24 Ocak 2007 01:00

Türkiye Hrant’ı uğurladı


Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi, Türkiye’nin birçok kentinde protesto edildi. İstanbul’da cenaze töreninin yapıldığı saatlerde, değişik kentlere sokağa çıkan yüzlerce kişi cinayeti lanetledi. Eylemlerde tetikçilerin arkasındaki karanlık güçlerin ortaya çıkarılması istendi.
Gazeteci-Yazar Hrant Dink’in öldürülmesi Samsun’da protesto edildi. Süleymaniye Geçidi’nde ortak açıklama yapan EMEP, ÖDP ve SDP, tetiği çektiren güçlerin ortaya çıkarılmasını istedi. Eyleme, KESK’e bağlı sendikalar, 78’liler, Emekli-Sen ve Temel Haklar da katılarak destek verdi. Sık sık, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Hepimiz Hrant Dink’iz” sloganları atan kitle, saldırıyı protesto etti.
Ordu da, EMEP, ÖDP, SDP, DSP ve KESK cinayete tepki gösterdi.
Çanakkale
Çanakkale’de; Barış Anıtı önünde bir araya gelen kitle örgütleri, tetikçilerin arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmasını istedi. “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” sloganlarının atıldığı eylemde konuşan İHD Çanakkale Şube Başkanı Kenan Döner, “Türkiye’de ne zaman barış ve demokrasi iklimi güçlense, ‘karanlık eller’ tetiğe sarılır, gazeteciler, siyasetçiler, aydınlar hedef seçilir, öldürülürler” dedi. İnsan hak ve özgürlüklerinin yaşandığı, insanların bir arada barış içinde yaşadıkları bir ülkenin mücadelesini veren barış elçisinin katledilerek, barışa, barış elçisinin kanıyla leke sürüldüğünü belirten Döner, “Bu kurşun, bu ülkede barışa ve demokrasiye sıkılan ilk kurşun değildir ama son kurşun olmalıdır” dedi. Alçakça katledilen Dink’in bu ülkenin insanı olduğunu ifade eden Döner, “Bize düşen görev, yaşamımızın her alanında ırkçı ve şoven hezeyanlara inat, barışı, demokrasiyi ve hoşgörüyü örgütlemektir” diye konuştu.
Adana’da hukukçular açıklama yaptı
Adana Barosu avukatları, adliyede yaptıkları açıklamada cinayete tepki gösterdi. Avukatlar adına konuşan Beyhan Günyeli, Hrant Dink cinayetinin Susurluk kazasıyla ortaya çıkan kontrgerilla ve çete örgütlenmelerinin halen faaliyet gösterdiğinin bir kanıtı olduğunu söyledi. “Hrant Dink’i TCK 301. maddeden Türklüğe hakaret etmekle suçlayan yargı sistemi, 301 de ısrar eden AKP Hükümeti, 17 yaşındaki bir gencin suçlu bulunması ile sorumluluğundan kurtulmuş olmayacaktır” diyen Günyeli, cinayetin arkasındaki güç odaklarının ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti.
TMMOB da yazılı bir açıklama yaparak saldırıyı kınadı.
Mersin’de Dink’e veda
Hrant Dink’in İstanbul’da toprağa verilirken; Mersin’de Taş Bina önünde bir araya gelen yaklaşık 300 kişi cinayeti kınadı. Partiler, sendikalar ve kitle örgütlerinin katıldığı eylemde, “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeniyiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Eylemde konuşan Mersin 78’liler Derneği Başkanı Ethem Dinçer, Dink’in “üç gün yurtdışına gitsem ülkemi özlüyorum” sözünü hatırlatarak, ülkesini bu kadar seven bir insanın öldürüldüğünü söyledi.
Trabzon’da kontrgerilla çetelerinin oluşmasına engel olunmadığını ve 16 Mart 1978 İstanbul Üniversitesi katliamında sorumlu müdür olarak bulunan birinin bu kente emniyet müdürü olarak atanmasının bu kentteki linç kültürünü beslediğini belirten Dinçer, “Dink’i 301. maddeden defalarca dava açanlar, onu vatan haini ilan edenler, mahkeme salonlarında hakimlerin, savcıların gözü önünde onu tartaklayan hukukçu müsvetteleri öldürdü. Dink bu ülkenin öz çocuğuydu. O artık çok sevdiği terk etmeye kıyamadığı toprağına kavuştu” dedi.
İzmir’de Ege’ye uğurlandı
Hrant Dink’in İstanbul’daki cenaze törenine katılamayan İzmirliler, Dink’i Kordon’da Sarı Gelin türküsü ve karanfiller eşliğinde Ege Denizi’ne uğurladı. İzmir Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Konak Eski Sümerbank önünde toplanan bini aşkın kişi, burada yapılan basın açıklamasının ardından Hrant Dink fotoğrafı ve “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni” pankartının arkasında Kordon’a yürüyerek denize kırmızı karanfiller attılar.
Konak Eski Sümerbank önünde ”Yaşasın halkların kardeşliği”, “Hepimiz Kürdüz hepimiz Ermeniyiz” sloganlarıyla bir araya gelen kitle, suikastı bir kez daha lanetledi. Çeşitli sendika, parti, meslek odası ve kitle örgütünün üye ve yöneticilerinin aralarında bulunduğu kitle adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Musa Sever, Dink’in Türkiyeli olmakla övünmesine rağmen 301’den yargılandığını belirtti. Dink’in kalemini hiçbir zaman satmayan gazetecilerin başında yer aldığını vurgulayan Sever “Aydınların, emekçilerin, Kürdüyle, Türküyle, Lazı, Çerkezi, Ermenisiyle bütün halkımızın bir arada, omuz omuza olması ve bu karanlık güçleri yenmesi gerekiyor” diye konuştu.
Bodrum’da yürüyüş
Muğla’nın Bodrum ilçesinde Bodrum Denizciler Derneği’nin önünde toplanan, Bodrum Demokrasi Platformu üyelerinden oluşan grup, slogan atarak Bodrum Belediye Meydanı’na yürüdüler. Burada Bodrum Demokrasi Platformu adına açıklama yapan Ahmet Aksüt, “Karanlık varlıklarını sürdürebilmek amacıyla ülkemizde barış, demokrasi ve özgürlük ortamının gelişmesini istemeyen, kendinden farklı düşünen insanı sadece öldürerek susturmayı bilenler, bu defa da bu topraklarda yetişmiş bir insanı, arkadaşımızı, kardeşimiz Hrant Dink’i katlettiler” dedi.
Hakkari’de failler istendi
Hakkari Demokrasi Platformu bileşenleri de Hrant Dink’in öldürülmesini kınayarak, faillerin açığa çıkarılmasını istedi. Belediye İş Merkezi önünde bir araya gelen kitle, “Hepimiz Kürdüz, hepimiz Ermeniyiz, hepimiz insanız” pankartı eşliğinde Hrant Dink için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşundan sonra açıklama yapan İHD Şube Başkanı Avukat Fahri Timur, Hrant Dink’in barış insanı ve insan sevdalısı olduğunu, vahşi bir saldırı sonucu öldürüldüğünü söyledi. Dink’ten önce Musa Anter, Muammer Aksoy, Çetin Emeç gibi yazarların da düşüncelerinden dolayı öldürüldüğüne dikkat çeken Timur, saldırının barışa, kardeşliğe karşı yapılmış bir saldırı olduğunu ifade etti. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et