ÖDP Genel Kurulu'nda 'Gezi demokrasisi' vurgusu

Birkan BULUT
Ankara

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) 8. Olağan Genel Kongresi "Birlikte başaracağız" sloganıyla Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda gerçekleşti. Kongre, gençlerin marş ve sloganlarla salona girişiyle başladı. Açılış konuşmasını yapan ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, AKP hükümetinin ortaya attığı anayasa tartışmasının aslında başkanlık rejimi tartışması olduğunu söyledi. Ortada zaten fiili bir başkanlık rejiminin olduğunu belirten Taş, Erdoğan'ın hem cumhurbaşkanı, hem başbakan, hem diyanet işleri başkanı olmak istediğini dile getirdi. Başkanlık rejiminin yalnızca Erdoğan'ın başkanlık hırsıyla açıklanamayacağını ifade eden Taş, “Ancak işçi sınıfı Zonguldak'ta yaptığı yürüyüşte 'Çankaya'nın şişmanı, işçi düşmanı' dedi ve buna izin vermedi. Başkanlık rejimini sermaye de istiyor. Çünkü insanı sömürürken, doğayı talan ederken kimse karşı çıkmasın istiyorlar” dedi. ÖDP'nin temsili demokrasiyle yetinemeyeceğini belirten Taş, “Bizim demokrasimiz Paris Komünü, Sovyetlerdeki işçi-köylü demokrasisi ve Türkiye'deki Fatsa demokrasisidir. Bizim demokrasimiz kardeşliği, demokrasiyi paylaştığımız Gezi demokrasisidir” dedi.

KÜRT HALKI STATÜSÜNÜ KAZANMALI

Sur ve Cizre başta olmak üzere bölgede aylardır devam eden savaşa ilişkin de konuşan Taş, Erdoğan'ın bu savaşı kazanması halinde başkanlık sistemini ilan edeceğini söyledi. “Bu savaşta Saray'ın yenilmesini istemek başkanlık sistemini istememektir” diyen Taş, her ulus gibi Kürt halkının da kendi statüsünü kazanması gerektiğini söyledi. Taş, eşitlik mücadelesinde Kürt halkını yalnız bırakmayacaklarını dile getirdi. Türkiye'de solun toplumsal zemininin zayıf olduğunu savunan Taş, “Önümüzdeki dönem sınıf hareketi denilince akla gelen parti ÖDP olacaktır” dedi.

DİSK VE TMMOB BAŞKANLARI KONUŞTU  

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, emekçilerin kıdem tazminatlarının bireysel fona devredilmek, kiralık işçilik tasarısıyla işçilerin ortaçağ köleleri gibi satılmak istendiğini söyledi. Ayrıca kadınlar için gündeme gelen evden çalışma sistemini de eleştiren Beko, evde hem çocuk bakması hem de çalışması istenen kadınların sokağa çıkamamasının hedeflendiğini ifade etti.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, AKP hükümetlerinin 13 yıllık iktidarı boyunca bir katliamlar ülkesi yaratıldığını belirtti. Işçi ve emekçilere yönelik tarihin en büyük saldırılarının yaşandığı bir dönemde olunduğunu kaydeden Soğancı, "Kürtlere yönelik saldırıları görüyor ve bodrumlardaki çığlıkları duyuyoruz” dedi.

‘DAYANIŞMANIN ÖTESİNE GEÇME VAKTİ’

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halkların yıllarca emperyalist müdahale ve ulusal gericilik arasında seçim yapmak zorunda bırakıldığını söyledi. Türkiye tarihinin katliamlar olduğu kadar aynı zamanda da direnişler tarihi olduğunu kaydeden Demirtaş, acımasız bir savaşın sürdüğü bir noktada ilericilerin demokratların, sosyalistlerin ve yurtseverlerin sözün dışında bir şey söylemesi gerektiğini ifade etti. “Önümüzdeki yüzyılı nasıl yaşayacağımızı bizim dışımızdaki güçlerin pervasızca belirlemeye çalışmasına izin veremeyiz” diyen Demirtaş, “SYRIZA'dan, Latin Amerika'dan, Avrupa'dan dayanışma ilişkilerimiz var. Ancak HDP ya da Kürt hareketinin ÖDP ile ilişkisi dayanışmanın ötesine geçmelidir. Alper başkanın dediği gibi; Bu kadar örgütlü, güçlü ve direngen yapısına rağmen bu hareketlerin AKP'yi yıkamamış olması bizim eksikliğimizdir” şeklinde konuştu.

'KENDİ KOALİSYONLARIMIZI GÜÇLENDİRELİM'

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Türkiye'nin içinden geçtiği dönemin devletin düzeninin yeniden inşa edildiği bir süreç olduğunu, bugünkü saldırıların tek adam diktatörlüğünün bir parçası olduğunu söyledi. Ülkede parlamenter sistemin bile uygulanmadığını belirten Gürkan, “Dokunulmazlık tartışmalarının da demokrasi gereği değil, bir halka karşı açılmış bir saldırı olduğunu biliyoruz. Bu savaş ortamında yapılacak bir anayasa demokratik olamaz” dedi. AKP hükümetinin kendi iktidarını kurarken tüm toplum kesimlere karşı savaş açtığını ifade eden Gürkan, “AKP nezdinde burjuva diktatörlüğünün ikiyüzlülüğünü gördük. Demokrasi beşiği denilen Avrupa'nın da yaşananlara sessizliği tabii ki mülteci pazarlığından bağımsız değildir. Onlar koalisyonlarını nasıl yeniden gözden geçiriyorlarsa, bizlere düşen de kendi koalisyonlarımızı yeniden gözden geçirip güçlendirmektir” diye konuştu.

ÖDP'DE BEŞ SÖZCÜ DÖNEMİ

ÖDP'de 8. Kongre'yle birlikte bir yenilenmeye de gidildi. Bir önceki kongresinde eş başkanlık sistemine geçen ÖDP, bu kongresinde de 5 kişilik bir sözcü kurulu kurdu. Sözcülerin isimleri şöyle; Alper Taş, Önder İşleyen, Pelin Bektaş, Sema Yazan Özçetin ve Çiçek Çatalkaya.  Kongre ile birlikte Birleşik Haziran Hareketi çalışmalarının kurulacak meclislerle birlikte daha da genişletilmesi kararlaştırılırken, bunun her parti üyesinin bir görevi olduğunun altı çizildi.