18 Ağustos 2016 00:19

Soma'da bilirkişi raporu da katliamı tescilledi

Soma Katliamı'na dair bilirkişi incelemesinin raporu da, katliamın göz göre göre geldiğini, bir sabotaj ya da fıtrat olmadığını gözler önüne serdi.

Paylaş

Emine UYAR
İzmir

Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamın davası ile ilgili olarak önceki gün mahkemeye sunulan son bilirkişi incelemesinin raporu da, katliamın göz göre göre geldiğini, bir sabotaj ya da fıtrat olmadığını gözler önüne serdi. 
Rapora dair görüşlerini aldığımız ailelerin avukatlarından Sercan Aran, katliamın hemen ardından “Asıl patron benim” diyen Alp Gürkan hakkında zaten suç duyurusunda bulunmuş olduklarını ve bu taleplerinin mahkeme tarafından kabul edildiğini hatırlattı. Bilirkişi raporunun da Alp Gürkan’ı sorumlu bulduğunu dile getiren Aran, “Şimdi bilirkişilerin bu raporu Alp Gürkan’ın yargılandığı soruşturma dosyasına da gönderilecek. O soruşturmanın savcısı zaten bir rapor aldıysanız bize gönderin diyordu. Bu rapor üzerine muhtemelen bir ek iddianame yazılacaktır ve ek iddianame ile mevcut dosya birleştirilecektir. Ayrıca Hayri Kebabçılar ve Mustafa Yiğit’le alakalı da, mahkeme eğer resen bu konuda bir şey yapmazsa biz kendimiz suç duyurusunda bulunacağız. Ama olağan süreçte mahkemenin doğrudan suç duyurusunda bulunması gerekiyor bu iki isim hakkında. TKİ, MİGEM ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇGSB) yetkililerine soruşturma izni verilmemişti Başbakanlık İş Teftiş Kurulu’nun raporu doğrultusunda. Biz bunu zaten geçtiğimiz hafta AYM’ye taşımıştık. Anayasa Mahkemesi’ne de sunacağız bu raporu ve ivedilikle neticelendirilmesini, dosyanın öne alınmasını talep edeceğiz” dedi.  
Aynı şekilde yine TKİ, MİGEM ve ÇGSB yetkilileri ile alakalı da, mahkeme doğrudan veya biz suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Aran, tüm kamuoyunu 23 Ağustos’ta Akhisar’da olmaya çağırdı. 

TÜM SORUMLULAR YARGILANMIYOR

Şubat ayında yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda, katliamla ilgili başından bu yana işçiler, aileler ve avukatlar tarafından gündeme getirilen ocaktaki eksiklikler, ihmaller zinciri ve üretim zorlaması bir kez daha tescillendi. Çeşitli üniversitelerdeki bölümlerden 11 bilirkişinin imzası ile hazırlanan raporda katliamın önlenebilir olduğuna vurgu yapıldı. Alp Gürkan başta olmak üzere, şirketin diğer yöneticileri ile, TKİ, ÇSGB ve MİGEM yetkililerinin sorumluluklarının bulunduğu ve yargılanmaları gerektiği belirtildi.  
Raporu olumlu bulan ailelerin avukatları, mahkemenin, sorumluluğu tespit edilen ancak şu ana kadar yargılanmamış olan kişilerin yargılanması ile ilgili mahkemenin doğrudan karar verebileceğini, vermemesi durumunda suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.

