22 Aralık 2015 11:08

Demirtaş: Savaş dursun diye halkın yanındayız

Moskova ziyareti öncesi grup yerine Meclis’te basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bölgede yaşanan savaş; insan hakları ihlalleri, AKP’nin savaşçı politikaları ile Moskova ziyareti konusunda bilgi verdi. AKP’nin hendeklere, özyönetim ilanına tanklarla, toplarla, savaşla yanıt vermek yerine, bölge halkını dinlemesi gerektiğini hatırlatan Demirtaş, AKP’nin bugün savaş politikalarından vazgeçmesi halinde toplumun tümünün barıştan, müzakereden yana olduklarını söyledi.

Demirtaş: Savaş dursun diye halkın yanındayız

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Moskova ziyareti nedeniyle partisinin grup toplantısı yerine, HDP Grup Toplantı Salonu’nda, HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Çağlar Demirel ve İstanbul Milletvekili Celal Doğan’ın da katılımı ile basın toplantısı düzenledi. Bölgede yaşanan çatışma ve savaşa, yaşanan insan hakları ihlallerine ve Moskova ziyaretine ilişkin bilgi veren Demirtaş, “AKP Hükümeti önce IŞİD konusunda özeleştiri versin, sonra bizden hesap sorsun” dedi. 

‘MOSKOVA’YA GEÇEN YIL DA GİTTİM’

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Moskova’ya niye geçen yıl gitmedi de bu yıl, tam da kriz yaşadığımız dönemde gidiyor?” eleştirisine yanıt veren Demirtaş, geçen yıl da Moskova’ya gittiğini, Dışişleri Bakanı ve yetkililerle görüştüğünü, dönünce de açıklamalar yaptığını hatırlattı. O zaman Dışişleri Bakanı olan Davutoğlu’nun bunlardan haberdar olması gerektiğini kaydeden Demirtaş, bu görüşmenin de uzun süredir bekledikleri ve ancak bu döneme denk geldiğini söyledi. Demirtaş, parlamentonun üçüncü büyük grubu olarak ülkenin iç ve dış sorunları, uluslararası ilişkilerle ilgili politikaları olduğunu ve bunların hiçbirinin Türkiye aleyhine olmadığını söyledi. Ama hükümetin politikalarını da tümden benimsemek zorunda olmadıklarını kaydeden Demirtaş, sorunların çözümü konusunda ellerinden gelen küçük bir imkan varsa da Türkiye toplumu lehine değerlendirmek istediklerini söyledi. Suriye sorunun çözümünü, Türkiye pasaportlu işadamı, çalışan binlerce kişinin, Türkiye’de esnafın mağdur olduğunu kaydeden Demirtaş; hükümetin bunlara ilişkin hiçbir şey yapmadığını da dile getirdi. 

‘DIŞİŞLERİ BAKANI İLE GÖRÜŞTÜK’

Ziyarete ilişkin arkadaşlarının Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu ile de görüştüğünü, önerilerini aldıklarını belirten Demirtaş, Moskova ve dünyanın pekçok ülkesi ile diplomatik görüşmeler yaptıklarını ve Türkiye lehine olduğunu söyledi. Türkiye’nin Suriye konusunda etkili bir güç olması gerektiğini ama AKP’nin mezhepçi, ülkeyi taraf haline getiren politikaları ile bunun mümkün olmadığını belirten Demirtaş, “Biz hükümetin politikaları eleştiriyoruz, içeride de dışarıda da “ dedi. Demirtaş ziyaret ile ilgili arzu eden grup ya da siyasetçi olursa parlamentoda bilgi de verebileceklerini ifade etti. 

