Mültecileri ilaç sorunu hala çözülmedi: Yaşamları bürokrasi çarklarında tükeniyor

Metehan UD
İzmir

İzmir'de AFAD ve Eczacılar Odası’nın sorumluluğu birbirinin üzerine atması, Suriyeli mültecilerin yaşamlarına mal olma noktasına geldi. Binbir zorluklarla gittiği hastanelerde muayane sonrası yazılan reçeteleri alamayan Suriyeliler ölümün kıyısında. 

Mülteciler açısından İzmir'i “çekim merkezi” haline getirmek istemeyen devlet yetkilileri mültecilerin yaşamlarıyla oynuyor. AFAD'ın 2013/8 Sayılı Genelgesi'nin ve diğer illerdeki uygulamalarının aksine 300 bine yakın Suriyeli mültecinin yaşadığı İzmir'de üzerinden neredeyse iki yıl geçmesine rağmen ilaç sorunu çözülemedi.

Edindiğimiz bilgilere göre, AFAD İl Müdürlüğü Suriyeli mültecilerin yaşadığı ilaç sorununun kendilerinden kaynaklı olmadığını, Eczacılar Odası'yla protokol imzalayamadıkları için sorunun devam ettiğini ifade ediyor. AFAD İl Müdürlüğünün, Eczacılar Odası İzmir Şubesi’ne protokol imzalanması için çağrıda bulunduğu ancak odanın masaya oturmadığı belirtiliyor. AFAD İl Müdürü Faruk Üner bu konuda gazetemize resmi bir açıklama yapmaktan ise kaçındı.  

‘YETKİ BİZDE DEĞİL TEB'TEDİR’

Konuyla ilgili görüştüğümüz Eczacılar Odası İzmir Şube Başkanı Tuncay Sayılkan da il bazlı anlaşma yapma yetkilerinin olmadığını, yetkinin Türkiye Eczacılar Birliği’nde (TEB) olduğunu dile getirdi. AFAD ile TEB’in kendi aralarında yapacağı bir protokolle sorunun çözüleceğini  ekleyen Sayılkan, “Bunu kabul eden herkes, aynı sosyal güvenlik kurumunda olduğu gibi, ilaçları verebilecek. Kurum da söz verdiği tahahhütleri yerine getirmiş olacak. Ama isteyen eczacı arkadaşım da gidip kendisi bu anlaşmayı imzalayarak ilaç verebilir” dedi. 

BİRÇOK İLDE PROTOKOL İMZALANDI

Türkiye Eczacılar Birliği de, bölge eczacılar odası başkanlıklarına yazı yollayarak AFAD ile sözleşme yapma yetkisinin kendilerinde olduğunu, odalarda olmadığını belirtmiş. Kendilerine sözleşme yapma talebiyle gelen AFAD İl Müdürlüklerini, AFAD Başkanlığına yönlendirmelerini istemiş. Ancak birçok ilde AFAD İl Müdürlüğü ile Eczacılar Odası arasında protokol imzalanmış durumda. Sözleşme imzalanan iller arasında Urfa, Adana, Osmaniye, Antep gibi Suriyeli mültecilerin yoğun yaşadığı iller bulunuyor. 

KOMİSYON ÇALIŞMAYA HAZIR AMA...

Öte yandan İzmir'de konuyla ilgili kurulan sağlık komisyonuna Eczacılar Odası'nın üye vermemesi üzerine AFAD İl Müdürlüğü, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Eczacılık Şube Müdürlüğünden bir üye istedi ve Eczacılık Şube Müdürlüğü komisyona bir üye verdi. Komisyon çalışmaya hazır durumda. AFAD adına Valilik makamından bir yetkilinin, Eczacılar Odası'na Suriyeli mültecilere ilaçların verilmesi noktasında bir yazı yollanması durumunda sorun çözülebilecek durumda. Oda da bir üst yazıyla bu yazıyı eczanelere yollayacak. Aralarında İstanbul, Kocaeli, Adıyaman ve Bursa'nın bulunduğu birçok ilde de süreç bu şekilde ilerliyor.

‘ÖLÜMLERİN SORUMLUSU BÜROKRASİ OLUR’

AFAD ve Eczacılar Odası'nın tutumunu değerlendiren Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, ilaçlarını alamayan hastaların her geçen gün durumlarının ağırlaştığını ve tedavilerinin zorlaştığını belirterek, “Bu sorun çözülmezse ölümler olabilir ve bu ölümlerin sorumlusu da bürokrasi olur. Bu bürokrasinin insafına bırakılacak bir şey değil. Biz bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Konuyla ilgili kurumlarla görüşmelerimiz olacak. Bu İzmir için çok büyük bir utanç. Aylardır biz dahil olmak üzere çok çeşitli kurumlar bu sorunu bütün yetkililerle her boyutuyla görüüşmemize rağmen çözüm bulunmuş değil. AFAD Genel Merkezi ile Türkiye Eczacılar Birliği aralarında protokol imzalayarak bu sorunu bir an önce ortadan kaldırmalıdır” dedi. 

‘BEBEK HASTALAR DA İLAÇLARINI ALAMIYOR’

Kurumlar çeşitli gerekçelerle sorumluluğu üzerinden atıyor ama bu sorunu yaşayan ise mülteciler oluyor. İlaçlarını almakta zorluk çekenler arasında kalp hastaları da bebekler de var. Doğuştan kalpleri delik olan Ahmet ve Dilmav bebek İzmir’de başarılı birer ameliyat geçirdiler. Şimdi kan sulandırıcı ilaçlar almaları gerekiyor ancak ailelerinin maddi durumları buna el vermediği için ilaçları düzenli olarak alamıyorlar. İlaç sorunu çözülmezse her iki bebeğin de hayatı tehlikeye girecek. Yapılan ameliyatlarda elde edilen başarılı sonuçlar da boşa gidecek.