14 Temmuz 2015 01:00

Renault işçisi: Bize masada satmayacak bir sendika lazım

alışma koşulları ne kadar ağır olursa olsun, şimdilik işçinin gündeminde “Bundan sonra ne olacak?” sorusu var. Çünkü birçok Renault işçisi gibi o da henüz “Türk Metal bu fabrikadan gitti” diyemiyor.

Paylaş

Muzaffer ÖZKURT
Bursa

Çalıştığı fabrikayı tepeden gören bir kafede bir araya geliyoruz Renault işçisiyle. Üretimin yapıldığı binaların arkası otomobil tarlası gibi... Ama bu kadar otomobil bile gelen siparişleri karşılamaya yetmiyor. İşçinin gözlerinin fazla mesai yapmaktan kan çanağına dönmesinin nedeni bu. 

Çalışma koşulları ne kadar ağır olursa olsun, şimdilik işçinin gündeminde “Bundan sonra ne olacak?” sorusu var. Çünkü birçok Renault işçisi gibi o da henüz “Türk Metal bu fabrikadan gitti” diyemiyor. “Hukuki olarak Türk Metal gittiğinde içim rahat eder. Yoksa yeniden bizi Türk Metal’e geri döndürürler” derken, Türk Metal’in tamamen fabrika dışına atılması için bir sendikanın kurulması ve yetki alması gerektiğini ekliyor. 

SENDİKASIZ OLMAZ

Eskiden “dayanışmada kalalım” diyen pek çok işçi de bu fikrini değiştirmiş ve bir sendikal örgütlülüğe ihtiyaç olduğunu görmüş: “Nasıl görülmesin. 5 bin işçi çalışıyor. Sendikasız olur mu? Üstelik 2017’ye kadar çok sular akar. Şimdi üretim çok. İşçi bulamıyorlar. 350 kişi iş başvurusunda bulundu anca 10’u bu koşullara dayanabildi. Eskiden sadece meslek lisesinden adam alırdı şimdi düz liseden de alıyor. Köylere kadar işçi arıyoruz diye ilanlar asılmış. Ama yarın ne olacak? Kriz gelirse, başka gelişmeler olursa. O zaman işçi kıyımı olduğunda iş bırakabilecek miyiz? Kaldı ki hâlâ fabrikada Türk Metal’in adamları var. En küçük olumsuzlukta kışkırtıyorlar. Bunların bitirilmesi için Türk Metal kesinlikle fabrikadan yasal olarak da atılmalı. Bunun için de bize sendika lazım.”

Renault’da süren tartışmalara dikkat çekiyor ve gönlünün DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’ten yana olduğunu söylüyor. “Çelik-İş zaten hükümetin sendikası, Türk Metal’den farkı yok. Türk Metal’den zaten nefret ediyoruz. Yeni sendika işi de artık bu saatten sonra zor. Bugün bizim hakkımızı koruyabilecek sendika DİSK” diyor. 

BİRLEŞİK METAL-İŞ GÜVEN VERMELİ

Fabrikada bir kısım işçide DİSK’e dair Türk Metal’in de kışkırttığı “terörist sendika” ön yargısının hakim olduğunu belirten işçi, bir yandan da Bosch’ta yaşanan sendika değiştirme girişiminin tartışıldığını aktarıyor: “Bosch’ta işçiler Türk Metal’den Birleşik Metal-İş’e geçti ama sonra işçiler yeniden Türk Metal’e döndürüldü. Dava süreci uzadı, 3 yıl sonunda Bosch’u Türk Metal’e kaptırdı. İşçilerin en çok tartıştığı bu: Bizim de başımıza bu gelir mi, gelirse ne olur? Birleşik Metal-İş’in tüm bu olumsuz düşünceleri tersine çevirmesi gerekir. Bunun için de işçiye güven vermeli. Bu güven de sadece sözle olmaz, buna uygun somut adımlar da atmalı.” 

TÜRK METAL’DEN NEFRET EDİYORUM

“Nasıl adımlar mesela?” diye soruyoruz. Türk Metal ile yaşadıkları olumsuzluklardan örnek veriyor ve aslında ne istediklerini, ne istemedikleri üzerinden anlatıyor. İşçileri masada satmayacak bir sendika istediklerini belirten Renault işçisi, şöyle devam ediyor: “Fabrika içindeki temsilciler de gerçek ve demokratik bir seçimle belirlenecek. Bu iki kere iki dört. İşyeri temsilcilerinin yanı sıra komitelerimizi oluşturduğumuz ÜET (en küçük üretim birimi) temsilcileri olmalı. Sendikacılar her hafta bir gün bölümlere gelerek bilgi vermeli. Sözleşme taslağı işçilerle birlikte hazırlanmalı ve işçinin talebinin arkasında durulmalı. Türk Metal Genel Başkanı televizyondan sözleşme taslağı için işçilerle gecelere kadar toplandıklarını söylüyor. Ama ben hiç görmedim. İstemediğim bir sözleşmeyi imzaladı. İmzalarken de sormadı. Mesela bizim fabrikada sistem pastanesi var ve poğaçaları piyasanın iki katı fiyata satıyor. Bunu Türk Metal’in temsilcilerine söylediğimizde bize ‘Siz de almayın o zaman’ dedi. Nasıl almayayım. Sabahın 6’sında geliyorum. Bir sorun var, sendikacı bu sorunu işçinin üzerine bırakıyor. Bu nedenle onlardan nefret ediyorum. Müdürün odasında su sebili var, bana şebeke suyu içiriyor. Bunun için nefret ediyorum. Ha DİSK gelir o da aynısını yaparsa ondan da nefret ederim.”

SÖZCÜLER BİRLİK OLMALI

Hangi görüşten olursa olsun bütün işçilerin Türk Metal nefreti ve işçi atmaya karşı üretimi durdurma konusunda birlik olduğunu hatırlatan Renault işçisi, uzun yıllar sonra fabrikada ilk kez böyle bir birlik sağlandığını söylüyor. Bu birliğin sendikal tercih konusunda da korunmasını istiyor. Mevcut sözcülerin direnişte yaptıkları öncülük nedeniyle işçilerin gözünde değerli olduğunu ifade eden işçi, Türk Metal’le iş birliği yapılması halinde bu değerin sıfıra ineceğini ifade ediyor. Birleşik Metal-İş’e geçiş konusunda ortak karar alınmasını ve sözcülerin birlikte hareket etmesini isteyen işçi, temsilciler ve öne çıkan işçilerin fikir birliğine varması halinde çoğunluğun sağlanacağını, bunun sağlanması halinde de bütün işçilerin birliklerini bozmadan karara uyacağını belirtiyor. 

ÖNCEKİ HABER

Birleşik Metal-İş üyesi Kroman işçileri: Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak

SONRAKİ HABER

Polis cinayetine 5.9 milyon dolar para cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...