14 Eylül 2015 00:25

Yandaş sendikalar taşeron işçileri hatırladı!

Paylaş

Anadolu Üniversitesi’nden bir işçi
Eskişehir

Sevgili arkadaşlar ben Anadolu Üniversitesi’nde uzun yıllar çalışan bir işçiyim.
Üniversitemizde bu yılın başından itibaren taşeronlar olarak sendikal örgütlenme mücadelesi yürütüyoruz. Karşımıza gerek idari gerekse yandaş sendikalardan sürekli sorunlar çıkarılıyor. Bu konudaki düşüncelerimi Türkiye’nin her yanındaki işçi arkadaşlarımıza anlatmak istiyorum.
Türkiye’de taşeron işçisinin örgütlenmesi kamuda yasal olarak tarihiler 22 Ocak 2015’te resmi gazetede yayımlandı. Bu tarihten önce taşeron işçisi bu ülkede yok sayılmıştır hiçbir yasal zeminde haklarını aramalarına izin verilmiyor baskı altında tutulması talimatları veriliyor ve sendikalı olmaları yıllardır engelleniyordu.

HÜKÜMET DESTEĞİYLE...

22 Ocak 2015 tarihi ile birlikte hükümet yanlısı yandaş ve sarı sendikalar hızlı bir şekilde taşeron işçisini hatırlamış ve örgütlemek için özellikle kamuda çıkar ilişkileri içinde, hükümetin desteğiyle tepeden inme bir takım desteklerle ve örgütlenecek kamu kurumu içinde de içeriden verilen desteklerle taşeron işçisini örgütleme çalışmalarını hızlandırmışlardır. İçeriden verilen desteklerle temin ettikleri taşeron işçilerinin isim listeleri, çalıştıkları birimleri ve hatta dahili ve harici telefon numaralarına varana kadar ellerindeki listelerle taşeron örgütlenmesi bu şekilde yapmaya çalışan hükümet yanlısı sendikalar vardır. Bunun bir örneği de üniversitemizde (Anadolu Üniversitesi) yaşanmaktadır. Hükümet yanlısı bu sendikaya diğer kamu kuruluşlarında olduğu gibi aynı şartlar ve destekler sunularak üniversite içinde örgütlenme çalışmaları yapmalarına olanak sağlanıyor.
Yandaş sendikacılar bu davranışlarının açıkça suç olduğunu bildikleri halde “üniversite yönetiminin bizlere desteği var, falanca birim amirleri sevk ve idare etmekle sorumlu oldukları birimleri bizim sendikamızda örgütlenmeleri için yardımcı oluyorlar, hatta falanca birim amirinin çocuğu bizim sendikamızın üyesi isterseniz sorun öğrenin, telefon edin, araştırın” diyecek kadar ileri gitmektedirler.

