Metal fabrikaları kaynayan kazan
Bursa’da metal direnişinin yaşandığı fabrikalarda sular durulmuş değil. Renault, TOFAŞ, Mako, Coşkunöz, Valeo, Yazaki fabrikalarında işçiler, ağır çalışma koşulları ve düşük ücretten şikayetçi. Hükümetin asgari ücrete vadettiği artışın, tüm ücretlere aynı oranda yansıtılmasını isteyen işçiler, 'Fazla mesai yapmadan geçinebileceğimiz bir ücret istiyoruz' diyor.

Muzaffer ÖZKURT
Hakkı TALİ
Bursa
Otomotiv sektörünün kalbi Bursa’da bu aralar fabrikaların ana gündemi asgari ücrete yapılması beklenen zam. Özellikle Türk Metal’in örgütlü olduğu işyerlerinde işçiler, asgari ücretin 300 lira artırılması halinde işe yeni girenlerle 10 yıl ve üzerinde çalışanlar arasında ücret farkı kalmayacağına dikkat çekerek, tüm ücretlere aynı oranda ek zam, yani 300 lira seyyanen artış uygulanmasını istiyor. Zam yapılmaması ihtimali, “Bırakır gideriz”, “Ortalık yanar”, “Zam yapmazlarsa ne çekeceğiz artık” tepkileriyle karşılık buluyor. Zam tartışmaları sendikal bürokrasiye olan tepkileri de körüklüyor.
İşçiler, asgari ücret zammıyla beraber başlayan tartışmaları, metal direnişi öncesi döneme benzetiyor. Geçtiğimiz mayıs ayında, Türk Metal Sendikasının Bosch’ta imzaladığı sözleşmeyle MESS sözleşmesinin biraz üzerinde zam alınması metal direnişini yakan kıvılcım olmuş, kendi ücretlerine de aynı oranda zam yapılmasını isteyen binlerce işçi fiili olarak greve çıkmış ve Türk Metal’den istifa etmişti.
TÜRK METAL YÜZDE 10 MU İSTEDİ?
Bosch’ta çalışan bir işçiyle görüşüyoruz. Sözleşmesiz üç yıl geçirdiklerini, imzalanan son sözleşmenin bu nedenle biraz yüksek olduğunu belirten işçi, Bosch’ta 10 yıldır çalışan işçilerin sosyal haklar da dahil 2 bin liranın biraz üzerinde ücret aldığını, artık borçlarını ödeyemez duruma geldiklerini, bu nedenle asgari ücrete yapılacak artışın büyük bir beklenti yarattığını anlattı: “Zam yapılmazsa ne olur diye de tartışıyoruz. Yıkılır ortalık diyor pek çok kişi. Ama bunun sonu nereye varır bilemiyoruz. Kulağımıza bir takım duyumlar geliyor. Türk Metal’in asgari ücretin ardından daha yüksek ücretlere yüzde 10 zam istediği söyleniyor. Yüzde 10 zam 200 lira demek. İşçinin beklentisi seyyanen 300 lira yapılması.”
Fazla mesailerin giderek arttığını ve çalışma koşullarının ağırlaştığını ifade eden işçi, fazla mesai yapmadan geçinebilecekleri bir ücret istediklerini dile getirdi.
NE ÇEKECEĞİM!
İki fabrikasında toplam 2 bin işçinin çalıştığı Yazaki’de 10 yıllık işçiler, giydirilmiş olarak 1800 lira ücret alıyor. Her işçinin asgari ücrete yapılacak zammın kendisine de yansımasını beklediğini belirten bir işçi, “Zam yapılmazsa pek çok kişi işten ayrılmayı düşünüyor. Ben de öyle... Ne çekeceğim bu paraya bu kadar ağır işi. Giderim başka bir yerde çalışırım” diyor.
