02 Nisan 2012 11:56

Isparta’dan ‘su savaşları’ uyarısı

Isparta Türkiye’nin en önemli su kaynaklarını barındıran kentlerinden biri. Ancak bu içilebilir su kaynakları HES’ler ve taş ocakları eliyle yok ediliyor. Sütçüler ilçesi sınırındaki Yukarı Köprüçay Havzası’nda, Kasımlar Barajı ile Başak ve Bora HES’leri başta olmak üzere Kartoz Çayı,

Isparta’dan ‘su savaşları’ uyarısı
Paylaş
Yusuf Yavuz

Bölgedeki HES’lere karşı mücadele etmek amacıyla kurulan Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu önceki gün bir açıklama yaparak Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada yakın gelecekte su savaşlarının beklendiği uyarısında bulundu ve bölgedeki önemli su kaynakları üzerinde planlanan bu HES projelerinin iptal edilmesini istedi.

Platformdan yapılan yazılı açıklamada, bölgede projelendirilen HES’lerin tamamının üretime geçmesiyle birlikte  içilebilir su kaynaklarının yok edileceği belirtilerek; “Enerji bahanesiyle bölgenin ve halkın geleceğiyle oynamayın” uyarısı yapıldı.

‘SU, SAVAŞ NEDENİ OLACAK’

ABD istihbarat birimlerinin hazırladığı ve geçtiğimiz hafta dünya basınında geniş yer bulan bir raporda, dünyayı “su savaşları”nın beklediği; kuraklık, seller ve taze su eksikliğinin önümüzdeki yıllarda önemli bir küresel istikrarsızlık ve çatışmalara yol açacağı belirtildi.  Su ve su kaynaklarının önümüzdeki 10 yıl içinde devletler arasında gerilimler yaratabileceği, ulusal ve küresel gıda piyasalarını bozacak tehditler oluşturabileceği belirtildi.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyayı bekleyen su savaşları tehdidine dikkat çeken Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu açıklamasında, “UNICEF’in açıkladığı verilere göre yaklaşık 1 milyar insanın bir damla suya muhtaç olarak yaşamını sürdürdüğü belirtiliyor.

Dünyayı bekleyen su krizinden ülkemiz ve bölgemizin de derinden etkileneceği bilimsel verilerle de ortaya konulmakta. Nehirler, göller ve yeraltı su kaynakları açısından kendine yetebilecek potansiyele sahip olan Isparta ve çevresinde projelendirilen HES’ler su kaynaklarımızı tehdit etmektedir” denildi. (Isparta/EVRENSEL)


ÜNİVERSİTE’NİN DİBİNDE TAŞ OCAĞI AYIBI

Öte yandan Isparta’da faaliyetine izin verilen onlarca taş ocağının, dinamitli çalışmalar nedeniyle yeraltı suyu dengesini, bozduğuna da dikkat çekilen açıklamada, “Kentin her yerinde gelişigüzel dağıtılan taş ocağı ruhsatlarının en çarpısı örneklerinden biri de, bir bilim yuvası olması beklenen Süleyman Demirel Üniversitesinin yerleşkesinin hemen yanı başında verilmiştir. Kentine ve doğasına karşı sorumlu olan bir üniversitenin burnunun dibinde yürütülen taş ocağı faaliyeti o üniversitenin yetiştireceği bireylerin vicdanlarında derin yaralar açmaktadır. Bu ayıp, sektördeki plansızlığın en somut göstergesidir” denildi.

ÖNCEKİ HABER

Birazdan izleyecekleriniz gerçek hayattan alınmıştır

SONRAKİ HABER

Grup Yorum davasında 2 tahliye

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa