Cizre protestosuna meslekten men soruşturması

Hatay'ın İskenderun ilçesinde aralarında İskenderun SES Şube Temsilciliği Eşbaşkanı Hülya Ateş'in de bulunduğu 7 sendika üye ve yöneticisi hakkında soruşturma açıldı. Ateş, F.G., N.D, A.Y., M.A., S.G. ve Ş.G. hakkında bölgedeki sivil ölümlerini kınadıkları için görevden ihraç edilmeleri talep edildi. 16 Ağustos tarihinde tebliğ edilen soruşturma raporunda Cizre’deki sivil ölümlerini kınayan sağlıkçıların "Örgüt propagandası yaptığı", "Hendekleri ve silahlı eylemleri destekledikleri, halkı örgüt üyelerine destek çıkmaya yönelik eylemde bulunmaya çağırdıkları" iddia edildi.

Hatay İli Kamu Hastaneler Birliği tarafından hazırlanan raporda, 657 Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci maddesi a bendinde yer alan "İdeolojik veya siyasal amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılma veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak" hükmü gereğince Devlet Memurluğu'ndan çıkarma cezalarını almaları talep edildi.

'HAKLI MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Tek suçlarının yaşanan sivil ölümlere dikkat çekmek olduğunu dile getiren İskenderun SES Şube Temsilciliği Eşbaşkanı Hülya Ateş, uzun süredir yaptıkları her açıklamadan sonra haklarında soruşturma açıldığını ve çeşitli cezalandırılmalar aldıklarını belirtti. Sendika tarafından kararlaştırılan eylemlere katıldıkları için açılan soruşturmalar kapsamında, kınama, maaştan kesme, kademe ilerlemeyi durdurma gibi cezalar aldıklarını aktaran Ateş, son olarak memurluktan men cezasıyla haklarında soruşturma başlatıldığını belirtti. Açılan soruşturmanın barış zinciri oluşturmak, Barış Bloku tarafından yapılan açıklamalara katılmak ve sendikal hakları olan iş bırakma eylemleri gibi etkinliklere katıldıklar için açıldığını dile getiren Ateş, insan ölümlerini kanıksamayacaklarını belirterek, "Haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Soruşturmaya konu olan açıklama şöyle: "Ülkenin her yanında ağıtlar yükseliyor, kentler ve yaşam alanları kuşatılarak ülke adım adım savaşa sürükleniyor. Siyasi iktidar içeride ve dışarıda savaş konseptini tırmandırarak, yükseltmeye başladı. Buna istinaden Türkiye'de barış düşmanları, savaşa tapanlar birleşmiş durumda. Güneydoğu'da Kürt illerinde yaşananlar tüyler ürperticidir. Sokağa çıkma yasakları ilan edilip, üzerine operasyon yapılma elektriksiz, susuz kalan, açlık tehlikesiyle burun buruna gelen, evleri kurşunlanan, bombalanan, yakınlarını yitiren insanlarımızı çok daha büyük tehlikeler beklemektedir. Sokaklara tankların yerleştirilmesi iktidarın iddia ettiği gibi sorunun sadece hendek olmadığını, asıl niyetlerinin Güneydoğu'dan Ortadoğu'ya uzanan büyük bir bölgenin savaş alanı haline getirmek olduğunu göstermektedir. Cizre'de insanlık öldürülüyor, katliamlar gizli kalmayacak. Her yer Cizre, her yer direniş." (DİHA)