Metal direnişine katılan işyerlerinden Mako’da da benzer bir durum yaşanıyor. İşçilerin tümü asgari ücret zammının ardından ek zam bekliyor. Mako işçileri, direniş döneminde istifa ettikleri Türk Metal’e baskıyla geri döndürülmüştü. “Fabrika için için kaynıyor” diyen bir işçi, temsilci seçimlerini hatırlatıyor: “Temsilci seçimlerinde Türk Metal’e muhalefet edenler iki liste çıkardı. Buna rağmen büyük farkla muhalefetteki işçiler kazandı. Direniş dönemindeki mücadeleyi bastırmış olabilirler ama fabrika için için kaynıyor. Asgari ücret artar, eski işçilere zam yapılmazsa küllenmiş ateş yeniden alevlenir.”
Yeni asgari ücret Valeo’da da tartışılıyor. Asgari ücretin 1300 lira olması halinde sendikalı işyerlerinde işe giriş ücretinin 1800 lirayı bulacağını düşünen pek çok işçi, ek zam gelmezse işi bırakıp sendikalı başka bir işyerinde çalışmayı düşünüyor. “Renault, TOFAŞ gibi fabrikalarda hareket olması halinde bu bizim fabrikayı da etkiler” diyen bir Valeo işçisi, işyeri temsilcilik seçimlerinde Türk Metal’in adaylarına karşı adaylar çıkarıldığını ve kazandığını belirterek, direnişin etkilerine dikkat çekiyor.
KOÇ, TÜRK METAL’DEN VAZGEÇMİYOR
Metal direnişinin ardından dalgalı denizde bir liman olarak gördükleri Çelik-İş Sendikasına üye olan TOFAŞ işçileri, aradığını bulamadı. Zira TOFAŞ’ın bağlı olduğu Koç Grubunun Türk Metal’den vazgeçmek niyetinde olmadığı, artan baskılarla ortaya çıktı. Çelik-İş’in izlediği “Hele bir 2017’de yetki bize geçsin” çizgisi bu baskılara yanıt vermekten uzak. Türk Metal ise bildiği yoldan devam ediyor. Son olarak asgari ücret zammı sonrası ne olacağını soran bir işçi, sendika yöneticisi tarafından azarlanarak kovuldu.
Ekip liderlerinin Türk Metal’den ve direnişi bitirmek için çaba gösteren kişilerden seçildiğine işaret eden bir TOFAŞ işçisinin verdiği bilgilere göre, şu anda 2 vardiya çalışan fabrika mart ayında üç vardiyaya çıkacak ve bu nedenle sürekli işçi alınıyor, 5 bin olan işçi sayısı şimdiden 6 binin üzerine çıktı. İşe yeni alınan bu işçilerin Çelik-İş’le değil Türk Metal yöneticileriyle görüştürüldüğünü belirten işçi, “Çelik-İş ne kadar görüşüyor bu işçilerle belli değil ama Türk Metal’in elinden geçiyor” dedi.
Direnişe öncülük ettiği için işten atılan arkadaşlarının geri aldırılamamasının işçilerin geri durmasına neden olduğunu kaydeden işçi, buna karşı üretim birimlerinden başlayarak yeniden örgütlenme çağrısı yaptı: “İşçinin gücü yoksa çoğunluğu alırım, 2017’de sözleşmeye ben otururum diye bir durum yok. Patron boş durmuyor. Koç Türkiye’nin en tecrübeli patronu. Renault’da olduğu gibi işçinin birliği ve gücü olmadan bu saldırının püskürtülmesi mümkün değil. Çelik-İş hastane promosyonları, mağaza indirimleriyle işçi örgütlemeye çalışıyor. Ama fabrikada kontrol patronda.”
