03 Aralık 2016 17:22

Bir devrin olağan halleri

Eğer gerçekten derdiniz ortada kalan çocuk annelere sahip çıkmak olsa idi, bunun yolu belli.

Paylaş

Cevriye AYDIN

Eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürünün 4 yaşındaki kızı Sare Betül Genç, 8’inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7’nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6’ıncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5’inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Ağdoğdu ile Cennet Karataş.”

Cayır cayır yandılar, göz göre göre, cayır cayır!...

Bir değil, iki değil, üç değil, beş değil…

Kaçıncı çocuk katliamı bu?

İzmir’de 4 ay önce arkadaşının 56 yaşındaki ‘dede’si tarafından tacize uğrayan 9 yaşındaki çocuk, mahkemeye çıkarılacağını öğrendikten sonra, duruşmaya iki gün kala kalp krizi geçirdi ve kurtarılamadı.”

Bu iki olay, cinsel istismar mağduru kız çocuklarının tecavüzcüler ile evlendirilmeleri halinde tecavüzcünün cezasını af anlamına gelen bir yasa değişikliği teklifinin TBMM gündemine alınmasından hemen sonraki günlerde gerçekleşti. 

Hatırlayacağınız gibi, değişiklik teklifi yangından mal kaçırır gibi, gecenin bir yarısında AKP’li milletvekilleri tarafından TBMM’den geçirilmek istenirken, kazara yeterli oyu bulamayarak bir sonraki haftaya ertelenmişti. Böylece kamuoyu da bu hak, hukuk, ahlâk tanımaz girişimi öğrenmişti. Ve yine hatırlayacağınız üzere Başbakan, Adalet Bakanı ve bilimum zevat, sırayla basının karşısına çıkarak aşağıdaki sözleri etmişlerdi:

Başbakan:

Bu bir tecavüze af değildir. Bu, tamamen, maalesef gerçek dışı bir iftiradır. Olay şudur; yaşı tutmayan, reşit olmayan yaşta evlenenler var. Yasaları bilmiyorlar. Çocukları oluyor. Bir seferliğine, bu mağduriyetin bitirilmesi için yapılan bir düzenlemedir.”

Adalet Bakanı:

Bunlar, tecavüzcü değil. Bunlar, cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Tamamen, ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler… Evlilik oluyor ama yaş tutmadığı için resmi nikah yapamıyorlar.”

İmzacı milletvekili:

Zorla tecavüz, şudur, budur, doğru şeyler değil. Buradaki hadise; evlenme yaşı tutmadığı halde, bir evlenme yapılmış, bir akit edilmiş, düğün dernek kurulmuş, düğüne siyasiler, protokol katılmış… Neticede, bu hadiseden bir çocuk meydana gelmiş. Doktorun ihbarı üzerine savcılık devreye girmiş on küsur yıl ceza almış ve kız çocuğu bebeğiyle ortada kalmış. Bu travmatik duruma karşı bir önlem almamız gerekiyor.”

 

DEVLET NE İŞE YARAR ÇOCUKLARI YAŞATMAYACAKSA?

Neresinden tutsak elimizde kalıyor! Koskoca Başbakan, adı “adalet” olan bir bakanlığı işgal eden zat ve öteki zevatın ettiği süfli lâfları tekrar bir okuyun, çocuklar aşkına! O lâflarda hangi haktan, hangi hukuktan, hangi “çocuğun yüksek yararı”ndan söz ediliyor? Bir “adalet” kırıntısına rastladınız mı? 

Eğer, tecavüzcü cezaevine girmişse, çocuk annenin ortada kalmamasının tek yolu tecavüzcüyü hapisten çıkarmak mıdır?

Siz 79 milyon insanla dalga mı geçiyorsunuz?

