İşte görün, yine bir aradayız!

Filiz TALİ

Panayır Kadın Dayanışma Derneği 11 Şubat 2015’te Özgecan Aslan’ın katledilmesine ve artan kadın cinayetlerine karşı mahallelerinde bir araya gelen biz kadınlar tarafından kuruldu. Fısıltılarımızı sokaklara taştı ve Bursa’nın birçok yerinden kadınlarla buluştu.

Kadınlara okuma yazma kursları, çocuklara yazın iki ay yaz okuluyla drama, tiyatro, satranç kursları vermek... Kadınların farklı sağlık sorunlarıyla ilgili doktor eşliğinde eğitimler düzenlemek... Çocuk istismarıyla ilgili farkındalık eğitimleri vermek ve çocuk gelişimi uzmanlarıyla buluşmak... Mahallemizde kadınların gidebilecekleri tek bir alan bile yokken dernek, kadınların rahatlıkla geldikleri, birlikte çay içip sohbet ettikleri, dinlendikleri bir yer oldu. İşyerlerinde olsun, ev içinde olsun bir sıkıntıları olduğunda gelip dertlerine sıkıntılarına çare aradıkları, sırdaş edindikleri, güvenle gelip evlerinin dışında özgürce oturup rahatladıkları ikinci bir evleriydi.

Ancak kadınların bir araya gelmesi birilerini rahatsız etti. Derneğimiz hiçbir gerekçe gösterilmeksizin Kanun Hükmünde Kararnameyle kapatılan 370 dernekten biri oldu. Kadınların kendi emekleriyle var ettikleri tüm eşyalarına el koydular.

MEYDANLARI DA MÜHÜRLEYECEKSİNİZ

11 Kasım Cuma akşamı üyelerimiz ve mahalleden kadınlarla ‘çay içelim’ diyerek mühürlü derneğimizin bahçesinde toplandık. Herkes bir şeyler hazırlamış. Semaverde çay demledik. Bir arkadaşımız birden “Mühürü  sökmüşler” diye seslendi. Maalesef mührü sökmüşler, kapının kilidini kırmışlar. Derneğimizden bayağı bir malzeme çalmış, defterlerin arasına varana kadar ortalığı karıştırmışlar. Polis çağırdık, içeri girmek istemedi. Dernekler Masasını çağırdık ve öyle içeri girebildik. Görünen manzara felaketti. Kadınlar bu duruma çok öfkelendiler. Bir arkadaşımız “Derneğimizi mühürlüyorsunuz, hırsız giriyor. Bir gecede tecavüzcüleri aklama yasası çıkartılmaya çalışılıyor. Artık yeter ya, ne istiyorsunuz biz kadınlardan!” diye öfkesini dile getirirken, başka bir arkadaşımız “Her gün katledilen kadınları koruyamayanlar, bir araya gelen kadınların derneğini kapatıyor. İşte görün gene bir aradayız, sohbetlerimizi ediyor, çayımızı içiyoruz, meydanları da mı kapatacaksınız?” diye tepkilerini dile getirdiler.

YİNE AÇACAĞIZ

Bir gün sonra gelip derneği tamamen kapattılar. Kapatıldığında birçok üyemiz ve kadınlar geldi. Bazı özel eşyalarımızı, kitaplarımızı ve Özgecan Aslan anısına yaptırdığımız pankartımızı aldık. Çok tepki gösteren ve ağlayan arkadaşlarımız oldu. Bir arkadaşımız “Siz kapatın, çok yakın zamanda yenisini açacağız ve aynı etkinliklerimizi gene yapacağız” diye çıkıştı.

Tüm bu yaşananlara öfkelenen mahallemizden kadınlarla, çocukların istismarcısı ile evlendirilmesi önergesine karşı yapılan eyleme ve 25 Kasım’a kalabalık bir katılım sağladık. Derneğimiz kapatılmış olabilir, ama biz faaliyetlerimize devam ediyoruz.

YALNIZLAŞTIRARAK ÖLDÜRÜYORLAR

Derneğimizin kapatılmasının üzerinden iki gün geçmişti ki 50 yaşlarında 4 çocuk annesi Sultan Öner, yol üzerinde üçüncü katta olan evinin balkonunda kendini asarak yaşamına son verdi. “Aa bak, kız burası iyi olmuş, içi de ferahmış, insan rahatlıyor” diye gülümseyerek derneğimizin kapısından içeri giren, birlikte çay içip sohbet ettiğimiz Sultan abla, sıkıntılarını da paylaşırdı bizimle.

Olayı duyduğumda boğazım düğümlendi, gözlerim doldu, konuşamadım. Biz kadınları yalnızlaştırıyorlardı. Gidecek yer bırakmıyorlardı ve Sultan abla gibi sorun yaşayan, çözüm bulamayan o kadar çok kadın vardı ki, bir an hepsi gözümün önüne geldi. “Ne yani bizler hep ölecek miyiz?” diyebildim. Uzun boylu, heybetli görünen bir kadın, içinde neler yaşıyordu ki 4 çocuğunu bırakıp hayata veda etmişti? Sultan abla gibi onlarca kadının rahatça gelip oturduğu, güvendikleri bir dernek yoktu artık. Derneğimizi kapatanlar kadınları yalnızlaştırmaktan nemalananlardı. Bizler bunun farkındayız, bu nedenle de asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun yeniden derneğimizi kuracağız.