KONTROLLER YAPILMADI

Raporda, olayın ortaya çıkışı ile ilgili hem mevcut bilirkişi raporu hem de TBMM raporu ve başka raporlarda da belirtildiği gibi, U3 bölgesinin aşırı derecede kırılgan, faylı bir yapı olduğu, bu bölgelerde kapanan panolarda gerekli denetim ve kontrollerin yapılmadığı belirtiliyor. Bunlardan kaynaklı bir yanma başladığı ve bu yanma ile birlikte başta karbonmonoksit ve metan olmak üzere zehirli gazların biriktiği, bu zehirli gazların bu bölgelerde oluşan çatlak, göçük ve kırılmalardan ocak içerisine doğru püskürdüğü ve ocak içerisinde bulunan sıcaklıkla birlikte öncelikle metanın tutuştuğu, bunun diğer zehirli gazları da yaktığı ve ardından çıkan yangından dolayı kömür taşıma bantlarının üzerindeki kömür tozlarının, kömürlerin, bantların ve diğer ahşap olan normalde beton olması gereken ahşap kama ve teçhizatın tutuşarak yanmaya sebebiyet verdiği anlatılıyor. 
Bilirkişi raporunda, “Asıl patron benim” diyen Alp Gürkan’ın, Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yiğit’in, Genel Müdür Teknik Yardımcısı Hayri Kebapçılar’ın ve Acil Durum Yöneticisi Haluk Evinç’in de yargılanmaları gerektiği belirtildi. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) yetkilerinin de sorumlu olduğu ve yargılanmaları gerektiği de raporda yer aldı.
Raporda, 46 sanıklı davada tutuksuz yargılanan sanıklardan, alt kademede sorumlulukları bulunan ve iddianamede sorumluluk atfedilen 28’inin sorumluluğunun olmadığı ifade edilirken, (Bu 28 kişinin 23’ü şirket çalışanı, 5’i TKİ ELİ’de kontrol mühendisi) ELİ’den yargılanan 7 kişiden başmühendisler Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu’nun sorumluluklarının olduğu, bunların altındaki 5 mühendisin ise herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı belirtiliyor.    

RAPORDA YER ALAN BAZI TESPİTLER

- Yıllık 1.5 milyon ton üretim planlanmasına rağmen bunun iki katı oranında üretim yapılması sebebiyle “üretim zorlamasının” olduğu,
- Ocağın içerisine ocağın içindeki insan sayısına yetmeyecek seviyede oksijen verildiği, işçi başına 6 metreküp oksijen verilmesi gerekirken işçi başına 3 metreküp oksijen verilmesi sebebiyle “havalandırmanın yetersiz” olduğu,
- Acil durumlarda tüm personeli uyaracak merkezi alarm sisteminin olmaması, haberleşme sisteminin çalışmaması, eski üretim alanlarının hava almayacak şekilde izole edilmemesi ve bu yerlerin kontrol edilmemesi sebebiyle “iş güvenliği denetiminin” yapılmamış olduğu,
- Gaz izleme sensörleri arızalı olmasına rağmen tamir edilmemesi sebebiyle “işçilerin erken” uyarılmadığı,
- İşçilere eğitim verilmediği, yetersiz eğitim verildiği, son bir yıl içerisinde 49 işçinin iş güvenliği eğitimini, 30 işçinin  mesleki eğitimini almadığı, acil eylem planında açık alevli bir yangına yönelik önlemlerin ön görülmemesi sebebiyle “risk değerlendirmesinin” yetersiz olduğu,
- Maskelerin çalışmadığı ve yeraltında laev sızdırmaz ekipman kullanılması gerekirken kullanılmadığı tespitleri yapıldı.

‘ALP GÜRKAN HAKKINDA GEREKLİ İŞLEMLERİ YAPACAĞIZ’

DHA’ya konuşan ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı, 23 Ağustos’taki duruşmaya kapsamlı bir değerlendirmeyle geleceklerini vurgulayıp, “Son derece bilimsel, titiz ayrıntılı bir rapor olmuş. Kendisinden önceki raporlar her yönüyle değerlendirmiş, bu rapor, içerisinde eksi bulduğumuz, yeterince değinilmemiş yerler olmakla birlikte maden katliamını bilimsel olarak tarif etmiş. Sebepleri sorumluları ortaya koymuş. Kesinlikle facianın, öngörülebileceğini, önlenebileceğini tespit etmiş, 260’dan fazla işçinin hayatını kaybettiği U 3 bölgesiyle ilgili bizim tezlerimizi doğrular gerçekler ortaya çıktı. 260 kişinin üzerinde ölüm var S panosunda, 260 insan için olası kast var. Bizim bu görüşümüz doğrulandı. Ayrıca üretimi baskısı açık ve güzel tarif edilmiş. Üretim zorlaması tespit edilmiş” dedi. Kozağaçlı ayrıca, rapor sonrasında Alp Gürkan hakkında da, dava açılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan da, “Önceki rapordan çok farkı yok. Can Gürkan ve tutuklu sanıklar, bilirkişiler tarafından kusurlu görülmüş. Raporu inceledikten sonra biz de Alp Gürkan hakkında gerekli işlemleri yapacağız” dedi. (İZMİR)

ÖNCEKİ HABER

Gerçek demokrasi ve emeğin hakları için birleşik mücadele

SONRAKİ HABER

DİSK/Gıda-İş: Özelleştirme işsizlik ve yoksulluk getirir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...