Tüzel: Suriye’ye müdahale çağrısı aymazlıktır
Levent Tüzel, “Bölgede yerleşmek isteyen güçlerin peşine takılan bir Türkiye yönetimi, AKP yönetiminin politikaları halkımızın çıkarlarına son derece terstir ve bunu her geçen gün daha net görüyoruz. Annan Planına bile karşı çıkan hükümet dış politikada tökezlemiş ve yalnız kalmıştır. En son Çin gezisinde Sayın Başbakanın NATO’yu göreve davet ederek bir müdahale çağrısında bulunması, büyük bir aymazlıktır” diye konuştu.
‘HATAYLILAR KAYGILI’
Tüzel konuşmasının devamında şunları ifade etti: “Önceki gün halkla Hatay’da bir toplantı yaptım ve oradaki gözlemlerimden yola çıkarak, halkın büyük bir kaygı yaşadığını söyleyebilirim. Ortada bir manipülasyon olduğuna, psikolojik bir harekatın yürütüldüğüne dair ciddi kaygı ve şüpheler var.
En son, mülteci kampından Gazeteci Tayfun Talipoğlu’nun yaptığı röpartaj çok çarpıcı bilgiler vermiştir bizlere. Kampa gelenlerin büyük çoğunluğunun çatışmalardan kaçmadığı, Türkiye devletince kendilerine daha iyi bir hayat ve yaşam alanı sunmak vaatleriyle kandırılarak, o alanlara getirildikleri söylenmektedir, bu tür iddialar vardır.
Daha da vahimi, önceki gün Vatan gazetesinde bir haber vardı. Türkiye sınırında, Asi nehrinin bu tarafında, Kızılay çadırlarının içinde, adı Özgür Suriye Ordusu olan bir takım gruplarla, halkın desteği ni alıp almadığı belli olmayan bu gruplarla yapılan röportaj dikkat çekicidir.
Türkiye devleti bu şekilde Suriye muhaliflerine destek olma adına son derece tehlikeli, emperyalist diplomasiyi çağrıştıran ve uluslararası hukukla bağdaşmayacak bir siyaset tarzı izlemektedir. Bunu da büyük devlet olma iddiasıyla yapmaktadır.
Sayın Başbakan, Suriye’deki kimi görüntüleri gördüğünde insanlık ve bir takım vicdani duygulara sahip oluyor. Ama bu görüntüleri arayıp bulmak için Suriye’ye gitmeye gerek yok. Türkiye’nin sınırları içinde yaşanan görüntülere, Roboski köyündeki katliama bakmak yeterlidir. Bu katliam hâlâ açığa kavuşturulmamıştır.
Dolayısıyla Suriye konusundaki Sayın Başbakanın tutumu inandırıcı değildir. Suriye halklarının geleceğine müdahale etmek, onaylanabilecek bir şey değildir. Asıl tehlikeli olan, bölgede, orada Kürt halkının yeni statü edinmiş olması karşısında Türkiye’nin bunu kendisi için bir tehdit saymasıdır. Bu son derece yanlış bir politikadır. Meclisimiz, hükümetin ne yapmak istediğini çok iyi bir şekilde görmelidir.” (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et