Sanki bütün sokak çocuklarını sokaktan kurtardınız, bütün okul dışında kalan çocukları okullu ettiniz; bütün aç, yoksul, engelli ve yaşlıları sosyal haklarla donattınız, geriye tecavüzcüyü affetmek mi eksik kaldı? Eğer gerçekten derdiniz ortada kalan çocuk annelere sahip çıkmak olsa idi, bunun yolu belli. Eğer gerçekten bunu yapmayı isteseydiniz, Ak Saray’ın israf ettiği bir aylık elektrik masrafı ile o üç bin tecavüzcünün tecavüz ettiği çocuk anneleri sağlıklı ve güvenli koşullarda, sosyal yardım da vererek gül gibi yaşatabilirdiniz! Devlet ne işe yarar, çocukları yaşatmayacaksa?

Cinsel istismarcı güruhu kurtarmak için nasıl canhıraş bir ısrarla çabaladığınızı izlerken anlıyoruz ki, bu arlanmaz pişkinlik daha nice çocuğun başını yakacaktır. Daha pek çok çocuk, sübyancı istismarcıların sapkın zevklerine araç edilmek üzere yaşarken ölüme mahkum edilecektir. Daha pek çok çocuk, eğitim adı altında çocuklara böyle bir cehennemi hazırlayan tarikat yurtlarında cayır cayır yakılacaktır.

 

ARTIK O KADAR KOLAY OLMAYACAK ÇOCUKLARA KIYMAK!

“Siyasiler ve protokol” huzurunda düğün yapan tecavüzcüleri kurtarma girişiminiz karşısında Türkiye ayağa kalktı, gördünüz. Özellikle kadınlar ayağa kalktı ve menfur ve münafık tutumunuz hak ettiği tepki ve isyanla karşılığını buldu.

Zannetmeyin ki, zaman hep sizden yana hükmünü sürecektir. Bütün bu çabalarınızın, pişkinlikle ömür uzatmaya dönük son çırpınışlar olduğu da bir başka gerçek.

Bu halkın muhakeme gücünü yitirmemiş bütün insanları, iktidarınız dönemindeki bu insanlık dışı gidişatın sadece size özgü bir sapkınlık durumu olmadığının bilincinde.

Açlık, yoksulluk, insanlık dışı koşullar; çocukların göz kırpmadan öldürüldüğü, diri diri yanacakları güvencesiz konutlarda barındırıldığı, ırzlarına geçildiği, kadınların kölelik zincirlerinin arttığı ve ağırlaştığı, anneliğin çok büyük vahşetlerle yaşandığı, insana zulmün çeşitlendiği ve boyutlandığı bir çağda yaşadığımız bir gerçek. Savaşın kuralsız, kaba gücün tanrı olduğu bir zaman diliminde ve bütün bunların tümünün günbegün artarak yaşandığı bir coğrafyadayız. Bunun da bilincindeyiz.

İnsanlık, dil, din, ırk, kültür, mezhep, cinsiyet gibi zenginliklerini, siz egemenlerin kışkırtmasıyla, farklıların düşmanlaşması olarak yaşamaya zorlanıyor. Farklılara ayrımcılık, kadına ayrımcılık ve şiddetten başlayıp, öteki cinsel tercih sahiplerini, öteki din ve mezhep inananlarını, sizin inandığınıza inanmayanları, sizden farklı etnik kökendekileri, sizin gibi düşünmeyenleri ezme, yok etme, köleleştirmeye kadar giden dizginsiz bir vahşeti egemen kılmaya çalışıyorsunuz. 

Ama o büyük insanlık, tıpkı cinsel istismarı meşrulaştırma girişiminize karşı olduğu gibi, bundan sonraki her insanlık dışı teşebbüsünüzde de ayağa kalkacak ve sizin her türlü dayanışmacı birliğe saldıran ayrımcılığınızı, şiddetinizi ve sömürünüzü bir kez daha yerle bir edene kadar savaşacaktır. Hem de en önde kadınlar olmak üzere!

Hiç kuşkunuz olmasın!

 

BU ÜLKEYİ ÇOCUKLAR İÇİN CEHENNEME SİZ DÖNÜŞTÜRDÜNÜZ!

Anne-babaları küçük yaştaki çocuğunu dedesi yaşındaki tecavüzcüsü ile evlendirmek zorunda bırakan sosyal ve ekonomik koşullar 15 yıldır iktidarda olan dinci-gerici-ayrımcı zihniyetinizin ürünüdür.

