroğlu Diyarbakır’da dört ay içinde çözeceğini söyledi. Ama nasıl çözeceğini CHP net olarak bir yol haritasıyla ortaya koymalıdır. En azından biz parlamento ile çözmek istiyoruz. Halkın barış talebi, var. Kürt sorununun çözülmesi lazım demeli”

CHP’NİN, HDP SÖYLEMİ TABANA ETKİ YAPIYOR

Doğal olarak kimi CHP’li de genel merkez tarafından dillendirilen politikaların etkisinde kalıyor. Başkanlık ile ilgili referandum konusunda CHP genel merkezi tarafından “AKP ile MHP başkanlık konusunda anlaşıp referandumda götürse CHP, HDP birlikte karşı çıksa AKP kazanır. CHP’nin HDP ile yan yana görünmemesi lazım” gibi yaklaşımlar aşağıya da yer yer sirayet ediyor. “HDP’nin desteğini almak lazım. Ama onların gizli destek vermesi lazım” Çünkü CHP’nin milliyetçilerden de oy alması lazım. Burada Adana mitinginden çok tartışılan “Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz” sloganın da milliyetçi kesimlere seslenme MHP’nin AKP’yi desteklemesinde ortaya çıkan boşluğu doldurma amaçlı olduğu belirtiliyor. 

CHP ÇEVRESİNDE BİRLİK MESELESİNE YAKLAŞIM

AKP-Erdoğan’ın devleti yeniden dizayn etmesi ve 15 Temmuz darbe girişimini bir imkan olarak kullanıp devlet çalışanlarından tasfiyeye başlaması ve tek adam tek parti diktatörlüğü kurma yolunda adımlar atmasına karşı en geniş bir birlik ihtiyacı her alanda konuşuluyor. Peki, CHP içinde ve çevresinde bu mesele nasıl ele alınıyor?

Birlik olmak lazım, demokrasi güçleri bir araya gelsin” tartışmaları CHP’de çok parçalı. Bu konuda farklı yaklaşımlar var. Çok az da olsa “CHP kimse ile bir araya gelmemeli” diyenler olduğu gibi. “Herkes gelsin CHP’de birleşsin. Gelip CHP’yi desteklesinler. CHP büyük parti. Diğer sol sosyalist küçük partiler CHP’yi bölüyor. HDP ile CHP yan yana gelirse CHP zarar görürü oy kaybeder gibi” yaklaşımları söz konusu. Ülkedeki gidişatı tersine çevirmek için en geniş birliktelik konusunda CHP’nin demokrasi, laiklik, barış ve emekçilerin hakları temelinde bir birliğe önayak olması gerektiğini söyleyenler de var.