Tanpınar’ın izinde şehir ve sesler
İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali kapsamında tüm dünyadan yazar ve yayıncılar mayıs ayında sektör temsilcileri ve okurlarla buluşacak.

Nazlı Berivan AK
İstanbul
İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali kapsamında tüm dünyadan yazar ve yayıncılar mayıs ayında sektör temsilcileri ve okurlarla buluşacak. Konuklar arasında Türkiye’de de geniş bir okur kitlesine sahip olan Tibor Fischer da var. İngiliz yazar 10 ve 11 Mayıs’ta iki ayrı etkinlikte “Şehir ve Sesler” üzerine konuşacak. Festivali Mehmet Demirtaş ve Tibor Fischer’le konuştuk.
Festivalin bu yılki teması Sesler ve Şehir. Temanın sizdeki karşılığı nedir?
Doğrusu konu üzerine çok düşünmedim, ödevimi her defasında son ana bırakırım. Londra’da, dünyanın en gürültülü şehirlerinden birinde yaşıyorum, eminim söyleyecek iyi bir şeyler bulacağım.
“Düşünce Çetesi” ve “Tanrı Olmak Güzel” ile Türkiye okuru sizi tanıdı. Şimdi okurlarla buluşma zamanı...
Farklı yaşlardan, ülkelerden ve deneyimlerden okur sahibi olmak her zaman iyi fikirdir. Kendi ülken dışında kitaplarının okunduğunu bilmek büyük keyif, bir yönüyle gerçekten yazar olduğunu böyle anlıyorsun, o kadar iyisin ki herkes seni okuyor ve dahası “anlıyor”. Türkiye’den okurlarımla buluşmayı da dört gözle bekliyorum. Özellikle okurların bana anlatacaklarını çok merak ediyorum.
Yeni romanınızda Göbeklitepe konusunu işleyeceğinizi biliyoruz. Fikir nasıl doğdu?
Şu an için yeni romanımın adı “Dünyayı Nasıl Yönetmeli”. Konu Göbeklitepe değil ama temel ilham kaynağım orası. Bu yüzden İstanbul programımı bitirir bitirmez Urfa’ya gideceğim. Yine de okurlarımı şimdiden uyarmalıyım, yazdıkça Göbeklitepe konusu daralıyor, zaten çoğu zaman yazarken böyle olur, baştaki temalar önemini kaybeder, karakterler küçülür ve yerini yeni karakterlere bırakır. Göbeklitepe’den ilk kez Budapeşte Havaalanında, bir yolcunun bıraktığı bir gazeteden haberdar oldum. Göbeklitepe’nin neden böylesine dikkatle ve özenle saklandığını da çok merak ediyorum. “Dünyayı Nasıl Yönetmeli” Cennet Bahçesi’nden başlayacak, Armageddon’a değinecek ve içinde sürekli reggae müzik çalacak.
Türkiye’den ne kadar haberdarsınız, buradaki politik gelişmeleri izliyor musunuz?
Pek sayılmaz. İngiliz basınında geçen Türkiye Suriye’yle savaşan ve göçmen krizi yaşayan bir Türkiye. Türkiye’de olup bitenleri sınırlı olarak biliyorum, Orhan Pamuk’un yaşadıklarını yakından takip ettim. Bundan yola çıkarak şunu söyleyebilirim, gerçek bir demokraside eleştirilmeye açık olmalısınız, kimi zamanlar haksız bir şekilde eleştirilmeye ve hatta hakaret edilmesine açık olmalısınız. Eğer bunu kaldıramıyor ve yönetemiyorsanız, belki de politika sizin işiniz değil.
Tanpınar Edebiyat Festivali Türkiye’de neye karşılık geliyor?
Türkiye’de edebiyat festivali konusunda eksiğimiz vardı; biz bu eksiği 2009 yılından beri 80 milyona hitap edecek şekilde kapatmaya çalışıyoruz. Uluslararası olan, Türkiye’nin birçok şehrinde etkinlikler yapan, kapasitesini her yıl geliştiren ve arttıran bir festivaliz. Tek gücümüz maddi beklentiyi esas almadan yalnızca Türk edebiyatını tanıtma ihtiyacı duyan bir festival olmamız.
Bu yılın temasını nasıl seçtiniz, neden sesler ve şehir?
Her yıl temamızın başında mutlaka şehir yer alır bunun başlıca nedeni elbette Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şehir ve mekan kavramlarına olan tutkusudur ve bunun yanında şehir, yazarların var oldukları, kendilerini buldukları yerdir. Şehir, hayali olabilir, kaçılan olabilir; terk edilen, bırakılamayan veya göç edilen olabilir. Şehirler insanın kaderidir bu nedenle şehir var. Ses ise yazarın sesi; dilin sesi. Söylenen, söylenemeyen veya gizlenen sesler. Bundan yola çıkarak edebiyatın sesini yükseltmek için bu temayı seçtik. 2017 temamız yine şehir ve başka bir konu olacak.
Etkinlik, panel, söyleşi, partiler. Temel olarak ITEF neyi hedefliyor bu organizasyon ve emekle?
İTEF’in başlıca hedefleri arasında, dünya edebiyatını Türk okuruyla buluşturmak, kültür endüstrisinde çok sesliliği korumak, yayıncılık sektörüne kendi imkanlarımız dahilinde katkıda bulunmak. Nihayetinde en önemli hedefimiz ülkemizi dünyaya farklı bir açıdan tanıtmak.
Evrensel'i Takip Et