İçeride ve dışarıda savaşa karşı ortak mücadele

Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliğinin Çiğli’de oluşturulan yerel ayağının düzenlediği, “Ne Darbe, Ne Dikta, Demokratik, Laik Bir Ülke İçin Çiğli Sözünü Söylüyor” başlıklı panelde, ülkenin içinde bulunduğu savaş ortamından kurtulabilmesi için laikliği ve demokrasiyi temel alan bir mücadele hattının nasıl oluşturulacağı tartışıldı. 23 Ekim’de ‘Demokrasi İçin Birlik’ buluşmasının gerçekleştirileceği, bu mücadele hattının yerel ayaklarının oluşturulması ve genişletilmesi çabalarının yoğunlaşacağı da belirtildi.  

Çiğli Belediyesi Meclis Salonu’nda dün gerçekleştirilen panele sendika yönetici ve üyelerinin yanı sıra Çiğli Belediyesi Başkanı Hasan Arslan, Belediye Meclis üyeleri katıldı.  Panelde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ya yönelik silahlı saldırı da kınandı. 

‘DEMOKRATİK BİR DEVLET NASIL GERÇEKLEŞİR?’

 15 Temmuz’un siyasal İslam’ın kendi içinden gelen bir girişim olduğunu ifade eden Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, ‘Demokrasi Şölenleri” yetmeyince iktidarın Yenikapı mitingi yaparak emperyalize  “Hem muhalefet hem de vatandaş benim arkamda” mesajı vermek istediğini söyledi. OHAL’in muhalefeti susturmak için kullanıldığını ifade eden Ersoy, “Laik, demokratik, kardeşçe, barış içinde hem içeride hem dışarıda tesis etmek bizim elimizdedir” dedi. Bu noktada solun ortak bağımsız bir hat oluşturmaya ihtiyacı olduğunu ifade eden Ersoy, başta eğitim olmak üzere laik, bilimsel, demokratik bir yapının örgütlenmesi gerektiğini belirtti. 

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de, Türkiye halkının çeşitliliği gereği geniş anlamda bir cumhuriyet anlayışının benimsenmesi gerektiğini ifade etti. “Laik demokratik bir devlet nasıl gerçekleşir?” diye soran Geçmez şöyle devam etti: “Emekçiler bir araya geldiğinde, Türkiye’de yaşayan herkes kendisi ile yüzleştiğinde gerçekten laik demokratik devlet olma özelliği kazanır.

Kürt sorunu Türklerin bunu cesaretlice konuştuğu andan itibaren çözülür. Aynı şekilde Aleviliği de Sünnilerin cesaretli bir şekilde tartışmaya başlaması ile çözüm başlamış olur. Birbirimize dokunmaktan kaçınmamalıyız. Toplumsal barışta samimi olmalıyız” dedi.   

‘CERABLUS’A GİRİLMESİ SAVAŞIN YAYILMASIDIR’

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de, AKP iktidarının cihatçı ittifakıyla ile  Cerablus’a girmesinin Kürtlere karşı savaşı bölgeye yayma eğilimi göstediğini ifade etti. Kritik sorunun, “Kürt halkı Türkiye Cumhuriyetini parçalamak, bölmek mi istiyor?” olduğuna vurgu yapan Kürkçü,  “Bizim savaşa çatışmaya karşı ortak yaşam stratejimiz olması lazım. Özerk demokratik cumhuriyette birlikte olalım, bunun bölmekle bir ilgisi yoktur, zaten bölünmüş olanı birleştirme arzusudur” dedi. Türkiye’de beş temel gücün Kürtler, Aleviler, kadınlar, emekçiler ve doğa için kavga verenler olduğunu belirten Kürkçü, beş gücün ortak ve kalıcı mücadelesiyle kurtuluşun mümkün olduğunu söyledi.   

İktidarın savaştan beslendiğini ifade eden EMEP MYK Üyesi Abdullah Levent Tüzel de, “Dün demokrasi nöbetleri ile sokağa çağrılanlar bugün Van’da emniyet binasının bombalanması sonrası ‘kardeşlik nöbeti’ adı altında sokağa çıkarılıyor. Savaştan beslenen, Kürtlere düşmanlığı işleyen bir iktidar nasıl kardeşliği tesis edecek? Cerablus harekatı IŞİD’e yönelik deniliyor ama asıl olarak Kürt güçlerine yönelik olduğu biliniyor” dedi. Devlet içindeki güçlerin kavgasının son bulmadığını belirten Tüzel, “Bugün bastırılmak istenen sadece ‘FETÖ’cüler değil, bugün iktidara karşı duran herkese yöneleceği giderek daha fazla görülüyor, hukuk rafa kaldırılmış durumda” dedi. 

Emek ve Demokrasi Güç Birliği çalışmaları kapsamında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’yu ziyaret ettiklerini belirten Tüzel, şöyle devam etti: “Bu muhalefet tarzının etkili olmayacağını, CHP’nin buna alet edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.

AKP ve Erdoğan rejimi mutlak iktidarını kurmadığı sürece muhalif her görüş ve yapıyı temizlemeden orayı terk etmeyeceğini göstermiştir” Çıkış yolunun demokratik ve laik bir ülke için tabanda, işyerlerinde bir araya gelmek olduğunu dile getiren Tüzel, “Emek ve Demokrasi için Güç Birliğini oluşturan güçlerin sayısını arttırma çabamız olacak. 23 Ekim’de Demokrasi İçin Birlik Buluşmasını gerçekleştireceğiz. Güçlü bir hareketi beraberce örgütleyeceğiz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)