12 Eylül 2015 18:20

Adalet arayışlarının 546'ncı haftasında 12 Eylül askeri rejiminin işkencehanelerinde kaybedilenleri anan Cumartesi Anneleri, bugün Türkiye'de 12 Eylül rejimini dahi aşan uygulamalar olduğunu belirterek, "Devleti yönetenler, 12 Eylül'ün mirasını sahiplendikçe 12 Eylül yaşayacak" dedi. Cizre'deki devlet terörüne dikkat çeken kayıp yakınları, "90'larda kemik arıyorduk, şimdi cenazeler derin dondurucularda tutuluyor" diye konuştu.

Cumartesi Anneleri, kaybedilenlerin akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle gerçekleştirdikleri oturma eyleminin 546'ncı haftasında bir kez daha Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli kayıplar nerede?" yazılı pankartının açıldığı eylemde, kaybedilenleri fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşındı. Bu haftaki eylemde, 12 Eylül askeri rejimin işkencehanelerinde kaybedilen Cemil Kırbayır, Hüseyin Morsümbül, Hayrettin Eren, Mahmut Kaya, Nurettin Yedigöl, Nurettin Öztürk, Zeki Altunbaş, Veysel Güney, Süleyman Cihan ve Maksut Tepeli anıldı. 

'BU KİRLİ SAVAŞ KAZANMAYACAK'

Eylemde ilk olarak 12 Eylül askeri darbe döneminde gözaltındayken kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır konuştu. 12 Eylül'ü "kara gün" olarak niteleyen Kırbayır, "Cemil'in katledilişnin üzerinden 35 yıl geçti. Kardeşim için ömrümü adalete ve özgürlüğe adadım. Ancak 12 Eylül zihniyeti tüm karanlığıyla devam ediyor. Bu kirli savaşın kazananı olmayacak" diye konuştu. 

'12 EYLÜL KABUK BAĞLAMAYAN BİR YARA'

Kırbayır'ın ardından konuşan yine 12 Eylül darbesi döneminde kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, 12 Eylül zihniyetinin kabuk bağlamayan bir yara olduğunu söyleyerek, "Şimdi de 12 Eylül'ü aratmayan vahşet dolu günleri yaşamaya devam ediyoruz. Savaş devam ediyor. Artık kana kanla cevap vermeyelim. Hepimiz barış içinde yaşayalım. Barış için herkes sesini yükseltsin" dedi. 

'O KADAR ÇOK KENAN EVREN VAR Kİ'

12 Eylül kayıplarından Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, 12 Eylül darbesinden sonra kaybettikleri yakınları için onlarca yıldır mücadele ettiklerini belirterek, "Ancak bu gün gördük ki o kadar çok Kenan Evren var ki" dedi. Eren, barıştan yana insanlara seslenerek, "Bu acıların üstesinden gelmek için el ele verelim" diyerek, barış için mücadele edilmesi için çağrıda bulundu. 

'90'LARDA KEMİK ARIYORDUK, ŞİMDİ CENAZELER DERİN DONDURUCULARDA'

Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren de, 12 Eylül faşizminin sokağa çıkma yasağı ile başladığını ve bu yasağın Cizre'de devam ettirildiğini belirterek, "90'lı yılların kayıp yakınları toprağa gömmek için kemiklerini ararken, Cizre'deki kayıp yakınları cenazelerini toprağa gömemedikleri için derin dondurucularda saklıyor" dedi. 

Konuşmaların ardından haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanları'ndan Ümit Tekay Dişli yaptı. 12 Eylül askeri darbesini lanetleyen Dişli, geçmişteki vahşetle yüzleşme olmadığı için vahşetin günümüze de yansıdığını söyledi. 

'MİRASI SAHİPLENİLDİKÇE 12 EYLÜL YAŞAYACAK'

Dişli, "12 Eylül rejimi devlet terörü ile bastıran faşizan yaklaşımla, evlatlarımızın hayatına kast eden uygulamalarla, milli güvenlik ideolojisiyle, Milli Güvenlik Kurulu'na ve Cumhurbaşkanı'na tanınan yetkiler ile devam ediyor" diyerek, Cizre'de AKP'nin 8 gün boyunca yaşattığı katliamların 12 Eylül rejimini dahi aşan uygulamalar olduğunu söyledi. Dişli, "Bugün Cizre'de yalnız Cizreliler değil, tüm insanlık değerleri saldırı altındadır. Seçilmiş vekiller şahsında demokratik siyaset saldırı altındadır. Söyledik, söylemeye devam edeceğiz; Türkiye'nin demokratikleşmesi için 12 Eylül rejimi tasfiye edilmelidir. Devleti yönetenler, 12 Eylül'ün mirasını sahiplendikçe 12 Eylül yaşayacak" şeklinde konuştu. 

Dişli son olarak, 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilenlerin akıbetinin derhal açıklanması ve faillerin yargılanması gerektiğini sözlerin ekledi. (DİHA)

Evrensel'i Takip Et