Gördüğüm en kötü lig başlangıcı

Adem ERKOÇAK

Çünkü başta futbol ailesi lige hazır değil; ne zihin ne de fizik olarak. Bu hafta ikinci maçlar oynandı fakat hâlâ özetleri yayımlayacak kanal belli değil. TFF 1. Lig maçlarında ise naklen yayın dahi yok! Süper Lig özetlerini yayımlayacak kanal, TFF 1. Lig maçlarının yayınını da alırsa bu hakka sahip olabiliyor. Tam bir pazarlama dehası. Zaten birçok şeyi “yayıncı kuruluş” belirliyor. Toplu taşımanın, istisnalar hariç ülkenin neredeyse tamamında 24.00’te bittiği bilinirken, 21.45 gibi garip bir saatte maçlar oynanıyor. Maç saati konusu hem itibar, hem de alışkanlık adına çok önemli. Ancak bu saatleri belirleyen kanalın müdürü sunduğu programda isyan ediyor: Seyirci gelmiyor. Boş tribünlere oynanan maçı pazarlayamıyoruz vs. Fakat kulüpler hallerinden memnun, onlar tribünlerin dolmasını istemiyorlar. Elbette, 31 Mayıs 2013’ten sonra stadyumlarda “kalabalık yapmayalım” diye passolig illetini başımıza saranları da unutmuyoruz.  

HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ BEŞİKTAŞ

Haftanın en gerilimli maçı Konya’da oynandı. Ev sahibi Konyaspor’dan sonra bu stadyumda en fazla maç oynayan takım olan Beşiktaş, yine buradan mutlu ayrılmadı. Konyasporlu oyuncular bir derbi maçı oynarmışçasına gerginlerdi. Beşiktaş ise henüz tamamlanmamış haliyle bile buradan yenilmeden ayrılarak, moral açısından önemli bir eşiği atlattı. Konyaspor’un bulduğu ilk gol, tam bir şablon ve takım oyunu golü olması nedeniyle, doğaçlama seyir alan ligimizde ender gördüğümüz işlerdendi. Konyaspor gollerinin ardından stadyum hoparlörlerinden gelen “Ölürüm Türkiye’m” melodilerine, bu “müziği” çaldıranların beklediği seviyede katılım olmaması ise görece sevindiriciydi. 

Aynı gün tarihi bir maç oynandı: İlk Antalya derbisi! Böyle anlamlı bir maçta Alanyaspor cezası nedeniyle tribüne taraftar sokamadı. Hak etti, etmedi bilemem. Ancak böyle bir maç, bu şekilde oynanıyorsa, insanlar bu oyuna nasıl sempati duyabilir ki? Geneli durgun geçen maçta Antalyaspor ilk yarıdaki futbolu ve önde olmanın rehavetiyle ikinci yarıda önce oyun üstünlüğünü, sonra da skoru rakibine kaptırdı. Emektar Hüseyin Kalpar hocanın bu değişimdeki payını unutmayalım. Alanyaspor’un beraberlik golünü şahane bir kafa vuruşuyla ağlara gönderen Guerrier ise ligimizde gol atan ilk Haitili oldu. 

KARABÜK İYİ OYNUYOR

Ligin bir diğer yenisi Adanaspor da bu sezonki ilk puanını Kasımpaşa deplasmanında aldı. Daha fazlasını da alacak kadar oynadılar ama olmadı. Tribünde Kasımpaşalılardan daha çok sayıda olan taraftarları için bu bir puan da mutluluk sebebiydi. Bir yıllık aradan sonra Alanyaspor gibi seyircisiz oynama cezasıyla lige tekrar dönen Karabükspor, geçen hafta Galatasaray önündeki iyi oyununu Rize karşısında da gösterdi ve rahat bir galibiyet aldı. Karabükspor’un 3 golü de, ligin diğer takımlarından aldıkları oyunculardan geldi. Bu mağlubiyet uzun süredir “-mış gibi” görevini icra eden Hikmet Karaman’ı kendine getirecek mi bakalım?

Akhisar Belediyenin Galatasaray, Galatasaray’ın Akhisar Belediye gibi oynadığı maçta gülen taraf,  maçın başında 1-0 geriye düşmesine rağmen Galatasaray oldu. Geçen hafta hiçbir şey oynamadan kazanan takım, bu galibiyetle kendine güvenini de tazeledi. Bu gidiş tam bir büyük takım gidişi. Üstelik, henüz erken ama, şampiyon takım gidişi aynı zamanda. En gollü maç ise Kadıköy’de oynandı. Gol sayısı kadar pozisyon izleyemediğimiz maçta Kayserispor, Fenerbahçe deplasmanında 3 gol atıp, üstüne puan da almasına rağmen, kahrolan taraftı. Fenerbahçe tribünlerdeki tenhalık, ilerisi için endişe verici. 

POZİTİF FUTBOLUYLA GENÇLERBİRLİĞİ

Haftanın en güzel maçı ise Ankara’ya bağlı ama merkeze çok uzak ve maçın bitiş saatini geçtim, normalde de toplu taşıma ile ulaşımın zor olduğu bir yerde oynandı. İki yıllık bir mazisi olan Osmanlıspor, Cumhuriyet’le yaşıt Gençlerbirliği ile 2-2 berabere kaldı. 2-0 geriden gelen ve maçın genelinde pozitif futbol oynayan Gençlerbirliği, bu beraberlikle 3 puan almış kadar moral ve güven depoladı. Canlı mehteran performansı ise maçın atmosferine ne kadar olumlu katkı yaptı bilinmez ama kulak tırmalayıcıydı. Osmanlıspor’un ismi bile bir mantık hatası gibi durmuyor mu?

Eski şampiyonlardan Bursaspor evinde, hem de golle burun buruna bile gelemeden Başakşehir’e teslim oldu. Yeni Başakşehirli Pektemek, “gol demek” olduğunu uzun süre sonra hatırladı. Bursaspor’da bu sonucun ardından bir teknik direktör değişimi yaşanabilir gibi. Ama ondan önce maç önü koreografisini çizen arkadaşı değiştirseler, daha hayırlı olacak gibi. Bir diğer eski şampiyon, Trabzonspor da haftayı puansız kapattı. Gaziantepli Orkan, çok iyi bir slalom golü izletti bizlere. Son dakikalarda gelen bu golün sevinci, galibiyeti de getirince taçlandı. 

Bu hafta yenilerin tümden puan aldığı, büyüklerin ise Galatasaray dışında kazanamadığı, bir futbolsever olarak en azından skor anlamında büyüklerin kolay kolay kazanamadıkları ve bu yönüyle rekabetçi bir lig yaşamamızı umut ederim.