Nasıl mı?

* Yıllardan beri kadın cinsini aşağılamak başlıca işlerinizden biri oldu.

* Yıllardan beri emekçi sınıfların var olan kısmi haklarını iyileştirmediğiniz gibi tamamen ortadan kaldırdınız. Halkın ödediği vergileri halkın refahına değil kendi siyasi istikbaliniz için elzem gördüğünüz işlere yönlendirdiniz.

* Cumhurbaşkanıyla birlikte eseriniz olan (kendisinin nedense şaşırdığı) yüksek işsizlik oranlarına ulaşan bir ekonomik iflasın içinde sosyal hak diye bir kırıntı bile bırakmadınız. Ama bunun yerine yandaşa sadaka-yardım-ulufe kamusal bir uygulama haline geldi.

* OHAL’i kendinize kalkan ederek keyfi kararnamelerle on binlerce insanı sorgusuz sualsiz işinden edip açlığa mahkum ettiniz. Malına mülküne dayanaksız el koydunuz.

* Devlet-birey ilişkisinde hak-hukuk, kanun karşısında eşitlik ile hak ve hizmetlerin ayrımsız dağıtımı ilkeleri Çince, Japonca sözler kadar yabancılanan sözler haline geldi. Bunların yerini, yönetenlerin sadaka dağıtır gibi devlet imkanlarını dağıttığı ve eşit vatandaşlığın değil yalakalığın yükseldiği bir düzen aldı.

* Yıllardan beri eğitim sistemini dinsel temellere yaslayan hurafeci ve bilim dışı müfredat ve uygulamalarınız sonucunda bütün ülke imam-hatip, bütün çocuk- öğrenci yurtları Ensar Vakfı evine dönüştü.

* Bilimi eğitim sisteminden dışladığınız zaman ne insani gelişme, ne adalet, ne kalkınma, ne hukuk, ne ahlâk, ne vicdan, ne merhamet kalacağı gün gibi açıktı. Bugün ülkeyi getirdiğiniz yer tecavüzcünün yasa yapılarak hapisten çıkarılma girişiminin hükümet üyelerince savunulabildiği insanlık adına utanç verici bir yer oldu.

* Adam çocuğa cinsel saldırıda bulundu, suçunu görmezlikten geldiniz. Ve hatta düğüne katılan o “siyasiler” o “protokol”ler olarak “Kardeşim bu yaşta çocuğun evlendirilmesi yasaktır; gel bakalım şöyle karakola, savcılığa... “ demediniz. Aksine düğüne arzı endam edip yasalar karşısında suç işleyen adamı onurlandırdınız. Yetmedi, pek muhterem hükümet başları, bakanları olarak düğünlere katılan “siyasiler”i, “protokol”leri, bozacının şahitliğine denk bir şekilde kendi mütecaviz yasa değişikliği girişimlerinize dayanak ettiniz!

* Televizyonlarda izledik sizi. En vicdanlı görünüşlerinizi giyinerek, en merhametli tavırlarınızı takınarak, tecavüzcülerin sorunları karşısında nasıl duyarlı olduğunuzu, sıram sıram, gerdan gerdan sergileyerek, gözlerimizi yuvalarından fırlattınız!

* “Bu travmatik durum” karşısında gözyaşı döken siz pişkinler korosu, yurttaki çocukların cayır cayır yanması karşısında “kader, mukadderat, takdiri ilahi” diye geveleyerek vaziyeti geçiştirmeye çalıştınız.

Farkındayız; uzunca bir zamandan beri en tepedeki yürütme kurulu zevatı olarak mütemadiyen yeni bir skandalı örtbas etmek için rolden role giriyorsunuz. Aslında bizim “skandal” adını verdiğimiz şey, sizin düzeninizin “olağan” halidir.

ÖNCEKİ HABER

Çocuklar severek evlenebilir mi?

SONRAKİ HABER

Kadınların kaderi ateşe atılmak değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...