01 Kasım 2016 10:25

Kapatılan dergiler: Özgürlüklere mühür vurmak imkansızdır!

675 sayılı KHK ile kapatılan Evrensel Kültür, Özgürlük Dünyası ve Tîroj dergileri ortak açıklama yaptı: Yerine yenileri gelecek!

Paylaş

675 sayılı KHK ile kapatılan Özgürlük Dünyası, Tîroj ve Evrensel Kültür dergileri İstanbul Karaköy’de bulunan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Özgürlük Dünyası editörlerinden Mustafa Yalçıner, “Özgürlük dünyası sosyalist kültür ve politika dergisidir. Sorun terör ise Özgürlük Dünyası’nın sayfaları ortadadır. Terörün savunulduğuna dair tek bir sayfa bulunamaz” diyerek KHK’de yer alan iddiaları reddetti. Yayıncılığa devam edeceklerini söyleyen Yalçıner, “Yapılmak istenen derginin kapısına kilit vurmaktır. Bu beyhude bir çabadır. Özgürlüklere, mühür vurmak imkansızdır. Düşünce ve ifade özgürlüğüne mühür vurmaktan başka bir şey değildir bu kararname. Gerekçesi ne olura olsun fiilen uygulanabilir değildir. Özgürlük Dünyası demek ifade özgürlüğü demektir, insanların özgür olması demektir” ifadelerini kullandı.

‘ASİMİLASYON OSMANLI’DAN BU YANA SÜRÜYOR’

Dergilerinin yayın içeriğini “Kürtlerin sanatını, kültürünü sayfalara taşıyıp asimilasyona karşı bir politika geliştirdik” diye anlatan Tîroj Dergisi Yazı İşleri Müdürü Bülent Ulus ise inkar ve asimilasyon politikalarının Osmanlı'nın son dönemlerinde de görüldüğünü hatırlattı ve bu politikanın bugün de sürdüğünü ifade etti.

Sayfalarında farklı kültürlere de yer verdiklerini söyleyen Ulus, bugün yaşananların darbeden farkı olmadığını da vurguladı. Tîroj’un 29 Ekim’de kapatılmasının ironik olduğunu söyleyen Ulus, kapatılan sayıda Kolombiya’da sağlanan barışın neden Türkiye'de sağlanamadığı konusunun işlendiğini dile getirdi.

‘YAŞAR KEMAL ÖLDÜ MÜ Kİ, EVRENSEL KÜLTÜR KAPANSIN?’

25 yıldır yayın yapan Evrensel Kültür Dergisi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Kara da Evrensel Kültür kapatıldı demenin Yaşar Kemal öldü demek gibi bir şey olduğunu ifade ederek, “Yaşar Kemal ölür mü? Tolstoy ölmedi ki! O yüzden Evrensel Kültür’ü kapatmak mümkün değil. Bu Evrensel Kültür’e özel bir meziyet de değil. Binlerce yıldır böyle, önünde duramayacakları bir şeye girişiyorlar” dedi.

TÜYAP kitap fuarının yeni yılı için hazırladıkları çanta projesinde 20 bin yıl öncesinde Fransa’daki bir mağarada yer alan Hipokrat’ın “sanat uzun, hayat kısa” sözüne yer vereceklerini ifade eden Kara, “Biz anlamlı buluyorduk o çıkışı, o mağara resmi hala orada, resmi de durduramadılar ve 20 bin yıl oldu. Kültür dediğimiz şey su gibi. Su kaynağından çıktığı andan itibaren denize elbet gidecek. Su yolunu bulacak” diye konuştu. Kara, “İskenderiye Kütüphanesi’ni yaktıklarında sustuk mu? O zamandan beri susmuyoruz. Evrensel Kültür de susmayacak” diyerek, başka formlar alarak daha güçlü bir şekilde yola devam edeceklerini söyledi.

‘ACIMASIZCA SALDIRIYORLAR, DİRENMELİYİZ’

Toplantıya katılan Gazeteci-Yazar Fehim Işık da Cumhuriyet Gazetesi’ne dönük saldırıya değindi. Saldırılarla yapılmak istenenin ülkede tek sesliliği kurumsallaştırmak olduğunu söyleyen Işık, “Bize de düşen bu saldırılara karşı bu çalışmaları yükseltmektir. İnanıyorum ki ne Evrensel Kültür ne Özgürlük Dünyası ne de Tiroj kapanacak. Bize saldıranlar çok acımasızca saldırıyor, onlara karşı biz de acımasızca direnmek durumundayız” dedi.

‘GÖREVİMİZ TOPLUMU BU SÜREÇTEN ÇIKARMAK’

Yazar Aba Müslüm Çelik de “Çok zoruma gidiyor. ‘Yazarları haykırmayan bir toplum sevenleri toprak olmuş öksüz bir çocuk gibidir’ derler” açıklamasında bulundu.

Akademisyen Özgür Müftüoğlu ise “İktidarın karşısına aldığı en önemli kesim bilgiyi üreten kesimlerdir. Dolayısıyla önce üniversiteleri, medyayı hedef aldılar. Bize düşen görev toplumu asgari zararla bu süreçten çıkarmaktır” ifadelerini kullandı.

YERİNE YENİLERİ GELECEK!

Yazar Adnan Özyalçıner ise “Edebiyata, kültüre, sanata kimse kilit vuramaz. İnsanın gelişmesini, yüzyıllardır yaşama savaşını kimse engelleyemez. Evrensel Kültür, Özgürlük Dünyası ve Tîroj’u kapattılar ama bunların yerine yeni dergiler gelecek” diye konuştu.

TGS Başkanı Gökhan Durmuş ise "15 Temmuz ardından medya kuruluşları üzerinden kapatma süreci başladı. Televizyonlar, gazeteler, radyolar, dergiler kapatıldı. Darbenin hemen ardından cemaatçi medya kuruluşları kapatıldı. Ama biz o zaman da ses çıkardık. Onların da hukuksuz olduğunu söyledik. Yeteri kadar ses çıkarılamadı. Herkes kendi mahallesinde ses çıkardı. Bizlerin üzerine düşen hızla yan yana gelip birlikte mücadele etmek. Yan yana gelirsek bu baskılar azalacak. Ortak bir mücadele içine girmeliyiz" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

'Mülteci çocuklar da Süt Kuzusu olsun' çağrısı

SONRAKİ HABER

Demirtaş: Biz şu faşist bloğa mecbur muyuz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...