28 Şubat 2007 01:00
Kitaplarıyla Muğla Üniversitesi'nde...
Geçenlerde, Muğla Üniversitesinden onurlu bir grup akademisyenin, emekli darbeci ve halkına hesap vermekten hâlâ korkan Kenan Evrenin eski kitaplarını Muğla Üniversitesine bağışlamasına karşı çıkan eylemleriyle ilgili haberi okudum, bizim Evrenselde. Sanırım emekli darbeci Kenan Evren, bir yanlışlık yapmıştı. Eski kitapçılardan birine satacağı kitaplarını üniversiteye vermişti. Akademisyenler de bu bağışı herkesin anlayabileceği bir biçimde protesto etmişlerdi...
Bu haber beni, Türkiye yi uçuruma götüren Kenan Evren in karanlık yıllarına götürdü... Gencecik insanları, -hatta yaşlarını büyüterek- katletmişti Kenan Evren ve adamları. Her yerde, her kurumda zulüm, baskı, terör estiriyorlardı. Bu arada gazeteleri yasaklamış, dergileri kapatmış, kitapları kitap krematoryumlarına götürmüşlerdi.
Ben o sıralarda, yayıncılığımın 15. yılını yaşıyordum; yazarlığımın da 26. yılını. Bir sürü darbe-marbe, darbe teşebbüsü görmüştüm. Ve en az, darbeci asil ve necipler kadar kafam çalışıyordu. Kenan Evren cuntasının işbaşına gelmesinden iki gün sonra, evimdeki toplatılma şansı olan kitaplarım, gereken yerde korunmaya alınmıştı... Tabii, büyük bir rastlantı eseri; 12 Eylül 1980de piyasaya sunacağım 3 kitabım da Kenan Evren gibi, Anayasaya silahlı güçler sayesinde koydurulan Koruma Yasaları benzeri benim özel koruma yasalarım sayesinde kurtulmuşlardı. Kendini uyanık sayan Kenan Evren ve adamlarının ruhu duymamıştı. Duyamazdı da... Sadece Kenan Evren ve takımı mıydı bu ülkenin uyanığı?
12 Eylül 1980 faşist darbesinden önce yayınladığım, Simeon Tsanovun bir kitabını toplamışlardı keyfi olarak; üstelik okunmadan, incelenmeden. Her zamanki gibi 20 tane vermiştim, Savaşta Birlik adlı bu kitaptan. Sonra kitabın kapağını, tanıtımın olduğu ilk 4 sayfayı değiştirip Umut Ordusu başlığıyla yeniden okura sunmuştuk. Biraz da kafa bulmak amacıyla, apoletli kitap toplayıcılarına da birkaç tane göndermiştik. Savaşta Birlik adlı kitabı toplayanlar, yapıtın adı Umut Ordusu olunca toplamamışlardı... Gerçekten çok ciddi (!) adamlardı darbeciler...
Aziz Nesin, 12 Eylül darbesinin, taksilere taksimetre takılması için yapıldığını söylemişti sanırım. Aslında bence, 12 Eylül faşist darbesinin 3 gerekçesi vardı. Birincisi; Ankaragücü futbol takımını 1. Lige çıkartmak. İkincisi; doğan ayı simgeleyen ay-yıldızın sola bakışından rahatsız olup onu, batan ayı simgeleyen sağa bakan ay-yıldız haline getirmek. Bakın bu konuda gerçekten ileri görüşlüydüler. Anayasadan Siyasi Partiler Yasasına, Seçim Yasasına dek her şeyi değiştirdiler ve Türkiyeyi doğan ülke durumundan batan ülke durumuna getirdiler. AKPlilerin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, en has Kenan Evrenci olarak görevini yapmıyor mu?
12 Eylül faşist darbesinin üçüncü gerekçesi de plaket koleksiyonu yapmaktı. Kenan Evren, özellikle silah zoruyla değiştirttiği Anayasa sayesinde Çankaya Köşküne çıkınca, dönemin Başbakanı Turgut Özalla -biraz ayıp olacak ama kusura bakmayın- sidik yarışına girdi; kim daha çok plaket alacak diye. Kenan Evren 3 plaket alırsa, T. Özal 5 plaket alma yolunu araştırıyordu. Tabii T. Özal 5 plaket alınca, Kenan Evren de 7 plaket alma yoluna sapıyordu... Ve ben, Türkiyede plaketsiz yurttaş kalmasın... Beşikten mezara her T.C. yurttaşına plaket kampanyası açtım. Hatta vakıf da kuruyordum ki İstanbul Valiliği engel oldu... Sonra Kenan Evren, alay konusu oluyor diye bu plaket işini engelledi... Yine yıllar sonra duydum ki Kenan Evren, kendisine verilen tüm plaketleri Marmaris Körfezine atmış. Plaket yağcılarına hayırlı olsun...
Şimdi öğreniyorum ki Kenan Evren, kitaplarını üniversiteye bağışlamış. Yok Kenan kardeşim yok; kendini de üniversiteye bağışlasan, aklanamazsın... Hadi başka kapıya... Nasıl olsa bulursun bir kapı daha... Biraz da onun şovunu yap... Sen göremesen bile, ilerde torunların görecek; Vay be, bizim dede de amma Abdülhamitmiş diyecekler
Bülent Habora
Evrensel'i Takip Et