‘EN YAKICI SORUN, SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI’ 

Türkiye’nin en yakıcı gündeminin sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı il ve ilçelerdeki ağır tahribatlar olduğunu belirten Demirtaş, o illerin dışında da ilan edilmemiş bir OHAL olduğunu dile getirdi. Bunlara çözüm üretmeden Türkiye’nin ilerleyeceği bir durumun olmadığını, Başbakan’ın, hükümet yetkilerinin konuyu anlamaktan uzak bir cehalet örneği olduklarını dile getiren Demirtaş, “Hendek, barikat sorunu varmış gibi, ‘bedeli neyse ödeteceğiz’ edebiyatı ile Kürt sorununu görmezden gelen bir saflık içeresinde davranıyorlar. Bazen inanmakta zorlanıyoruz. Bu kadar acıdan, görüşmeden sonra hükümetin geldiği acınası durumaşaşırıyoruz. Kürt sorunu çözüldü de bizim haberimiz mi yok” diyen Demirta,  1980’lerden bugüne yöneticilerin politikalarının değişmemesini eleştirdi. “Bu kadar süre zarfında devleti yönetenlerin kafaları hiç mi değişmez, hiç mi ders çıkarılmaz” diye soran Demirtaş, yandan medyanın attığı manşetlerin de o zamandan bu yana değişmediğinin altını çizdi. Bu tür manşetlerin oradaki Kürtlerin duygu dünyasında nasıl bir tahribat yarattığını hesap edenin olup olmadığını soran Demirtaş, “Şehirlerde ilçelerde tanklarla, genelkurmay başkanı ile haritaların önünde operasyon planları yapılıyor. Aylardır büyük bir askeri abluka altında ve bunu büyük bir askeri başarı öyküsü gibi anlatmaya çalışıyorlar” diye konuştu. 

‘SURİYE CUMHURBAŞKANINA DEDİ, KENDİ YAPIYOR’

Suriye Cumhurbaşkanı’nı eleştiren Erdoğan’ın, şimdi kendi il ve ilçelerindetanklarla, havan topları ile atış yaptırdığını belirten Demirtaş, kafasını pencereden çıkaranın keskin nişancılar tarafından öldürüldüğünü söyledi. Bir halkın “terörist, katli vacip insanlar” olarak görüldüğünü, kadınların, çocukların, insanların yaşlarına bakılmaksızın infaz edildiğini kaydeden Demirtaş, ama bu politikaların Demirtaş, “Mesele 10-20 kişilik PKK meselesi olsaydı aylardır çözülmüş olurdu, halkın hepsi özyönetim talebini destekliyor” diye konuştu. 

‘KÜRT HALKININ İRADESİ TESLİM ALINMAK İSTENİYOR’

Demirtaş, “Ortada halkın, Kürtlerin yüzyıldır; Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bir halk olarak kabul edilmemiş bir toplumun hak talebi var” dedi. Öz yönetim ilan eden belediye başkanlarının, STÖ temsilcilerinin tutuklu olduğunu, müebbetle yargılandıklarını kaydeden Demirtaş, o zaman ne hendeğin, ne çatışmaların olduğunu dile getirdi. Hükümetin 1,5 yıl önce aldığı bir kararı uyguladığını, Başbakan’ın da il ve ilçe adları sayarak bunu itiraf ettiğini kaydeden Demirtaş, “Kürt halkı teslim alınmaya çalışılıyor” dedi. 

‘DARBEYE KARŞI DİRENİŞ’

7 Haziran seçim sonuçlarını kabul etmeyen, koalisyon kurdurmayan AKP’nin darbe yaptığını, savaş kararı alındığını, Suruç ve Ankara katliamları ile halkın korkutulup, bunun üzerinden bir algı operasyonu yapıldığını aktaran Demirtaş, “Toplum sessiz mi kalacaktı?” diye sordu. 

“Güvenlik politikasından şu gün vazgeçilsin, toplumun tümü barıştan, müzakereden yanadır” diyen Demirtaş, “Müzakereyi bitirdik, Dolmabahçe yanlıştır” diyenin kendileri olmadığını söyledi. “Biz barış çağrısı yapıyoruz, bu beyefendiler hepsini asacağız çağrısı yapıyor; savaş yanlısı olan biz oluyoruz. Türkiye toplumu bu ahlaksızlığa dikkat etmeli. ‘Terörist’ diye bizi yaftalamaya çalışan AKP politikasını kabul etmiyoruz” diye konuşan Demirtaş, Saraybosna örneğini verdi. Demirtaş, “kendi toplumu ile konuşmayan bir hükümet neyi çözebilir” dedi.

