19 Ağustos 2016 00:59

İnşaat işçileri: Biz tesadüfen hayatta kaldık!

Bornova'da iş cinayetinde yaşamını yitiren 3 işçinin çalışma arkadaşları gazetemize konuştu.

Paylaş

Emine UYAR
İzmir

Bornova’nın Yeşilova semtinde 13 Ağustos günü bir binanın dış cephesinde ısı yalıtımını yaparken kendilerini taşıyan iskelenin çökmesi sonucu yaşamını yitiren 3 işçinin çalışma arkadaşları gazetemize konuştu. Aynı gün binanın diğer cephesinde yine iskele üstünde aynı işi yaptıklarını anlatan işçiler iskelenin zemin etüdü yapılmadan kurulduğunu, Çalışma Bakanlığı’nın da denetim yapmadığını belirtti. 7 kişinin çalıştığı yere 4 emniyet kemeri verildiğini ifade ederek “Biz tesadüfen hayatta kaldık” diyen işçiler, sigortasız çalıştıklarını belirterek dava açacaklarını söylediler.

SMG Enerji şirketine bağlı olarak çalışan işçiler, 15 yıllık olan 10 katlı binada dış cephe ısı yalıtımı işi yaptıklarını, üzerinde çalıştıkları asma iskelenin çatıya bağlı olduğunu, iskelenin ağırlığını kaldırmayan çatıdaki betonun yerinden koptuğunu anlattı.

KİMSE ARAYIP SORMADI

Ercan Özkaya’nın ablası ile evli olan, olay günü diğer cephedeki iskelenin üzerinde çalışan Cengiz Vuruş, SMG Enerji şirketinin işçileri olarak çalıştıklarını, iskelenin sahibinin ve kuran firmanın ise İzolüks isimli firma olduğunu belirtti.

İskelenin çatıya çakılı olduğunu, ama zemin etüdü yapılmadığı belirten Vuruş, “Zemin etüdü yapılsaydı bu tonajdaki bir iskeleyi o zeminin kaldırmayacağı ortaya çıkardı. Bir tane “baba” diye tabir ettiğimiz yer var çatıya çakılı, bir tane de öbür köşede var. Gerili zincirler var,  zincirde saplama olayı söz konusu olmaz” dedi.

4 yıllık inşaat işçisi olduğunu 4 aydır da SMG’de çalıştığını belirten Vuruş, ne yüklenici firmadan ne de iskeleyi kuran firmadan şu ana kadar arayan, soran, başsağlığı dileyen kimsenin olmadığını söyledi.

Bu gibi işyerlerinde çalışacak şirketlerin ruhsatlarının olması gerektiğini bunu denetleyecek ve iş güvenliğini uygulatacak kurumun da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olduğunu, işe başlanmadan önce kurulan iskelenin kontrol edilmesi gerektiğini belirtti.

‘ELLERİNİ CÜZDANLARINDAN ÇEKİP...’

“İnşaat sektöründe kim faaliyet gösteriyorsa ellerini cüzdanlarından çekip vicdanlarına koyacaklar. Ben olayı birebir yaşadım. Bizim iskele de inmiş olabilirdi. Toplamda 7 arkadaş çalışıyoruz. 4 insanın sigortası yok. Ölenlerden birinin de sigortası yok. Oysa biz TC’lerini alıp şirkete vermişiz” dedi.

Cengiz Vuruş, şikayetçi olacaklarını dava açacaklarını belirterek, diğer iskelede çalışan üç işçinin de sigortasının olmadığının tespit edildiğini, tutanaklara geçirildiğini, onların da davacı olacağını belirtti. Vuruş, firmanın hâlâ ölen üç işçiye borçlu olduğunu haftalıklarını ödemediğini söyledi.

7 İŞÇİYE 4 EMNİYET KEMERİ VERİLDİ

Mehmet Kutsi Turgut da o gün birlikte işbaşı yaptıklarını anlatarak, yaşanan kazanın yeterli iş güvenliği tedbirlerinin alınmamasından, asansörün, iskelelerin düzgün monte edilmemesinden kaynaklı olduğunu belirtti. Turgut’un dile getirdiği dikkat çekici bir başka nokta da ortamda yeteri kadar emniyet kemeri olmaması oldu. “7 kişi çalışıyorduk 4 kemer vardı. Emniyet kemeri olsa belki bugün hayatta olabilirlerdi” dedi.

Çatıya monte edilen bütün vidaların patladığını anlatan Turgut, “Ölen arkadaşlarımızdan Arif Gül, olay günü sabahı asansörün eğri olduğunu gündeme getirdi, ‘şunu beraber düzeltelim bu böyle olmuyor, iskelenin ortası bel vermiş’ dedi. Bunu bizzat kendisi iletti şirket sahibinin babasına. Bunu biz dile getirdik. Söylediğimiz halde ilgilenen olmadı. Arif Gül’ün sigortası yoktu. Bizlerin de yokmuş. Ölenlerin ikinci haftası idi. Bizim birinci haftamızdı” dedi.

‘İŞGÜVENLİĞİ DİYE BİR ŞEY GÖRMEDİK’

30 yıldır inşatlarda çalıştığını belirten Turgut, Çalışma Bakanlığı’nın bu konunun üzerinde durması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bir yerde bir inşaat yapılacaksa, örneğin belediyenin fen işleri temeline gelip bakmalı, bina kaldırıldıktan sonra ruhsat alma işlemine geldiği zaman adam geliyor birisine bir yemek yediriyor, bazı şeyleri gözden kaçırıyor. İş güvenliği denen bir kurum var ama biz orada böyle bir kurum görmedik, bildiğimiz kadarıyla iş güvenliği yasasına göre oraya gelip orada çalışan insanlara bu cepheye çıkıyorsunuz, şu şartlar altında çıkmanız lazım demesi lazım. Bu gibi bilgiler verilmiyor. Sigortamız olmadığı için maddi manevi dava açacağız. Ölen arkadaşlarımız için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.     

FOTOĞRAF: Erkan Özkaya’nın evinde taziyeler kabul ediliyor.

ÖNCEKİ HABER

'Dün kurdeleleri kesmek için birbirleriyle yarışıyorlardı'

SONRAKİ HABER

İşçi 'zam' diyor, patron 'OHAL'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...