Mısır’daki Müslüman Kardeşlerden Suriye’yi işgal çağrısı

Bu çağrı, ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en güçlü ismi olan Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’nin cumhurbaşkanı olması halinde Mısır-Suriye ilişkilerinin tamamen kopacağını ve Mısır yönetiminin Türkiye’yle birlikte işgal safında yer tutacağının işaretini verdi.

SURİYE ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURDU

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Resmi Sözcüsü Cihad Makdisi, Humus kırsalının Hula bölgesinde meydana gelen katliamda hükümet güçlerinin her hangi bir sorumluluğu olduğunu mutlak bir şekilde yalanlayarak, Suriye’nin, evlatlarını hedef alan bu katliamı en keskin ibarelerle kınadığını vurguladı. Makdisi, bakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında; Suriye yönetimi ve hükümet güçlerine bu denli kolay bir şekilde suçlamaların yapılmasını keskin bir dille kınandığını belirtti. Bakanlık sözcüsü, Humus’ta farklı bölgelerden planlı ve organizeli bir şekilde toplanmaları ardından ağır ve hafif silahlarla donanmış yüzlerce “teröristin” Hula bölgesine saldırdıklarını belirtirken; hükümet güçlerinin katliamların yapıldığı bölgelere kesinlikle girmediklerini belirtti.

Suriye devletinin anayasa ve kanunlar doğrultusunda sivil vatandaşları ve hükümet güçlerini korumakla yükümlü olduğunu vurgulayan Makdisi; Suriye’nin bu sorumluluğunu üstlenmeye devam edeceğini, kimilerinin hoşuna gitsin ya da gitmesin vatandaşlarını savunma kararlığında olduğunu ifade etti.

Makdisi; hükümet güçlerinin katliamların gerçekleştirildiği Hula bölgesine kesinlikle hiç bir top, tank ya da ağır silah geçirmediğini ve bölgeyi bombardımana tutmadığının altını çizdi. Bölgede bulunan asayiş güçlerinin kesinlikle yerlerinden ayrılmadıklarını söyleyen Makdisi; sadece ve sadece saldırılara karşı kendilerini savunma pozisyonlarına girdiklerini vurguladı. Makdisi; katliamlara ilişkin yargı ve askeriyeden oluşan ortak bir soruşturma komisyonunun teşkil edildiğini ve bu soruşturma sonucunun 3 gün içinde ilan edileceğini açıkladı. Huvla bölgesindeki katliamlar ve saldırılarla BM Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın Şam’a ziyareti arasındaki zamanlamaya dikkat çeken Makdisi; bununla siyasi sürecin tekerine çomak sokulmak istendiğini söyledi.

Makdisi; “Teröristleri barındıran, eğiten ya da sınırlardan Suriye’ye sızmalarına göz yuman, onlara finans ve silah temin eden tüm ülke ve güçler, insanlık dışı bu katliamlarda ortaktır” diyerek aralarında Türkiye’nin de olduğu ülkeleri, isim vermeden suçladı.

Makdisi; BM güvenlik konseyinin bir kısım büyük güçler tarafından kullanıldığı konusunda Suriye’nin kesinlikle evhamlara kapılmadığına dikkat çekerek; dezenformasyon ve asılsız iddialarla farklı bir şekilde yansıtılan Suriye krizinin uzun bir zaman almamasının temenni edildiğini söyledi. (DIŞ HABERLER)

ANNAN: KİMDE SİLAH VARSA BIRAKSIN

Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan, Hula kasabasında düzenlenen ve 100’den fazla sivilin öldürüldüğü katliamın dehşet verici olduğunu söyledi. Annan, Suriye’de silaha sahip kim olursa olsun, silahını bırakıp kan dökmeye son vermesini istedi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve diğer yetkililerle görüşmek üzere başkent Şam’a giden Kofi Annan, ülkedeki krizin kritik bir dönemeçte olduğunu belirtti. Annan, Hula’daki trajik olay sebebiyle şoke olduğunu ve dehşete düştüğünü ifade etti. Suriye’deki taraflara silah bırakmaları çağrısı yapan Annan, “Bu barış mesajı, silaha sahip herkes, her bireyedir” dedi.

RUSYA: ÖLÜMLERDEN İKİ TARAF DA SORUMLU

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye’de barışın sağlanması için Kofi Annan misyonunun şiddetin azaltılmasında önemli katkı sağladığını, ancak son Hula katliamının barış hedefinden ne kadar uzakta olunduğunu gösterdiğini söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile Moskova’da ortak bir basın toplantısı düzenleyen Lavrov, “Diğer ülkelerle birlikte Kofi Annan planının uygulanması için ortak hedeflerimiz var. Elbette, zayıf işleyen barış çalışmalardan derin endişe duyuyoruz” dedi.
Şiddetin azalmasında planın bir kısım katkıları olduğunu kaydeden Lavrov, “25 Mayıs’ta Hule’da gerçekleşen katliam bizim barış sürecinden ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor” diyerek endişelerini dile getirdi.
Suriye’de Beşar Esad yönetiminin değişmesinin öncelikleri olmadığını söyleyen Lavrov, önemli olanın sivil şiddetin durdurulması olduğuna dikkat çekti. Lavrov, “Biz Suriye hükümetine her gün baskı uyguluyoruz” hatırlatmasında da bulundu. Hula katliamının titizlikle soruşturulması talebinde de bulunan Rus Bakan, “Hükümetin top ve tanklarının kullanıldığında kuşku yok. Bunu bölgeyi ziyaret eden BM gözlemcileri de belirtti” ifadelerini kullandı ve sivillerin ölmesinde iki tarafın el ele verdiğini ifade etti. Bölgenin muhalif grupların kontrolünde olduğunu, ancak hükümet güçlerinin de çevrelediğini ifade eden Lavrov, katliam nedeniyle iki tarafın da kınanması gerektiğini söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Hague da Suriye’yi Lavrov’la görüşmesi öncesi kınadı. Kremlin’e Suriye lideri Beşar Esad rejiminin işlemiş olduğu suçlardan dolayı hesap vermesi için çağrıda bulunacağını da ifade eden Hague, Twitter’dan, “Ben Rusya’yı Esad rejimine karşı hızlı ve net bir tepki vermeye çağıracağım…” ifadelerini kullandı.
Hula’da 25 Mayıs’ta gerçekleştirilen katliamda 49’u çocuk 108 sivil katledilmişti. Suriye makamları katliamla irtibatları olmadığını söylerken, Rus makamları da provokasyon olabileceği endişelerini dile getiriyor.
Rusya BM Daimi Temsilci Yardımcısı Aleksander Pankin de basına yaptığı açıklamada, Hula katliamının arkasında BM Suriye özel temsilcisi Kofi Annan’ın Salı günü Suriye’ye gerçekleştireceği ziyareti dikkate alan isyancı grupların olabileceği ihtimalini dile getirdi. Pankin’e göre yabancı istihbarat güçleri de eylemlerin arkasında olabilir.
Ancak Moskova, dün gerçekleştirilen BM Güvenlik Konseyi oturumunda Suriye’nin kınanması yönündeki karara olumlu cevap verdi.