Beypazarı Kaymakamının ırkçı saldırılara 'duygusal tepki' kılıfı Meclis'e taşındı

Ankara Beypazarı ilçesinde gerçekleşen ırkçı saldırının ardından 7 kişinin yaralandığı ve geriye kalan yurttaşların göç ettiği ilçede yaşanılanlara ilişkin "Halkımız duygusal tepkisini ortaya koymuş" diyen Beypazarı Kaymakamı Suat Seyitoğlu'nun açıklaması Meclis gündemine taşındı. 

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Türkiye kentlerinde Kürtlere dönük devreye konulan linç konsepti kapsamında düzenlenen saldırılar sonra Kürtlerin ilçeyi terk ettiği Ankara'ın Beypazarı İlçesi'nde yaşanılanları Meclis gündemine taşıdı. Buldan, saldırılar kapsamında, yoğunlukla mevsimlik işçi olarak çalışan Kürtlerin yaşadığı Beypazarı ilçesine bağlı Zafer Mahallesi'ne dönük gerçekleşen ırkçı saldırıları anımsatarak, bu saldırılarda mahallede yaşayan Kürtlere linç girişiminde bulunulduğunu, bazı işyeri ve araçların ateşe verildiğini ve sabah saatlerine kadar süren saldırılarda 7 kişi yaralandığını aktardı. 

KÜRTLER İLÇEYİ TERK ETMEK ZORUNDA KALDI

Buldan, Beypazarı'nda yaşanan bu ırkçı saldırının ardından Kürt illerinden yıllar önce gelip yerleşen birçok yurttaşın ilçeyi terk ettiğini hatırlattı. Soru önergesinde bu gelişmeler sonrasında Beypazarı Kaymakamlığı tarafından istişare ve huzur toplantısı düzenlendiği bilgisini paylaşan Buldan, "Bu toplantıda Beypazarı Kaymakamı Suat Seydioğlu yaşanan olaylarla ilgili olarak; 'Son zamanlardaki terör olaylarına, dün itibariyle halkımız duygusal tepkisini ortaya koymuştur. Buna diyecek bir şeyimiz yok' şeklinde değerlendirmede bulunduğunu aktardı. 

Buldan Kaymakam Seydioğlu'nun kullandığı bu ifadeleri ve ilçede yaşanılanları İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'e sordu. Buldan, cevaplaması için Seydioğlu'na şu soruları yöneltti: 

*Son günlerde yaşanan olaylarla ilgili sosyal medya üzerinden örgütlenerek yakma, yıkma, linç etme niyetlerini de gizleme gereği duymayan gruplar tarafından "Teröre Lanet" adı altında gösteri yürüyüşü hakkının sınırları tamamen ihlal edilerek düzenlenen saldırılar yaşanmaktadır. Daha önceden yeri, zamanı ve hedefi belirtilerek yapılması planlanan bu saldırıların Bakanlığınız ve bağlı idari yapılanmanız tarafından bilinmemesinin mümkün olmaması nedeniyle, bu ve benzeri şiddet içerikli olacağı rahatlıkla tahmin edilebilecek yürüyüş ve protesto gösterileri ile ilgili daha önceden alınmış tedbirleriniz var mıdır?

* Bilindiği gibi, "toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı" kamu düzeni veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla sınırlanabilir. Bu konuda başta Bakanlığınız olmak üzere, bağlı idari ve mülki amirleriniz de gerekli tedbirleri almak ve müdahaleleri yapmak konusunda yasayla tanınan yetkileri kullanmak durumundadır. Söz konusu saldırılarla ilgili herhangi bir tedbir veya müdahalenizin olmadığı açıktır. Bu keyfi tutumun yasal bir dayanağı var mıdır?

* Söz konusu saldırıyı düzenleyen, linç girişiminde bulunan, işyeri ve araçları yakan ve insanlara gelişigüzel saldıran kişiler tespit edilmiş midir? Tespit edilmişlerse, gözaltına alınmışlar mıdır? Bu şahıslar hakkında yürütülen herhangi bir kovuşturma veya soruşturma var mıdır?

* Olaylar sonucunda yaralanan veya işyerleri ve araçları zarar gören vatandaşlarla ilgili bilgi alınmış mı, mağduriyetlerini giderme yönünde herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?

* Demokratik bir hak olan gösteri yürüyüşü hakkının nefret söylemli, ırkçı bir saldırıya dönüşmesi ile ilgili olarak Bakanlığınızın idari amiri konumundaki Beypazarı Kaymakamı Suat Seydioğlu, 'Son zamanlardaki terör olaylarına, dün itibariyle halkımız duygusal tepkisini ortaya koymuştur; buna diyecek bir şeyimiz yok' şeklinde değerlendirme yapmış. Adeta yaşanan tüm şiddet olaylarını meşru ve masum göstermiştir. Bakanlığınıza bağlı bir mülki amirin ırkçı ve saldırgan eylemleri duygusal tepki olarak görmesini ve bu yaşananlar karşısında "buna diyecek bir şeyimiz yok" şeklindeki aczini ve onayını nasıl değerlendiriyorsunuz?

* Adı geçen Kaymakam'ın söz konusu değerlendirilmesiyle ilgili herhangi bir inceleme ve sonucunda bir yaptırım uygulamayı düşünüyor musunuz? (DİHA)