SGBP 1 Mayısta Taksim’de
SGBP yaptığı yazılı açıklamada, Ulusal İstihdam Strateji Planı içerisinde yer alan esnekleştirilmiş yeni çalışma biçimleri ile yarınların güvencesiz hale dönüştürüldüğünü, 4857 sayılı Yasa’da yapılmak istenen değişiklik ile asıl işlerde de taşeron uygulamasının önü açıldığı bir süreçten geçildiğini kaydetti.
Her gün yaşanan iş cinayetleriyle meydana gelen ölümler yetmezmiş gibi, yeni ölümlere davetiye çıkarılmak istendiğinin belirtildiği açıklamada, “Bölgesel Asgari Ücret, İşçi İstihdam (kölelik) Büroları ve esnekleştirilmiş yeni çalışma biçimleriyle, iş yaşamı patronlar için dikensiz gül bahçesine dönüştürülmek istenmektedir. 2821 ve 2822 sayılı Yasalarda yapılan düzenlemeler, sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmadığı gibi, hükümetlerin sendikalar üzerindeki tahakkümünü daha da artırır bir içerik taşımaktadır” denildi.
YASAKLAR SÜRÜYOR
Düzenleme ile iş kolu ve işyeri barajları korunurken, toplusözleşme prosedürü süreç olarak mevcut durumunu sürdürdüğünün ifade edildiği açıklamada, grev yasaklarının devam ettiği, grev yasağı kapsamında bulunan iş kolları sayısında hiçbir azalmaya gidilmediği, grev ertelemelerinin erteleme olmaktan çıkıp, grevleri yapılamaz duruma getirdiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, “Kıdem tazminatına yönelik yapılmak istenen değişiklikler, patronları rahatlatırken, işten atılmaları kolaylaştırırken, işçiler için bir güvence olma özelliğini yitirmiştir. Gün sayısında yapılmak istenen düzenleme ile kazanılmış hak ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır” denildi.
ONAYLAMADIĞIMIZ POLİTİKALARA KARŞI
“İleri demokrasi söylemleriyle ülkemiz, cezaevlerinde en çok siyasi tutuklu ve hükümlü bulunan ülkeler sıralamasında dünyada birinci sıraya oturmuş, halk adına hizmet üretmesi gereken kamu kurum ve kuruluşları, özelleştirme adı altında kapitalist güçlere peş keş çekilerek, on binlerce işçi işinden olmuştur. Vesayet sistemine karşı çıkıyoruz denilerek, yeni vesayet güçleri oluşturularak, hak arama ve adalet söylemleri suç sayılır olmuştur. Yıllardır süregelen Kürt sorunu çözümsüzlüğe sürüklenerek, ülkemizin geleceği riske atılmıştır. Halkların barış ve birlikte yaşama talepleri gündemden çıkarılmak istenmiştir. Halkımız oluşturulmak istenen korku imparatorluğunun tutsağı haline getirilmek istenmektedir. Kadın cinayetleri artmış ve meslek sahiplerinin mesleklerini icra ederken saldırıya maruz kalarak hayatlarını kaybetmeleri sıradan olaylara dönüşmüş, toplum bunları kanıksamaya başlamıştır” denilen açıklamada, 4+4+4 eğitim modeli ile özgür birey anlayışının terk edilerek, biat kültürü hakim kılınmaya çalışıldığına vurgu yapıldı. Açıklamada, Ortadoğu’da ve son olarak Suriye ile savaşın eşiğine getirilen Türkiye’nin ağır bedeller ödeme riski ile yüz yüze geldiği belirtildi.
Açıklama şöyle bitirildi, “Bizler onaylamadığımız bu politikalara karşı çıkıyor ve işçi sınıfının ortak sesiyle Taksim 1 Mayıs Alanı’nda bunu haykırmak istiyoruz. Sınıf dostları ve sınıf bileşenlerimizle.” (İstanbul/EVRENSEL)
TÜRK-İŞ’E YAKIŞMAZ
Tez Koop-İş 5 No’lu Şube Başkanı Rabia Özkaraca: Türk-İş 1 Mayıs kutlamalarından çekilmedi Hak-İş, Kamu-Sen ve Memur-Sen ile kutlayacağını söyledi. Hükümetle dirsek teması içinde olan sendikalarla kutlamayı tercih ediyor. Kürt sorunu bu ülkenin temel sorunu ve dolayısıyla işçi sınıfının da sorunudur. Türk-İş emek örgütü olamaması bir tarafa hükümetin sözcülüğünü yapar noktaya düşmüştür. Suriye konusunda biz savaş istemiyoruz ama savaş isteyen hükümetin tarafında yer almak bir emek örgütüne, Türk-İş’e yakışmaz. Hükümetin 1 Mayısı resmi devlet törenine dönüştürme girişimleri var, mücadele günü olarak değil de resmi devlet törenine dönüştürme girişimlerinin olduğu bir zamanda Türk-İş bu yanlıştan dönmelidir. Tüm emek güçleri ile birleşmelidir. Türk-İş’i biz Taksim’de görmek istiyoruz. Türk-İş’in yeri Taksim alanıdır.
HER YERDE KUTLANMALI
Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm: Bu karar sendikal hareket açısından merkeziyetçi, iktidara bağlı, sorunlarını iktidar ile iyi geçinerek çözmek isteyenlerin zihniyetinin 1 Mayısa yansımasıdır. İşçilerin, emekçilerin, halkların sorunlarını dile getirmek için 1 Mayıs önemli bir fırsattır. Türk-İş’in ayrılığa gerekçe olarak gösterdiği nedenler, bu ülkenin temel problemleridir. 1 Mayıs Türkiye’nin her yerinde ortak kutlanacaktır. Aynı konfederasyonda olamayabiliriz ama sınıfın sorunlarını dile getiren her kurumla yan yana olabiliriz.
Evrensel'i Takip Et