‘Kışkırtmak yerine dağdan inmelerini sağla’

TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen Buldan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dün gerçekleşen TOBB Genel Kurulu’ndaki, “Türkiye’de adının başında milletvekili sıfatı olanlar, adının başında genel başkan sıfatı olanlar pervasızca çıkıp dağdaki gençleri teşvik edebiliyorlar. Neden? Çünkü, onlar da işte o taşeronluk ofisinden besleniyor, onlar da oradan nemalanıyor” sözlerine yanıt verdi. Buldan, “Biz savaştan yana olmadığımızı, Türkiye’nin barışçıl bir ortama kavuşması gerektiğini her zaman ifade ettik. Başbakan sürekli bizleri suçlayan söylemler içerisine giriyor. Ama biz bir kez daha Sayın Başbakana şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Siz dağlardaki insanları kışkırtmak yerine onları dağdan indirmenin yollarını bulmalısınız ve aramalısınız” dedi.

17-31 Mayıs tarihlerinin Uluslararası Kayıplar Haftası olarak anıldığını hatırlatan Buldan, Cumartesi Anneleri’nin haftaya Mehmet Ağar’ın bulunduğu Aydın Yenipazar Cezaevinde bir oturma eylemi gerçekleştireceklerini söyledi. “Ben de kendilerine eşlik edeceğim. Türkiye’de yaşanan faili meçhul cinayetler, kayıplar ve yargısız infazlar bir dönem Türkiye’de devlet politikası haline gelmiştir” diyen Buldan, Mehmet Ağar’a verilen cezanın çok komik bir ceza olduğunu söyledi.

‘BİZ HİÇ SAVAŞTAN YANA OLMADIK’

Bir gazetecinin Başbakanın TOBB Genel Kurulu’ndaki konuşmasını hatırlatarak, “Sayın Başbakan partinize yönelik eleştirilerde bulundu, ne diyorsunuz? AKP’li yöneticilerin kaçırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?​” sorusuna Buldan, şu yanıtı verdi: “30 yıllık savaş sürecinde birçok insanımızı kaybettik. Gerillası, askeri, polisi 30 yıllık süreç içinde yaşamını yitirdi. Biz savaştan yana olmadığımızı, Türkiye’nin barışçıl bir ortama, toplumsal bir barışa kavuşması gerektiğini her zaman ifade ettik. İnsanlarımızın isteyerek dağlara çıkmadığını, dağa çıkan insanlarımızın Türkiye’de yaşanan savaşı kışkırtacak şekilde eylemler yapmadığını, bu insanların demokratik, özgürlük ve barış için girişimlerde bulunduklarını ve bunun için savaştıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama Başbakan ne yazık ki bu konuda sürekli bizleri suçlayan, bizleri töhmet altında bırakan söylemler içerisine giriyor. Ama biz bir kez daha Sayın Başbakana şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Siz dağlardaki insanları kışkırtmak yerine onları dağdan indirmenin yollarını bulmalısınız ve aramalısınız. Türkiye’de milyonlarca insan Sayın Öcalan’ı kendisine önder olarak ilan etmişse bu gerçeğin mutlaka görülmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Sayın Öcalan’ın yapacağı çağrının da dağdaki insanları etkileyeceğini artık Başbakanın da çok iyi bilmesi gerek” dedi.

‘SORUN MÜZAKEREYLE ÇÖZÜLÜR’

AKP’li yöneticilerin kaçırılmasına ilişkin olarak da Buldan, “Bölgede evet AKP’nin yöneticilerinin kaçırıldığını biliyoruz. Bu tür şeyler savaş süreçlerinde olabiliyor. Tabii ki isteğimiz sorunun kaçırarak, öldürerek değil müzakere ederek, barışçıl yöntemlerle çözülmesi” dedi.

‘ULUDERE EMRİNİ BAŞBAKAN VERDİ’

“Uludere’de istihbarat tartışmalarına ne diyorsunuz?​” sorusuna ise Buldan, “34 insan suçsuz yere katledildi. Bunun içerisinde Amerika’nın olduğunu da, İsrail’in olduğunu da çok iyi biliyoruz. Türkiye’nin Amerika ve İsrail iş birliği ile insanlarımızı katlettiğini ve emrin Başbakan tarafından verildiğini de çok iyi biliyoruz. Bu emir Başbakan tarafından verildi” yanıtını verdi.

YARGITAYIN KARARI

Bir gazetecinin, “Yargıtay, Öcalan için ‘sayın’, PKK’lılar için ‘gerilla’ ifadesini kullanan Hatip Dicle ve Selim Sadak’a verilen hapis cezasını bozdu, ne diyorsunuz?​” sorusuna Buldan, “Hepimizin bu konuda cezaları var. Bunu gecikmiş bir adalet olarak düşünüyorum. Türkiye eğer bir hukuk devleti ise Türkiye’de demokrasi varsa bu tür söylemlerin artık suç olmaktan çıkması gerek” dedi. (ANKARA)