20 Şubat 2007 01:00

İşyeri hekimliği kaldırılıyor


İş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü olan; meslek hastalıklarında da zirveye oynayan Türkiye’de AKP Hükümeti, yeni bir yasayla işçi sağlığı ve iş güvenliğini tümüyle patronların insafına terk etmeye hazırlanıyor. Tartışmaya açılan İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasa Tasarısı Taslağı ile 4857 sayılı İş Yasası’ndaki işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin maddeler iptal ediliyor.
Taslak, İş Yasası’ndaki 50 ve daha fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdam edilmesi zorunluluğunu kaldırıyor. Bunun yerine işyerinin büyüklüğü, işin niteliği ve çalışan sayısı gibi çeşitli kriterlere göre patronların, ilgili meslek dallarından bir veya birden fazla kişiyi görevlendirmesi öngörülüyor.
Taslakta, “Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi”nin oluşturulması, en az 10 işçinin çalıştığı işyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışan Temsilcisi’nin belirlenmesini ve tüm çalışanların fiili olarak işbaşında çalışmaları esnasında, tütün ve tütün mamullerini kullanmalarının yasaklanması düzenleniyor. Taslak, hizmetlerinin “dışarıdan satın alınmasını” yani taşeronlaştırmayı da mümkün kılıyor. Dahası taslak, bu hizmetlerin bakanlık tarafından verilen belgeyi almış olması halinde, patron tarafından yapılmasına da olanak sağlıyor. Taslak, işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmasını öngörüyor. Ancak risk değerlendirmesinin sonucuna göre alınması gereken koruyucu önlemlere ve kullanılması gereken koruyucu ekipmanlara karar verme yetkisi, yine patronlara veriliyor.
Danıştay’ın kesinleşmiş kararına göre Çalışma Bakanlığı’nın, işyeri hekimlerini belgelendirme yetkisi yok. Ancak taslak, bu karara rağmen işyeri hekimleri ve diğer ilgili personelin belgelendirilmesinde Çalışma Bakanlığı’nı yetkili sayıyor. Taslakta, patronların sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda, sadece idari para cezası ile cezalandırılması düzenleniyor. Para cezaları 77 YTL ile 3 bin YTL arasında değişiyor. İş kazaları ve meslek hastalıklarını bildirmeyen patronlara 100 YTL para
cezası uygulanması öngörülerek bu alandaki kayıt dışılık adeta teşvik ediliyor.
Patronların isteği oluyor
Taslağı gazetemize değerlendiren Ankara Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Üyesi Dr. Sedat Abbasoğlu, esnek çalışmayı esas alan 4857 sayılı İş Yasası’nı bile katı bulan sermaye örgütlerinin, daha fazla esneklik istediğini kaydetti. Taslağın da bu esneklik talebi doğrultusunda hazırlandığını belirten Abbasoğlu, “Taslakta esneklik ve belirsizlik esas. İşçi sağlığı ve iş güvenliği yok sayılıyor, piyasaya terk ediliyor. Sermayenin istediği oluyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmeti vermemeye yasal dayanak getiriliyor” dedi.
Abbasoğlu, “işçi sağlığı, iş güvenliği hizmetlerinin patronlar eliyle yürütülmesi” gibi bir uygulamanın, dünyanın hiçbir yerinde olmadığına dikkat çekerek “İşyeri hekimlerinin görevleri, kamusal denetim görevi işverenlere veriliyor. Patron, hem suçlu hem savcı, hem hakim durumuna getiriliyor” diye konuştu. Taslağın tartışmaya açıldığını ancak sonuçta sermayenin isteklerinin dikkate alındığını söyleyen Abbasoğlu, “Taslakta bakanlığa, yetki alanında olmayan belgelendirme işi veriliyor. Bu açıkça hukuka aykırı. Meslek örgütlerini ve sendikaları yargı süreçleriyle uğraştırıp gerçek işlerini yapamaz hale getirmek, bu arada doğan hukuksal boşlukta da kendi bildiklerini okumak istiyorlar” dedi.
Kapsam iyice daralacak
Taslakta düzenlemelerin, resmi ve özel tüm işyerleri ve işlerde çalışanları kapsadığı belirtilirken Çalışma Bakanlığı yetkilileri, güvence kapsamını genişletecekleri ile övünüyorlar. Ancak Dr. Abbasoğlu, taslağın kapsamı genişletmediğini, yürürlükteki mevzuatın zaten tüm çalışanları kapsadığını belirtti. 50 ve daha fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdamı şartının kaldırılmasının öngörüldüğünü anımsatan Abbasoğlu, bu sınırın patronların talebi doğrultusunda, 250 ve daha yukarısına çekilmek istendiğini belirtti.
Abbasoğlu’nun verdiği istatistiklere göre Türkiye’deki 800 bin kayıtlı işyerinin yalnızca 18 bininde, 50 ve daha fazla işçi çalışıyor. Bu işyerlerinde çalışanlar ise kayıtlı işçilerin yüzde 45’ini oluşturuyor.
Sınırın 250’ye çekilmesi durumunda, kayıtlı işyerlerinin yalnızca yüzde 0.2’si, yani 2 bin 100 işyeri kapsama giriyor. Bu durumda işyeri hekimi hakkından yararlanacak işçilerin oranı yüzde 45’ten yüzde 15’lere düşüyor. (Ankara/EVRENSEL)
İş sağlığı mı, işçi sağlığı mı?
AKP Hükümeti’nin çıkardığı 4857 sayılı İş Yasası’nda, “işçi sağlığı” kavramı terk edilerek “iş sağlığı” kavramına geçildi. Yeni taslakta da “iş sağlığı” kavramı kullanılmaya devam edildi. Bu değişim,, kafa karışıklığına yol açarken Liman-İş Sendikası Uzmanı Oğuz Topak, TTB Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi’nde yayınlanan yazısında, değişimin arkasında sermaye mantığının yattığını belirtti. İş sağlığı kavramı ile asıl korunanın, işçi değil iş olduğuna işaret eden Topak, emeğin korunması yerine üretimin sürekliliğinin sağlanmasının hedeflendiğini kaydetti.
Onur Bakır

Evrensel'i Takip Et