İsveç parlamentosunda Türkiye’deki ihlaller sorgulandı
BirGün Gazetesi Yazarı ve IMC TV yapımcılarından Nazım Alpman Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğüne yönelik saldırıları somut örnekler ve rakamlar vererek kapsamlı bir şekilde anlattıktan sonra bu saldırılara karşı Türkiye ve uluslararası alanda verilen mücadelenin önemine değindi. Bu mücadele sayesinde siyasi iktidarın Ragıp zarakolu, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ı serbest bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi. Parlamenterlere cezaevlerindeki gazetecilerle dayanışmak amacıyla komiteler örgütleme ve konuyu parlamento gündemine getirmeleri çağrısında bulundu.
DEMOKRASİ VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KİLİTLENDİĞİ NOKTA KÜRT SORUNU
Türkiye’de demokrasi ve basın özgürlüğünün kilitlendiği noktanın Kürt sorunu olduğunu söyleyen Alpman AKP İktidarının sorunu çözmek yerine daha da ağırlaştıran bir politika izlediğini ifade etti. Bir zamanlar “Kürt sorunu benim sorunumdur” diyen Erdoğan’ın gelinen aşamada “Kürt sorunu yoktur” diyerek çatışmaların şiddetlenmesine yol açtığını söyledi.
Hrant Dink’in katledilmesine de değinen Alpman, Dink’in devletin planlı bir saldırısı sonucu öldürüldüğünü, bu gerçeğin herkes tarafından bilinmesine rağmen gerçek sorumluların yargılanmadığını, katliama ortak olanların AKP’den milletvekilliği, emniyet müdürlüğü ve valilik gibi görevlere getirilerek ödüllendirildiklerini söyledi.
Pozantı cezaevinde çocuklara yönelik tecavüz ve işkencelerin devletin uygulandığı politikaların sonuçları olduğu değerlendirmesini yapan Alpman skandalı açığa çıkaran DİHA muhabirinin tutuklandığına da dikkat çekti.
Uluslararası Af Örgütü adına panele katılan Maja Åberg Türkiye’deki hukuk sisteminin ve bazı yasaların ifade ve basın özgürlüğüne ciddi kısıtlamalar getirdiğini söyledi. TCK 312 ve 318. Maddelerin savcı ve hakimler tarafından muhalif düşünceleri susturmak amacıyla kullanıldığını vurgulayan Åberg bu maddelerin demokratik hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmadığını ifade etti.
İsveç PEN Kulübü Başkanı Ola Larsmo dünyada gazetecileri tutuklayan ülkeler sıralamasında Türkiye’nin ön sıralarda yer aldığını belirtti. İsveç Hükümetinin basın ve ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda duyarlı davrandığını ancak kendilerinin hükümetin daha kararlı hareket etmesini istediklerini belirti ve bunun sağlanması için de girişimde bulunacaklarını söyledi.
İsveç Gazeteciler Federasyonu İfade Özgürlüğü Grubu Başkanı Stephen Lindholm Türkiye’deki basın özgürlüğüne yönelik saldırıları eleştirdikten sonra konuşmasını uluslararası dayanışmanın önemi üzerinde yoğunlaştırdı. Federasyon olarak Türkiye’de cezaevlerindeki gazetecilerin durumlarına dikkat çekmek amacıyla Avrupa Birliği nezdinde yaptıkları girişimlerden söz etti. PEN’den Elizabeth Olin İsveç PEN’inin Onur Üyesi Muharrem Erbey’in durumunu gündeme getirdi. Erbey’in İsveç Parlamentosunda yaptığı bir konuşmadan dolayı suçlandığını ve 3 yıldan beri cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Olin, Erbey’in serbest bırakılması için kampanya örgütlenmesinin önemine değindi.
Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Bodil Cebellos İsveç hükümetinin Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü ve insan hakları ihlallerine ekonomik çıkar kaygılarıyla sesiz kaldığını söyledi. Konuyu birçok kez parlamentonun gündemine taşıdıklarını ve 8 Mayıs günü Parlamentoda Türiye’de basın ve ifade özgürlüğü ihlallerinin tartışılacağını ifade etti.
Paneli bazı milletvekillerinin yanı sıra, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin temsilcileri de izledi. (Stockholm/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et