Kupada ‘sürpriz’ mevsimi

Alper KAYA

Türkiye’nin reytingi en düşük spor organizasyonlarından birisi olan Türkiye Kupası’nı yıllardır takip edenler için sürpriz olarak kabul edilmese de 3. Lig takımları bu hafta oynanan 2. Tur maçlarında sükse yaptı.Kısaca değinelim isterseniz 2. Tur maçlarına. 3. Lig 1. grup takımlarından 24 Erzincanspor (eski adıyla Erzincan Refahiyespor) Süper Lig ekibi Adanaspor’u 3-2, 3. Lig 2. grup ekibi Dersimspor 1. Lig temsilcisi Eskişehirspor’u 1-0, Dersim’le aynı grupta yer alan Yomraspor geçtiğimiz sezon şampiyonluğu kıl payı kaçıran İstanbulspor’u penaltılarla 4-1, BAL 4. grup’ta yer alan Amasyaspor ise 2. Lig’teki Kayseri Erciyesspor’u 1-0 ile elemeyi başardı. 3. Lig 3. grup ekibi Darıca Gençlerbirliği, 2. Lig’e hızlı başlayan Ankaragücü’yü 2-0’la geçerken 2. Lig’te mücadele eden BB Erzurumspor 1. Lig’in dişli takımlarından Adana Demirspor’u 3-1’le geçmeyi başardı. Keza 3. Lig takımlarından Çorum Belediyespor da 1. Lig’teki Manisaspor’u 3-1’lik skorla eledi.

MUHASEBECİLİK YAPALIM

Bahis şirketinden gelen gelir ve sezon başında TFF’nin kendilerine ödediği meblağlar haricinde kalıcı gelirleri olmayan 3. Lig kulüpleri, bu tur atlamaları sayesinde maç hasılatının  yüzde 60’ını elde ettiler. Keza, turu geçemeyen Serhat Ardahanspor gibi takımlar ise hasılatın yüzde 40’ını kasasına yerleştirdi. Elbette bu rakamlar yeterli değil. Yeterli olmanın ötesinde, hayli komik kaçıyor. Zira, en az 20 futbolcudan ve normal sayıda bir teknik kadrodan ibaret orta halli bir 3. Lig takımının bile aylık giderleri arasında gerçekten önemsenecek gibi bir konumda değil bu rakam. Peki TFF, bu konuda neden herhangi bir adım atamıyor?

NEDEN?

Türkiye Kupası bu konuda eksene alınabilecek bir ciddiyette değil. Biz de eksene o turnuvayı almayacağız zaten fakat yola oradan çıkabiliriz. Daha önce gene bu satırlarda bu turnuvanın her yıl değişen statüsünü yazmıştım.* Bu statü, “sürpriz” yapan alt kategori takımlarının belli bir yerden sonra nefesini kesip tabiricaizse hem maddi olarak hem de ‘reyting’ olarak daha üst seviyedeki takımları finale taşımaya yönelik. Halihazırda bu anlayış, liglerin statülerinde yapılan değişikliklerle kendisini gani gani belli ediyor.

TFF ve Türkiye’de futbolu yöneten diğer odaklar, maddi olarak desteğe ihtiyacı olan takımların bir şeyler başarmasını net bir şekilde istemiyor. Çünkü bu tarz takımlar başarıya ulaştıkça kamuoyu adını verdikleri ‘ana akım’ medyada bir şekilde isimleri zikredilecek, bir şekilde bu takımlardaki futbol emekçilerine mikrofon uzatılmak zorunda kalınacak ve bir şekilde o mikrofonlardan bu takımlara benzer durumda çok takım olduğu ve imkan sağlanması halinde şampiyonluk statükosunun kökten sarsılacağı haykırılacak...

NET BİRKAÇ ÖRNEK

Görüntüyü biraz daha netleştirmek adına en üst düzeyden, iki basit örnek vereceğim: Beşinci şampiyon Bursaspor ve beşinci şampiyonluğa ilk yaklaşan Anadolu temsilcisi Manisaspor. Ege temsilcisinin şampiyonluğa koştuğu yıllarda bir sponsoru da vardı hatırlarsınız. Türkiye’nin ekonomik anlamda en güçlü yatırımcılarından Vestel’di o sponsor. Sonra ne oldu? Takım düşüşe geçti, üstüne üstlük Kalecisi Bülent Ataman fecaat bir hareketle Cüneyt Çakır’ı tartaklayarak 20 maç ceza aldı. Sonrasında, o dönemde gerilemeye başlamış olan Manisaspor hem sponsorunu hem de şampiyonluk yarışını kaybetti. Bursaspor’un şampiyonluğu ise malumunuz olduğu üzere son hafta maçları ile neticelendi. Şunu söylemeye çalışıyorum esasında; bu iki takım da maddi gelir olarak en azından konumdaşları diğer Anadolu takımlarına nazaran çok daha iyi durumdaydı ve bu şekilde “şampiyonluğu” telaffuz edebildiler. Seyirci potansiyelinin de etkisiyle Sivasspor’u da bu gruba dahil edebiliriz bittabi.

LİGLERDE “SÜRPRİZE” YER YOK

Türkiye Kupası’nda, şimdiye dek Süper Lig’den olmadığı halde kupayı alabilmiş tek takım 80 döneminin kupa beyi Ankaragücü. 3. Lig ve BAL takımlarının da dahil edildiği statüde gruplardan çıkabilen tek alt lig temsilcisi ise iki yıl önce Tuzlaspor oldu. Tek tük, eliminasyonla geçen aşamalarda sürpriz yapan alt lig takımları; bu konular üzerinde kafa yoran insanların ağzına bir parmak bal çalar gibi silinip gidiyorlar sonrasında. Kalıcı problemlerdense, kasalara giren yüzde altmışlarla kırklarla oyalanıyoruz. İşin aslı şu ki; liglerde henüz bir “sürprize” yer yok. Ya da, Bursaspor’u hesaba katarak “Bir sürprize daha yer yok” mu deseydim?

*Yazıya http://bit.ly/cddtk1ev linkinden ulaşabilirsiniz.