ESKİ İŞÇİLER SESSİZ KALMAYACAK
Yeniden birlik olmanın yolunun açık olduğunu ifade eden işçiler, eski korkuların bir kısmının kırıldığını belirtti: “Örneğin işten atılsa dava açıp daha fazla para alırım diyor. Bunu artık herkes öğrendi. Eskiden dava açacak olan yoktu. Genç işçilerin zaten kaybedecek bir şeyi yok. Yeri geliyor fabrika yöneticisine bile karşı çıkıyor. Ama asıl sorun işçilerin talepleri için birlik olamaması.”
Asgari ücret tartışmaları TOFAŞ’ı da hareketlendirmiş. Orada da tüm işçilerin beklentisi aynı oranda ek zam yapılması. Bir işçinin bu durumu Türk Metal Genel Başkan Yardımcısı Mesut Gezer’e sorduğunu anlatıyorlar: “İlk önce saat ücreti 7.5 liranın altında olanlar 7.5’e çekilecek diyor. Diğerleri ne olacak denince onlar 2017’yi bekleyecek yanıtını veriyor. İşçiler ısrar edince ‘AKP’ye oy verirken düşünseydiniz. Sus, atın şunu’ diyor. Eski işçiler kendilerine zam yapılmaması halinde sessiz kalmayacaktır.”
KAYDA GEÇMEYİNCE…
10 yıldan fazladır TOFAŞ’ta çalışan bir işçiyle yan yana geliyoruz. Fabrikanın iş güvenliği konusunda Türkiye’nin en iyi fabrikası seçilmesine tepkili: “Tamam baret, çelik uçlu bot veriyorlar ama iş bununla bitiyor mu? Ağır çalışma koşulları nedeniyle, özellikle 10 yılın üzerindeki işçilerin yüzde 90’ında, bel ve boyun fıtığı var. Ufak tefek kazalar da özel hastanelerde hallediliyor. Bel ve boyun fıtığı meslek hastalığı sayılmazsa, kimi kazalar da kayda geçmezse birinci olursun!”
RENAULT’DA ÇALIŞMA KOŞULLARI BIKTIRIYOR
İşçilerin Türk Metal’den istifa ederek Birleşik Metal-İş’e geçtiği Renault’da direniş döneminde en fazla ücretler tartışılsa da giderek ağırlaşan çalışma koşulları işçileri bezdirmiş durumda. Yeni işe başlayan işçilerin çoğu bu koşullara dayanamayarak işten ayrılırken, işçi açığı sonu gelmeyen fazla mesailerle tamamlanıyor. Öyle ki mesaisi bitip evine giden ve daha 5 saat geçmeden telefonla aranıp fazla mesai için yeniden fabrikaya çağırılan işçiler var.
Bu koşullara tepki gösteren bir işçi “Bir ayı aşkın süredir böyle devam ediyor. Günde 11 saati aşmaması lazım çalışma süresinin ama aşılıyor. Herkesin gırtlağına kadar geldi. Sosyal hayatı bırak ne çocuklarımızla ne ailemizle ilgilenebiliyoruz. Yorgunluk ve stresten kalp ritmim bozuldu. Pek çok kişi rapor alıyor. Bu raporlar sahte değil bunu yönetim de biliyor ama yine de geçenlerde ‘Raporlu arkadaşlar dikkat ederse diğer arkadaşlarımız da özel hayatlarına zaman ayırabilir’ demeye getiren kağıt astılar” diye konuştu.
TOPLU EYLEMLER YENİDEN BAŞLAR
Çalışma koşulları ağırlaştıkça ücret sorunu daha fazla konuşulur olmuş. Asgari ücret zammı şu andaki ana gündem. ÜET şeflerine ve yöneticilere “Ne olacak?” diye sorduklarını ancak yanıt alamadıklarını belirten bir Renault işçisi, şunları söyledi: “Eğer yeni işçiyle eski işçinin ücreti eşit olur, bize zam yapmazlarsa artık yönetim çalıştıracak kimseyi bulamaz. Herkes toplu eylemlerin yeniden başlayacağından söz ediyor. Yani gergin bir bekleyiş var ama eğer ek zam yapılmazsa ortalık yeniden yanacak gibi görünüyor.”
