Şiddet - sağlık - doktorlar

Gün geçmiyor ki ülkenin herhangi bir yerinde doktorlara uygulanan bir şiddet haberi basından duyulmasın. Bu durumda şu soru da kaçınılmaz olarak ilk önce akla geliyor “Daha önce yok muydu?​” Doktorlara uygulanan şiddet bu mesleğin her döneminde kısmen de olsa mevcuttu. Ancak bu noktaya (Her gün dövülen -öldürü-len doktorlar artık sıkça basında yer alıyor.) ilk olarak bu hükümet noktasında gelindi. Peki neden? Nedenleri çok uzaklarda aramak gerekmiyor, en temel olarak sağlığın özelleştirilmesi ile ortaya çıkan daha fazla katkı payı ödenmesi ve tüm sorumluluğun doktorların sırtına atılması.

Öncelikle doktorluk mesleği tüm yükü ile beraber ciddi bir özveri işidir. Birçok meslek dalında ara verebilir, bir süreliğine işinizden uzaklaşabilir ve normal bir birey gibi hayatınıza devam edebilirsiniz. Ama eğer doktorsanız böyle bir lüksünüz olamaz. En basitinden  bir tatile gitseniz birine bir şey olsa doktor olarak buna duyarsız kalmanız ne kişinin kendi vicdanı kabul eder nede çevresi bunu o an için unutabilir. Bu kadar basit ama anlamlı örnekten sonra konunun bu gün geldiği şiddet ve dahada ötesine varan ölüm kısmı...

Peki ekonomik anlamda ne değişti de halk şiddete başvurdu ?

002’den beri büyüme hayalleri kuran AKP hükümetinin; sağlıkta yaptığı ve  her defasında halkın yararına dediği (!) sağlık politikaları başı çekiyor.  Sağlıkta özelleştirmeler, katkı payları… Son olarak GSS ve acillerin de hekim kararına bağlı olması şiddetin temeli oluşturuyor.

Savaşa bütçe ayırmaktan çekinmeyen ve bunu sağlık  ve eğitim gibi alanlardan aldığı kaynakları kullanan hükümet hizmetin sunulmasında doktor ve hastayı karşı karşıya getiriyor; hastaların katılım payından muaf olmak için acillere başvuranların Bakanlığa aşırı yük getirdiği düşünülerek doktorun acil değilse –acil değildir- ibaresi kişinin katılım payı ödemesine neden olmaktadır. Bu durumda sorumlu kişinin doktor olduğunu düşünen hasta yakınları doktoru hedef almaktalar. Yakın zamanda G.Antep te işlenen doktor cinayetinde ise dedesinin maaşından mahrum kalan isşsiz genç  doktoru hedef almıştır.

Mesleği gereği hayatın her alandan kişilerle muhatap olan doktorların görevi sadece sağlık hizmeti sunmak. Ancak toplumuzdan ciddi sorun haline gelen işsizlik, gelir güvencesinin olmaması, düşük gelir  düzeyi sağlık hizmetinin alınmasına engel olmakta ve bunu faturası da doktorlara kesilmektedir.

AKP Hükümetinin hekimlere dayattığı uygulamalardan biri de performans sistemi. Bu sistem hastaya nasıl daha iyi sağlık hizmeti verebilirimi değil, hastanın cebinden nasıl daha iyi para çıkartırımı hedefliyor. Bunu nasıl yapıyor; kliniğin performansına göre, hekimin ne kadar hasta baktığına göre, ne kadar tetkik istediğine göre. Bu da belli kliniklerde dekanlık ve rektörlük veya hastane işletmecisi tarafından denetleniyor. Buna uymayan hekimler de sürekli uyarılıyor.

Sağlık Bakanı, sağlıkta yeni yapılan düzenlemelerle doktorların çok maaş aldığını dem vurmakta ve keyfiyen hastalarla ilgilenmediklerini ve yeterli zaman ayırmadığını basın yolu ile dile getirmektedir. Sayın  Bakan randevu sistemi ile günde 300’e yakın hasta bakılmasına neden olan performans sistemini  göz ardı etmekte aynı zamanda personel-hemşire azlığı, nöbet ertesi ile beraber 36 saatlik çalışma saatlerinden bihaber davranmaktadır.

Yine sayın Bakan şiddetin önüne geçmemenin özelleşen sağlık sistemi-performans sitemi- yetersiz personel sayısı sorunlarını çözmekten geçmekte olduğunu görmezden gelerek
Basına şöyle bir demeçte bulunuyor; Magandalara karşı tedbirleri artırmaya devam edeceklerini ifade eden Akdağ, bunun için iki yıldır çalıştıklarını ve bu çalışmayı son günlerde meydana gelen şiddet olayları üzerine hızlandırdıklarını söyledi. Akdağ, şöyle devam etti: ''İlk defa burada açıklıyorum. Arkadaşlarımızla üzerinde iki yıl çalıştığımız, fakat son olaylar üzerine biraz daha yoğunlaştığımız genelgelerimiz, yönetmeliklerimiz var. Bu çerçevede yeni bir uygulamayı şöyle başlatacağız. Bir özel telefon hattı, özel bir internet web hattı oluşturuyoruz.”

Çözüm asla bu değil ve olamaz!!!  Bir gerçekte değişmeyecek doktorları her seferinde suçlu ve sorumlu gösteren bir bakan ve halkı daha çok ölüme terk edecek olan sağlık sistemini değiştirecek olan bu sitemin mağdurları olan bizleriz!!!