‘ÖZYÖNETİM DİKTATÖRLÜĞE KARŞIDIR’

Özyönetimin diktatörlüğü karşı demokratik halk yönetimi olduğunu belirten Demirtaş, eğer halk orada özyönetim değil, başkanlık ilan edilseydi, tankla, topla değil, davul zurna ile oraya gidileceğini ifade etti. O tanka, topa karşı direnen halkın yanında olduklarının altını çizen Demirtaş, “Savaş, bu çatışmalar bitsin diye o halkın yanındayız” dedi. 

‘BARIŞ İÇİN EN ÇOK UĞRAŞAN PARTİYİZ’

Çözüm süreci Dolmabahçe mutabakatına kadar geldiyse bunda paylarının büyük olduğunu belirten Demirtaş, “Barış için de en çok uğraşan partiyiz. Kimsenin haddi değildir bizi terörist ilan etmek. Siz işid ilebu kadar sıkı fıkı olmanızın gerekçesini bir anlatın bakalım. Bütün dünya sizi teröre destek veren hükümet olarak görüyor” diye konuştu. 

‘DURUM BATIYA YANSIYANDAN DAHA VAHİM’

Bu ülkede diyalogdan bahsedecek hiçbir partinin olmadığından yakınan ve “Durum batıyayansıyandan çok daha vahim” diyen Demirtaş, halkın duygusunda yaşanan kırılmanın çok çok vahim olduğunun altını çizdi. Hükümetin bu durumu idrak etmezse; durumun kimsenin kontrol edemeyeceği bir noktaya gittiğinin altını çizen Demirtaş şunları söyledi: 

“Askerle kontrol edilecek bir durum da değil, askeri müdahaleler durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Ortada siyasi bir sorun var, çözüm de siyasi. Ülkenin batısı ‘oh ne iyi olmuş, devletimiz teröristleri dövmüş, yok etmiş’ diyebilir. Ama faturayı hepimiz ödüyoruz. Ülkemizin geleceği çalınıyor ve Türkiye’nin batısı sessiz.  Gezi’de devleti çok iyi anladık’ diyenler demekki çok iyi anlamamışlar. Bugün çokdaha ağır bir tablo yaşanıyor. Ülkenin batısı buna sessiz kalmamalıdır. Kim ne yapabiliyorsa, hükümete bu çılgınca politikaları ‘durdur’ diyebilmelidir. Türkiye’nin batısı bu savaşa ‘hayır’ derse bir gün dahi sürdüremezler. Biz bunun çabasını her şeye rağmen sürdüreceğiz.” 

‘DUYGU KIRILMASI ÇOK DERİN’

Gazetecilerin soruları üzerine Demirtaş, Kürtlerin yaşadığı duygu kırılmasının çok derin olduğunu altını çizerek şunları söyledi: “Çok daha derin kamplaşmalar da var. Kürtler tarihinin en derin kırılmasını yaşıyor. Çok sayıda katliamlar gördü bu topraklar, ama bu durum farklı bir şey. Bunu kimse idrak etmek istemiyor. ‘Biz bu devlet çatışı altında nasıl yaşayacağız’ diye soruyor.”

‘BARIŞ BLOĞU ÇAĞRISI’ 

Başka bir soru üzerine, Ankara katliamının halkı sindirmek, korkutmak, “kimse alanlara çıkmasın” diye yapıldığını kaydeden Demirtaş, ama korkunun ecele faydasının olmadığının altını çizerek, barış için biraraya gelinmesini istedi. CHP’den, AKP’den milletvekillerinin, yöneticileri kabul etmiyorsa biraraya gelip, barış için sesini çıkarmasını isteyen Demirtaş, “Demokrasi barış bloğu cephesinde yer almak zorundalar. Barış için biraraya gelebiliriz Türkiye’nin batısı duyarsızlığa son vermeli, parlamento bunu izlememeli” çağrısı yaptı. (Ankara/EVRENSEL) 

Evrensel'i Takip Et