26 Şubat 2007 01:00

Gül, umduğu desteği değil eleştirileri buldu


Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye’ye davet ettiği Almanya, Danimarka, İsveç, Belçika ve Avusturya’daki Türkiye kökenli milletvekillerinden, umduğu desteğin yerine eleştiriler aldı. Gül ile yemekte bir araya gelen milletvekilleri, basına kapalı bölümde, Türkiye’deki uygulamaları eleştirdiler. Edindiğimiz bilgilere göre toplantının basına kapatılmasının ardından Bakan Gül, Kıbrıs, AB ve Ermeni sorunu ile göçmenlerin entegrasyonu konularında konuşmak istediğini söyledi. Gül, Avrupa ülkelerindeki vatandaşların “Türkiye’yi terk ettikleri gibi kaldıklarını, kafalarının değişmediğini” belirterek “Türkiye daha ileri gidiyor ama insanlarda, bıraktıkları gibi olduğu düşüncesi var” dedi.
Kıbrıs konusunda yanlış kanaatlerin olduğunu belirterek “Tezlerimizi size anlatalım. Bu tezlerimizi anlatarak oralarda bizi savunun” diyen Gül, “Türkiye’de birçok tabuların yok olduğunu, hızlı bir reform temposu izlediklerini, Türkiye’de ‘sessiz devrim’ler yaşandığını, ekonomik olarak büyüyen Türkiye’nin Avrupa’da altıncı büyük ekonomiye sahip olduğunu” savundu.
Gül’ün konuşmasının ardından milletvekilleri söz aldı. TCK’nın 301’inci maddesini, söz alan hemen tüm milletvekillerinin eleştirmesi üzerine Bakan Gül, 301’inci maddenin, seçim yılı olmasına rağmen kısa sürede değiştirileceğini, ancak 301’in yerine başka bir maddenin de o işlevi görebileceğini ifade etti.
Toplantıda milletvekilleri, bulundukları ülkelerde vatandaşların, Türkiye’deki seçimler için bulundukları yerlere en yakın konsolosluklarda oy kullanmak istediklerini aktardılar. Ayrıca pasaportların süreli verilmesi, konsolosluklarda uzun süre bekletilmeleri, Kürt sorununun hâlâ çözülememiş olması ve AB’ye üyelik süreçlerine ilişkin görüşler ifade ettiler. Milletvekillerinin görüşlerini dinleyen Gül, kimi eleştirilere hiç değinmezken, Kerkük’e müdahale gibi bir isteklerinin olmadığını ancak Irak’taki mezhepsel çatışmanın etnik bir çatışmaya dönüşmesi endişesi taşıdıklarını söyledi.
Kürt sorunu ve yeşil sermaye
Almanya Federal Parlamentosu’nda Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, Bakan Gül’ün tartışmayı “AB konusunda Türkiye’nin kötü bir imajı olduğu, bu imajın nasıl değiştirileceği” yönüne çekmek istediğine değinerek bazı milletvekillerinin de “Bu imajı yıkmamız gerekiyor” yönünde görüş bildirdiklerini söyledi. Bakan Gül’e, “Siz birçok tabular yıkıldı, sessiz devrimler oldu, ekonomi büyüdü diyorsunuz ama halen sendikal haklar yok. Kürt sorunu çözülmemiş, demokratikleşme, 301 sorunu var. Memurlar TİS yapamıyor. Bunlar benim için sessiz devrim değil” diyen Dağdelen, “Türkiye’nin imaj sorunu olduğuna” katılmadığını da belirterek “Türkiye’nin imaj sorunu değil demokratikleşme, barış, yoksulluk sorunu var” diye konuştu.
