'Kazanmanın tek yolu halkların birlikte mücadelesi'

Veli ŞAHİN
Kayseri

Akşama doğru söğüt ağaçlarının altında yer alan bir çay ocağında buluşuyoruz, Omar Hayyan’la. 23 yaşını dolduran Omar Hayyan Arap bir genç olarak Suriye’de yaşanan ayaklanmalara şahitlik etmiş, savaş yürütmüş bir genç. Rejim güçleriyle birlikte IŞİD ve benzeri örgütlere de karşı savaşmış Omar’ın, birçok arkadaşı savaş sırasında öldürülmüş. Omar’la birlikte Suriye’de yaşananları ve Türkiye’nin müdahalesi üzerine sohbet ediyoruz. 

‘IŞİD VE EL KAİDE HALKI BÖLMEK İÇİN KURULDU!’

Esad’a karşı ayaklanmaların başlama sebebini kısaca, “Zengin fakirleşti, fakir öldü” sözleriyle özetleyebileceğini söylüyor. Suriye Halep doğumlu olan Omar’a göre ilk ayaklanmaların sebebi ekonomik kaygılar. Esad rejimine karşı olan Omar, IŞİD ve el Nusra gibi örgütlenmelere de karşı. Bu gibi örgütlerin arkasında emperyalist güçlerin olduğunu düşünen Omar, bu örgütlenmelerin halkı bölmek üzere kurulduğunu ifade ediyor. Neden öyle düşündüğünü sorduğumuzda ise, “Esad rejimi tarafından Dera kentinde ilkokul çocuklarına işkence yapıldı. Çocukların gözleri oyulduğu ve cinsel organlarının kesildiği söylentileriyle birlikte halk ayaklandı. İnsanların ekonomik kaygılar nedeniyle tepkisinin arttığı dönemde bu olay bardağı taşıran son damla oldu. Kürt, Şii, Türkmen, Hristiyan, Nusayri gibi bölge halkının ortak talebi rejimin değişmesiydi ve ilk ayaklanmalar inanç, ırk gözetmeksiniz birlikte yaşandı. Ancak ne zaman IŞİD ve el Kaide gibi örgütler ortaya çıktı halk içerisinde ayrılık ve korkular başladı” yanıtını verdi. IŞİD, el Kaide gibi örgütlerin Afganistan gibi birçok farklı ülkeden gelerek dini inançlar üzerinden halkı kandırdığını ifade eden Omar, “el Mirza diye bir köy var, Halep’in sağ tarafında kalıyor. Biz orada toplanarak IŞİD’e karşı da savaşmaya karar verdik” sözleriyle hem rejime hem IŞİD gibi örgütlere karşı savaştığını anlattı. 

‘EMPERYALİST GÜÇLERE KARŞI ÇIKILMALI!’

Yaşanan savaş ortamından sonra Rusya, ABD ve İran gibi güçlerin müdahalesinin de savaşı derinleştirdiğini ifade eden Omar, “Emperyalist güçler bizim gibi güçleri de ‘terörist’ olarak göstererek oranın halkına karşı savaşmaya başladı. Biz terörist değiliz. Biz kendi ülkemiz için kendimiz de söz sahibi olalım diye savaşıyoruz. Ancak kendi yarattıkları örgütlerle bir paravan oluşturarak hepimizi aynı çuvala koydular” diyerek emperyalist müdahalelere karşı olunması gerektiğini ifade etti. 

‘TÜRKİYE’NİN MÜDAHALESİ DOĞRU DEĞİL!’

Suriye’de yaşanan savaşın Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini ifade eden Omar’la, TSK tarafından yapılan müdahaleyi konuşmaya başlıyoruz. Suriye’de çıkan savaşın aynı zamanda bölge ülkeleri için de çıkarıldığını düşünen Omar, “Türkiye’nin 2023’te büyüyeceğine inananlardan biri de benim. Kısa vadede anlaşılmasa da emperyalistler Suriye üzerinden Türkiye’yi kuşatmak istiyor” dedi. Türkiye’nin müdahalesini ise, “Sen şimdi masum askerleri gönderiyorsun onların anneleri var babaları var bu doğru değil. Orası bizim ülkemiz. Biz kendi ülkemizin toprakları için savaşabiliriz, ancak Türkiye girmemeli. Türkiye’de üç milyon Suriyelinin yarısı genç, bunların gitmesi anlaşılır ama diğeri değil. Suriye halkının kendi iradesiyle sorunları çözebileceğine inanılsın. Dışarıdan destek olunursa bunu da kabul ederiz elbette” diye değerlendirdi. 

Kişileri bilmese de Türkiye’nin her yerinde IŞİD’in uyuyan hücreleri olduğunu ve ileride bunların başa bela olacağını söyleyen Omar, “Kişileri bilmiyorsan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Suriye’de gördüğümüz kişileri biz Türkiye’de de gördük. İsim bilmiyorum ama simasını biliyorum. Orda DAİŞ’teydi burada tövbe ettik deseler de ne kadar inanılabilir. Eğer bu hücreler engellenmezse Türkiye’ye de ciddi zararları olacak. IŞİD ve diğer örgütler bu ülkenin içine nasıl bu kadar çok silah soktular. Kim müsaade etti kim görmezden geldi. Bu ortaya çıkarılmalı. Bununla hesaplaşılmazsa işiniz zor. Bu örgüt çok değil bir yıl içinde ülkeyi kana boğacak gibi geliyor bana.” Omar halkların birlikte mücadelesinin kazanmanın tek yolu olduğunu söyledi. 

UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK KULLANILMAK İSTEMİYORUZ! 

Sohbetimizin kısa bir bölümünü ise, Suriye’den gelip şu an Türkiye’de işçilik yapanlar alıyor. İyi bir Türkçesi olan Omar, “Ben Türkiye’ye geldim hemen dil öğrendim. Ülkenin politikasını öğrendim. Bunlar bana artı olarak bir şeyler kattı. Hiç olmazsa haksızlığa uğrayınca karşı çıkabildim” dedi. Suriyelilerin ucuz iş gücü olarak kullanıldığını da ifade eden Omar, şöyle devam etti: “İnsanlar haklarını bilmiyor. Burada patronlar da pislik yaparak emeğin hakkını yiyor. Biz bunlara da karşıyız.”