İşçilerin psikolojisi bozuldu

Sivas’ta kurulu bulunan Kara Kuvvetleri’ne bağlı 2 No’lu Dikimevi’nin İstanbul’a taşınması yönündeki çalışmalar işçileri huzursuz ediyor.
1946 yılında kurulan ve o dönem 700 işçinin çalıştığı dikimevinde şu anda 260 işçi çalışıyor. Kara Kuvvetleri’nin rüzgar ceketi ve çadır ihtiyacını karşılayan dikimevinin, İstanbul Kartal 1 No’lu dikimevine taşıması planlanıyor. Yıllardır devam eden taşınma söylemleri nedeniyle üyelerinin psikolojisinin bozulduğunu belirten Harb-İş Sivas Şube Başkanı Erdoğan Yuvacı, “Yıllardır bu psikoloji ile yaşayan üye arkadaşlarımız, geleceklerini planlamakta zorluk çekiyorlar. Mesela ev alacak, araba alacak taksitle ‘ya gönderirlerse’ ne yaparım korkusuyla alamıyorlar. Günü birlik yaşıyorlar” diye konuştu.
Sivas ekonomisi için önemli
AKP Hükümeti’nin uyguladığı politikalar sonucunda kamunun genelinde bir daralma yaşandığını belirten Yuvacı, bu uygulamaların kendilerinde de yaşandığını, her kuvvete bağlı bir dikimevi olmasının planlandığını ifade etti.
1995 yılından beri dikimevinin İstanbul’a taşınması gibi bir plan olduğunu belirten Yuvacı, “Sivas, tarihinde talihsizlikler yaşamış ve bu talihsizliklerden dolayı da ihmal edilmiş bir şehir. Sivas’ta sanayileşme yeterli olmadığı için kamu işletmeleri daha ön planda. İstanbul’a taşınmasını yaptığımız görüşmelerle bugüne kadar erteledik. Ancak en son olarak TSK’dan gelen bir yazıda makine paktının kaç vagona sığabileceği, çalışanlarının tazminatlarının ne kadar tuttuğu soruluyor. Amaç dikimevini İstanbul Kartal 1 No’lu dikimevine taşımak. Bu taşınma için 300 aile İstanbul’a gitmiş olacak. 300 kişilik bir istihdam belki İstanbul için hiç önemli değil ama Sivas ekonomisi için çok önemli” diye konuştu.
Paralar nereye gitti?
“Harb-İş Genel Merkezi bu konuda komisyonlar oluşturdu. Bu komisyonlar üretimin nasıl artacağını, kalitenin nasıl artırılacağını değerlendiriyorlar. Hükümet kamuyu bitirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede özel sektörle rekabet edebilir bir hale gelmemiz gerekiyor. Bu komisyonlar bunun için çalışıyor. Kamu işyerlerinin daralmasını çok doğru olduğunu düşünmüyoruz” diyen Yuvacı, kamu kuruluşlarının kapatılarak bir sonuca varılamayacağını kaydetti.
AKP’nin iktidara geldiğinden beri dış borucun ikiye katlandığını dile getiren Yuvacı, ülkenin kâr eden kamu kuruluşlarının satılmasına rağmen bu borcun nasıl ikiye katladığını anlamadıklarını, özelleştirmeler sonucu alınan paraların nerelere gittiğini sordu.
Kamu sendikacılığının var olabilme mücadelesi verdiğini ve sadece 323 bin kamu işçisi kaldığını kaydeden Yuvacı, bunların yüzde 40’ının da emekliliğini hak etmişlerden oluştuğunu, pazarlığa oturunca hükümetin önlerine koyduklarını hatırlattı. (Sivas/EVRENSEL)
Gökhan Durmuş