Renault’nun gündemindeki diğer sorun bu ay sonunda yapılacak ‘duruş’. Duruş döneminde 4 bin işçinin sadece 1000’inin çalıştırılacağını belirten bir işçi, fabrika yönetiminin çalışanlara normal mesai ücreti verileceğini, diğer işçilere ise ücretlerinin yüzde 76’sının ödeneceğini duyurduğunu aktardı. Bu açıklamanın tepki çektiğini ifade eden işçi, “Ortada kriz yok. Renault’nun diğer fabrikalarında Christmas bayramı olduğu için duruş yapıyor. Bu bizi ilgilendirmez! Bunun için çalışmayan işçilere tam ücret ödenmesini, çalışan işçilere de fazla mesai ya da normal ücrete ek ikramiye verilmesini istiyoruz” dedi.
COŞKUNÖZ İŞÇİSİ RESMİ AÇIKLAMAYI BEKLİYOR
Metal direnişinin ilk kırıldığı ve işçilerin zorla Türk Metal’e geri döndürüldüğü Coşkunöz’de de sular durulmuyor. Direnişin kırılması nedeniyle yaşanan moral bozukluğunu üzerlerinden atan işçiler, ilk sınavlarını işyeri temsilcilik seçimlerinde verdi.
Türk Metal’in çıkardığı ve içinde direnişin kırılmasında rol olan isimlerin de olduğu listeye karşı kendi listelerini oluşturan işçiler, 440’a karşı 506 oyla kazandı. Fabrikada halen yüzün üzerinde işçinin Türk Metal’e üye olmadığını belirten bir işçi, “Bu durum da göz önüne alındığında sonuç oldukça başarılı. Bu sonuç tüm işçilere büyük moral oldu” dedi. Seçtikleri temsilcinin ilk olarak banka promosyonlarının işçilere verilmesi için fabrika yönetimiyle görüştüğünü söyleyen işçi, “Yönetimden ‘Hurdaları da satıyoruz onların parasını da verelim mi?’ diye dalga geçer bir yanıt verilmiş. Yani onların gözünde bizim hurda kadar değerimiz yok” diye konuştu.
Başka bir işçi, düşük ücret ve çalışma koşulları nedeniyle, tazminatını alabilen işçilerin işten ayrıldığını, kimi işçilerin de ayrıldıktan sonra kalan hakları için dava açtığını anlattı: “Dava açan herkes kazandı. Artık herkes öğrendi. ‘İdareye çağırılırsan hiçbir kağıdın altına imza atma, bulursun bir avukat alırsın paranı’ deniyor. Kimsenin korkusu kalmadı. Yüz aşağı, yüz yukarı nasıl olsa bu paraya bir yerde çalışırım diyor. Eski sinik, korkan işçi yok. Eskiden sorunlarını ekip liderlerine ve sendikacılara söyleyen işçiler bugün direkt fabrika yöneticilerini arıyor ve ‘Gel açıkla’ diyor. Direnişin en büyük katkısı da bu oldu.”
‘ATEŞ SÖNMEDİ’ UYARISI
Asgari ücrete paralel olarak tüm işçilerin ücretlerine ek zam yapılıp yapılmayacağı konusu Coşkunöz’de de temel gündemlerden. Bu soruyu yönetime sorduklarında kendilerine “Ek zam vermeyeceğiz” yanıtı verildiğini söyleyen işçi, bu yanıtı kimsenin dikkate almadığını, resmi olarak asgari ücretin açıklanmasını beklediğini kaydetti. Ek zammın verilmemesi halinde fabrikada yeniden bir hareketlenme olacağına inanan işçi, “Direniş dönemindeki ateş sönmedi; halen kor duruyor. Ne zaman alevleneceğini de kimse bilemez” uyarısında bulundu.
Evrensel'i Takip Et