06 Ocak 2016 15:51

Temiz suya mı ihtiyacınız var?

Bilim sayfası

Paylaş

Tüm dünyada yüz milyonlarca insan temiz, içilebilir suya ulaşamıyor ve bu durum yoksulluk-hastalık kısır döngüsüne katkı sağlıyor. Zamanının büyük bölümünde güvenilir içme suyu arayan insanların eğitim ya da çalışma gibi diğer işlere zamanı kalmıyor ve kirli su çoğunlukla ölümcül hastalıklar barındırıyor. Ama nanoteknolojik filtreler, ışık bazlı su arıtıcılar ve antik bir Mısır tohumu sayesinde hala umut var.
Antik Mısır’da insanlar bulanık suyu temizlemek için ezilmiş Moringa ağacı tohumlarını kullanırdı. Bilim insanları daha sonra tohumlardaki bir proteinin bakterileri kabın dibine kümeler halinde çökertip öldürdüğünü keşfetti.
Penn State Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Langmiur’da yayınladıkları son makalede bulmacanın bir parçasını çözüklerini açıkladılar: protein bakterileri nasıl öldürür?  Proteinler bakterilerin hücre zarlarıyla birlikte yanıyor. Hücre zarları bir hücreyi korumak için tasarlanmıştır, yani savunmanın kırılması bakteri için kötü bir haberdir.
(Sağdaki şişedeki su ezilmiş tohumlarla karıştırıldı ve bu da bakterilerin kümelenip ölmesine neden oldu.)
Araştırmacılar ayrıca tohumların ne zaman toplanması gerektiğini de araştırıyor. Şimdiye kadar tohumlarda yararlı proteinlerin en fazla ne zaman olduğu tahmine dayanıyordu. Farklı zamanlarda toplanan tohumların suyu temizleme yeteneklerinin farklı olduğu biliniyordu, ama bu farklar nicel olarak ölçülememişti. Yeni araştırma, en yüksek temizleme yeteneğinin, yağmurlu mevsimlerde toplanan olgun tohumlardan elde edilen proteinlerde olduğunu keşfetti.
Sonuç olarak bilim insanları bu tohumların özellikle temiz su ihtiyacının fazla olduğu gelişmekte olan ülkelerde yetiştirilip kullanılabileceğini umuyor. Ayrıca bitkinin diğer parçaları yenilebilir. Yani bitki, suyu temizlemek için kullanılmanın yanı sıra insanlar için yeterli bir besin kaynağı da olabilir.
(http://www.popsci.com/need-clean-water-just-add-seeds?dom=fb&src=SOC)
Çeviri: Ceren Özveri


Bu haftanın kitap önerisi
Bu kitap, Türkiye’de popüler bilim sahasında, evrimin tüm mekanizmalarını bir arada ele alan ilk kitaptır. Dolayısıyla bugüne kadar okuduğunuz evrim kitaplarında aklınıza yatmayan bazı noktalar olduysa, bu kitap muhtemelen bu soru işaretlerini çözmenizi sağlayacaktır. Evrim Ağacı’nın kurucusu ve bilim konuşmacısı olan Çağrı Mert Bakırcı tarafından yazılan bu kitap, evrime yeni giriş yapacaklar ve bilgilerini genişletmek isteyenler için çok faydalı bir derleme olacaktır. Bilimin ağır dilini kırmak adına her bölüm başına eklenmiş ve bölüm içeriğini özetleyen kısa hikâyeler sayesinde kitabı bir solukta okuyacak ve her zaman yardımcı bir kaynak olarak kullanabileceksiniz.
“Evrimsel Biyoloji’nin doğuşu, hiç şüphesiz ki modern bilimin gidişatını etkilemiş, günümüzdeki birçok bilimin temellerini atmış veya en azından zaten var olan bilimlere hiç edinemedikleri bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu, dünya çapında çalışmalar yürüten yüz binlerce bilim insanının tutkulu emeklerinin bir ürünüdür.”      Çağrı Mert Bakırcı


ÖDÜLLÜ SORU
 

İNEK gribi salgını bütün dünyayı kasıp kavuruyordu. Belirtiler haftalar sonra ortaya çıkana kadar virüsü teşhis etmek mümkün değildi. Grip sadece doğrudan temas yoluyla bulaşabiliyordu. İnsandan insana veya insandan nesneye geçiyor; o nesneyle temas eden de virüse yakalanıyordu. İnsanlar var güçleri ile birbirlerine veya virüs bulaşmış nesnelere dokunmamaya çalışıyorlardı.
Tedavi konusunda aklına bir fikir gelen Dr. Furkan, Mengen’deki laboratuvarına son sürat giderken geçirdiği bir araba kazasında ağır yaralanmıştı. Üç acil ameliyat gerekiyordu. Birincisini Dr. Mikaela, ikincisini Dr. Cemile, üçüncüsünüyse Dr. Rıza gerçekleştirecekti. Üç cerrah da bu virüsü kapmış olabilirdi. Üstelik Dr. Furkan da virüsü kapmış olabilirdi. İlk ameliyattan hemen önce hastanede sadece iki steril ameliyat eldiveni bulunduğu fark edildi. Başka yoktu ve diğerlerini sterilize edecek vakit kalmamıştı. Üç cerrah da iki ellerini birden kullanmak zorundaydı. Dr. Mikaela, Dr. Rıza’ya “İçimizden birisi virüsü kapmadan nasıl ameliyat yapabiliriz, bilemiyorum.” dedi. “Ameliyata girdiğim zaman ellerim, eldivenlerin içleriyle doğrudan temas edecek. Eldivenlerin dışlarıysa Dr. Furkan’ın bedeniyle temasa girecek. Aynı durum Dr. Cemile’nin giyeceği eldivenler içinde geçerli. Sıra sana geldiğinde her iki taratan da virüs bulaşmış olabilecek eldivenler giymek durumunda kalacaksın. “
Biraz düşündükten sonra Dr. Rıza “ Tam aksine,” dedi. “Birbirimizden veya Dr. Furkan’dan virüs kapma riskini veya Dr. Furkan’a virüs bulaştırma riskini tümden eleyecek çok basit bir yöntem var. “
Nedir bu yöntem?

Ödül olarak Evrim Kuramı ve Mekanizmaları kitabı verilecektir.
Cevap en geç 16 Ocak tarihine kadar genclik@evrensel.net adresine yollanmalıdır


2. sorunun cevabı
Söz konusu algoritma modulo iki sayı sistemini kullanıyor.  İlk kutudan 1, ikinciden 2, üçüncüden 4, dördüncüden 8, beşinciden 16 ve altıncıdan 32 taş alınıyor. 1, 2, 4, 8 diye giden bu sayılar 2’nin kuvvetleridir ve toplamları olan 63’e kadar tüm tamsayılar bu kuvvetlerin (her birinin en fazla bir defa kullanılması koşuluyla) toplamlarıdır. Bir taşın bir gram olması gerektiğinden alınan 63 taş bir teraziye konduğunda çıkan fazladan ağırlığın sayısı modulo iki yazılır. Çıkan sayıdaki 1’ler, sağdan saymak kaydıyla, hatalı taşların bulunduğu kutuları gösterecektir. Örneğin 22 gram fazla ağırlık çıktı diyelim. Modulo iki sistemde 22, 10110 diye yazılır. Bu durumda hatalı taşlar ikinci, üçüncü ve beşinci kutuda bulunuyor demektir.
 

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır'da eğitim emekçileri meslektaşların vurulmasını protesto etti

SONRAKİ HABER

Onlıne II. Dünya Savaşı oyunu: WAR THUNDER

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa