25 Şubat 2007 01:00
SADEDE GELELİM
GÜNÜN YAZILARI
Hrant Dinkin cenazesi akabinde milliyetçilik üzerine epey tartışma oldu. Tartışmada kavramları birbirine karıştırmaktan yarar umanlar çıktı. Bunlardan birinin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykalın katkısını inceleyerek vaziyeti tahlil edelim.
Basına göre Baykal, 30 Ocak 2007 günü grup toplantısında Milliyetçilik bu toplumun ana çimentosudur; milliyetçiliğin varlığından kimse korkmasın. Milliyetçilik duygusunun varlığından kimse korkmasın; milliyetçiliği de kimse suçlama konusu yapmasın. Elbette milliyetçi olacağız; elbette milletimizi seveceğiz. Milletin kimliğinden onur duyacağız. Hepimizi, kimseyi dışlamadan, herkesi bu milletin parçası olarak kabul edeceğiz. Bizim milliyetçiliğimiz bütünleştirici milliyetçilik; ayırıcı değil, parçalayıcı değil, dağıtıcı değil, dışlayıcı değil, kapsayıcı milliyetçilik. Herkes var bunun içinde, hepimiz var, bu topraklarda yaşayıp bu ülkeyi seven herkes bu milliyetçilik tarifinin içinde. Kimse, milletin onuruyla, kimse milletin şerefiyle oynamasın; kimse milletin gururuyla oynamasın, kimse bu milletin temel değerlerine saygısızlık yapmasın. Bunu talep etmek herkesin hakkıdır; herkes bu dikkati göstermek zorundadır demiş.
Milliyetçiliği milletini sevmeğe eşitleyince millet nedir, millet kimdir sorusu ortaya çıkıyor. Millet bu topraklarda yaşayan herkes olunca milliyetçilik bu topraklarda yaşayan herkesi sevmek oluyor. Tanım dediğin böyle olur!
Siyaset bilimciler muhtemelen milliyetçiliğin tanımı ve mahiyeti üzerine sayfalarca yazabilir. Kanımca Türk milliyetçiliği kavramını bilim insanlarından ziyade kendine milliyetçi diyen akımlar belirlemektedir. Bunların başında Milliyetçi Hareket Partisi gelmektedir. CHPliler ne derse desin, CHPnin milliyetçilik okunun tanımını bugün MHP yapmaktadır.
Milliyetçilik bence kendi milletini sevmek değildir. Milliyetçilik kendi milliyetini tarihsel, kültürel vs. açılarından başka milliyetlerden üstün görmektir. Milliyet ise aynı dili konuşan, aynı kültüre sahip (bazı örneklerde, ilâveten aynı dinden olan) insan topluluğudur.
Milliyetçilik bir topluluğun üstünlüğünü iddia ettiğinden başka topluluklara karşı aşağılayıcı, ayırıcı ve dışlayıcıdır. Milliyetçilik, milliyetler arası kavga ve savaş kışkırtan bir düşüncedir. Her türlü insanî düşünceye terstir.
Milliyetçiliği tenzih etmek için MHPninkine ırkçılık ya da ırkçı milliyetçilik dendiği oluyor. Bu da kasten yapılan bir kavram çarpıtması. Anadoluda ırkçılık yapılamaz çünkü burada farklı milliyetlere bölünmüş tek bir ırk var. Anadoluda hangi milliyetten insanları ırksal özelliklerine (fiziksel görünüşlerine veya genetik tahlillerine) göre ayırt edebiliriz ki?
İnsan geleceğine güvensizlik duyuyor, aidiyet ihtiyacı duyuyor ise milliyetçilik ilaç gibi gelebilir. Güven ve aidiyet duygusu verir; sosyal ve ekonomik sorunların mesuliyetini başka milliyetlerden insanlara yıkmağa yarar. Bu işlevi sebebiyle milliyetçilik burjuva sınıfının emekçileri dikkatini sıkıntılarından çelip birbirine düşürmekte kullandığı bir araçtır.
Bir kültürün veya milliyetin diğerlerinden üstün olduğu saçma sapan bir önermedir. Saçma olduğu için, milliyetçilik insanı gerçekler dünyasından hayal âlemine sevk eder. Milliyetçiliğin insanın muhakemesini ne hâle getirdiğini görmek için duvarlara yazılan Dünya Türk Olsun ibaresini hatırlamak yeter.
Bütün bunları düşününce Baykalın milliyetçiliği öven sözlerinde, sınıfsal içgüdüsünü okumak mümkündür.
Cem Somel
Evrensel'i Takip Et