Türkiye Barışını Arıyor konferansına değinen Dağdelen’in, “Sol Parti olarak Türk, Kürt aydınlarının bu girişimlerini olumlu değerlendirdikleri, insanların bu çok ciddi adımlarının, çabalarının desteklenmesi gerektiği” yönündeki sözlerini dinleyen Bakan Gül ve büyükelçilerin renkleri attı. Ancak herhangi bir karşılık verilmedi. Son dönemde etnik sorunlar üzerinden bağnaz milliyetçiliğin körüklendiğini kaygı ile izlediklerini de aktaran Dağdelen’in, “bu konuda hükümetin ne yapmayı düşündüğü” sorusu da yanıtsız kaldı. Dağdelen’in yanıtsız kalan başka bir vurgusu da “yeşil sermaye üzerine eleştirileri ve hükümetin, yurtdışında binlerce vatandaşı mağdur eden bu konuda ne yapacağı” oldu.
301 eleştirisi
Almanya Federal Parlamentosu’ndan Sol Parti Milletvekili Hüseyin Kenan Aydın da Türkiye’ye yönelik eleştirilerde bulundu. Hükümetin, samimi ise bunu ortaya koymasını isteyen ve TCK’nın 301’inci maddesini eleştiren Aydın, “Ağzını açan hapse giriyor. Türkiye’de olsaydım ben de 301’den şimdi hapiste idim” diye konuştu. Bir “Kürt sorunu var”, bir “Kürt sorunu yok” dendiğine, bunun da Türkiye’yi çıkmaza götürdüğüne değinen Aydın da Türkiye Barışını Arıyor konferansına işaret ederek bu adımın olumlu olduğunun ve desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Yüzde 10 barajını da eleştiren Aydın, bu antidemokratik uygulama nedeniyle büyük bir kesimin parlamento dışında kaldığını ifade etti. Din ve inanç özgürlüğü önündeki engellerin de kaldırılmasını isteyen ve Tuncelili, Alevi biri olarak Aleviliğin legal yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Kerkük’e sınır ötesi operasyon söylemlerini de eleştirerek “Nereye gidiyorsunuz?” diyen Aydın, Türklerle Kürtlerin hep iyi ilişkiler içinde olduklarını söyledi.
Bremen Eyalet Meclisi Milletvekili Gülsen İletmiş de Türkiye’ye gelişlerini “geç atılmış, olumlu bir adım” olarak değerlendirdi. Türkiye’den, “Bizi kötülemeyin, aleyhimize bir şey yansıtmayın” görüşlerinin artık geçerliliğini yitirdiğini, iletişim çağında medya aracılığıyla her şeyin anında öğrenildiğini kaydeden İletmiş, en büyük sıkıntının “iki adım ileri, bir adım geri” mantığının olduğunu söyledi. Yasalar çıksa bile uygulanmadığını, 301 kalksa bile yerine 205 veya başka bir maddenin getirildiğini söylediğini aktaran İletmiş, sık sık bir araya gelinirse bu tür şeylerin engellenebileceğini belirtti. 1999’dan beri, iki dönemdir milletvekili olan İletmiş, 35 yıldır Almanya’da yaşadığını, çok kültürlülüğün kimi yararları da bulunduğunu belirterek “Kürt kökenli, Tunceliliyim. Üç kültürlü Türk, Kürt, Almanım. Bazen çok kültürlülük iyi oluyor” dedi.
Uygulamadaki eksiklikler
İsveç Parlamentosu’ndan Sosyal Demokrat Parti Milletvekili, Süryani kökenli Yılmaz Kerimo da, 301, Dink’in öldürülmesi ve Orhan Pamuk’a yönelik tehditlere değinerek, “Ermeni soykırımından bahseden biri mahkemelik olmamalı” dedi. İsveç’te Türk vatandaşların oy kullanmak istediklerini de belirten Kerimo, ayrıca bedelli askerliğin fiyatının yüksekliğinden de yakındı.
İsveç Çevre Partisi Milletvekili Mehmet Kaplan da Türkiye’de sadece azınlıklara değil çoğunluk olan Müslümanlara yönelik de (örneğin başörtüsü sorunu) sorunlar olduğunu aktardı.
Milletvekilleri, aynı gün akşam saatlerinde Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini’nın verdiği resepsiyon ile Devlet Bakanı Beşir Atalay’ın akşam yemeği davetine katıldılar. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et