AÇIKÇA SUÇ İŞLENİYOR

Üniversite yönetimini zan altına bırakarak, üniversite yönetimini bir yerlere tarafmış gibi göstermektedirler. Bu davranışları açıkça suçtur. Yandaş sendika falanca yerlerde yetki aldık. Bu taşeronda da çalışan işçileri de bizim sendikamıza üye oldular burada yetki almaya yakınız çalışanların hepsi bizim üyemiz gibi afaki söylemlerde bulunmaktadırlar. Yandaş sendikaya üye olmayan veya üye olmak istemeyen işçilerimizi de üstü kapalı tehditler ileri sürerek insanları kendi sendikalarında zorla üye yapmaya çalışıyorlar. Bu davranışlarıyla suçüstüne suç işlemektedirler.
Hükümet yetkilileri ve Başbakan taşeron işçisine “kadro ve yüksek maaş yok boşuna beklemesinler bu işleri bulduklarına şükretsinler” diye açıklamalar yaparken, birileri gelin biz hükümet yanlısı sendikayız bizim sendikamıza üye olursanız size kadro alacağız, sizlere 1800 TL maaş alacağız diye sürekli yalan söylemektedirler. Hak-İş’e bağlı yandaş sendikalara sormak lazım. Bu hakları nasıl ve ne şekilde alacağını sorgulamadan bu şarlatanlara nasıl inanıyorsunuz taşeron işçisi arkadaşlar? Yandaş sendikaya üye olmayan ve bir başka sendikaya üye olmuş işçilerimizi bir de tehdit ediyorlar bir kaç yerde bunlara şahit olduk. Taşeron işçisi arkadaşlarımıza sene sonunda 3 yıllık ihale yapılacak sizler bizim sendikamıza (Öz Büro-İş/Media-İş, Hizmet-İş) üye olmazsanız sene sonunda yapışacak olan ihalede sizlerin sözleşmesi uzatılmayacak gibi söylemlerle taşeronda çalışan arkadaşlarımız üstü kapalı tehdit edilmektedir. Bu baskı ve tehditlerle, yalanlarla kandırılan taşeron işçisi zorla yandaş sendikaya üye yapılarak geleceklerini ipotek altına alınmaktadır. Biliyoruz ki Türkiye’nin her yanında taşeron işçiler bu tür yalanlar ve baskılar ile yandaş sendikalara üye yapılıyor.
Hükümet yanlısı bu yandaş sendika sizleri neden kendi sendikaları çatısı altında toplamak istediğini bir kere olsun düşündünüz mü işçi arkadaşlarım! Ben sizlere elimden geldiğince açıklamaya çalışayım. Hükümet aslında şunları söylemektedir: “Taşeron işçisi sendikalı olsunlar diye yasa çıkardık. 22 Ocak 2015 tarihli sendikalara üyeliklerinde sorunlar yaşanmasın diye, olsun da bizim yönlendirdiğimiz, bizim desteklediğimiz hükümet yanlısı sendikalara üye olsun istiyoruz. Çünkü işçiyi serbest bırakırsan bizlerin istemediği başka sendikalara giderler oraya üye olurlarsa biz hükümet olarak bu işin içinden çıkamayız, bu işçilerin istek ve taleplerini karşılamakta zorlanırız bunu engellemenin yolu da, dizginleri bizim elimizde olan yandaş sendikalar ve işçilerin bizim kurmuş olduğumuz sendikalara üye olmasıdır.” Ve bu doğrultuda çalışmalara başlanmıştır.

HİÇBİR HAK MÜCADELE EDİLMEDEN KAZANILMAZ

Taşeron işçisi arkadaşlarım sizlere söylemek istediğim hükümetin vermediğini, hükümete rağmen sizlere bunları alacağız diyenlere, vaatte bulunanlara, yalancılara inanmayın, hiçbir hak mücadele edilmeden kazanılmaz. Kendi geleceğinizi , ailelerinizin geleceğini ve çocuklarınızın geleceklerini ipotek altına aldırmayın. Bu yandaş sendikalar, sizleri kendi sendikalarında örgütleyip işçi haklarını değil işveren haklarını koruyup gözeten bir konumda olmuştur.  
Herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi olmayan, işverenlerle çıkar ilişkisine girmeyen,  onun, bunun yandaşı olmayan, sizler için mücadele edecek, sizlerin sorunlarını çözecek, sizlerin haberi olmadan kapalı kapılar ardında görüşmeler yapmayacak, bir işçisini de, bin işçisi gibi değerli gören, gücünü işçisinden alan, işçi sınıfı adına tarihler yazmış olan tek ve gerçek mücadele eden işçi sendikası DİSK’te örgütlenmeye çağırıyorum sizleri taşeron işçisi, emekçi arkadaşlarım!

ÖNCEKİ HABER

Şantiyedeki işçiler dışarı çıkmamış günlerce...

SONRAKİ HABER

‘Doğru söylüyor, savaşı kim ister?’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa