18 Eylül 2015 11:10

Düzce Cezaevi'nde kalan siyasi mahpuslara yönelik saldırıların arttığını ve sürekli cezaevi yönetiminin bilgisi dahilinde jandarma şiddetine uğradıklarını iddia eden tutuklu Halil Ay, can güvenliklerinin olmadığını söyledi. Dağlıca olayının olduğu gün, askerlerin "tekbir" getirerek ve "kafanızı keseriz" tehditleriyle hücrelerine büyük kayalar ve sopalar fırlattığını ileri süren Ay, yine asker ve gardiyanlarca darp edildiklerini söyledi.

Yaşadıklarına ilişkin DİHA'ya mektup gönderen Ay mektubunda, Haziran ayından bu yana kendilere yönelik saldırıların devam ettiğini söyledi. 3 kişilik hücrelerde 6'şar kişi kaldıklarının belirten Ay, hücrelerinin jandarmanın nöbet tuttuğu alana yakın bir yerde bulunduğunu ve sürekli jandarmanın tacizine uğradıklarını ileri sürdü. 9 Eylül günü bulundukları hücrenin avlusuna bir anda taş ve sopaların atılmaya başlandığını aktaran Ay, yaşananları şöyle anlattı: "Saat 13.30’da bize dönük saatlerce küfür ve hakaretlerde bulundular. Akşam saat 18.45'te arkadaşlarla volta atarken beklenmedik bir anda IŞİD tarzında (askerler) sloganlar atılarak tekbir getirip kafanızı keseriz diye bağırdılar. Hücremize 3 metre uzakta olan askeri noktadan koca koca kayalar, sopalar fırlatıldı. Bizler taşları cezaevine verdik kameralarda kayıtlıdır. Olay sonrası cezaevi yönetimine can güvenliğimiz olmadığını söyledik. Hatta taşları da kendilere verdik. Cezaevi kurumu bir daha böyle bir olay yaşanmayacağını beyan etti.”

HASTANEYE GİDEMİYORUZ

10 Eylül 2015 tarihinde açlık grevine girdikleri için disiplin suçu aldıklarını ifade eden Ay, “Bizde anadilimizde savunma yapacağımızı belirtince ifademiz alınmadan yargısız infaz yapılarak hakkımızda bir ay boyunca etkinliklerden men kararı verildi. Biz de infaz hakimliğine itirazımızdan dolayı mahkemeye gitmek için hazırlandık. 8 arkadaş x-ray cihazından geçerken Fikret Karakoç ve Mehmet Erbey arkadaşları askerler arama bahanesiyle taciz etmek istediler. 50'ye yakın kişi coplarla bizleri bekliyorlardı. Arkadaşımız bu onur kırıcı yaklaşıma karşı çıkınca direk saldırıya geçtiler. Cezaevi gardiyanları da bu olaya seyirci kaldı yeri geldiğinde onlar da vurdu." Kürt mahpusların mahkeme ve hastaneye gidemediğini,  yolda sürekli darp edildiklerini aktaran Ay, "Ziyarete gelen ailelerimize, kadın ve çocuklara çıplak arama dayatılıyorlar. Yeni gelen arkadaşlara da çıplak arama dayatılıyor ve bağımsızlar koğuşuna gitmeleri için baskı yapılıyor. Hala kelepçeli muayene dayatılıyor. Doktorlar şikayetin nedir diye soracaklarına suçun ne kaç senedir içeridesin diye soruyor. Yaşananlar için cezaevi yönetimi hiçbir şey yapmıyor” diye tepki gösterdi. (Ankara/DİHA)

Evrensel'i Takip Et