Kendi televizyonumuz için

Biz Tuzla tersaneler havzasında bulunan Yıldırım Tersanesi’nde çalışan işçileriz. Gazetemize birlikte ilk kez bir yazı yazıyoruz. Bu sefer tersanelerdeki çalışma koşulları ya da iş cinayetlerinden söz etmeyeceğiz, çünkü biz tersane işçilerinin yaşadıklarını gazetemiz Evrensel’den okuyorsunuz ve okumaya devam edeceksiniz.
Bu sefer önümüzdeki günlerde yayın hayatına başlayacak olan ve bizim tarihimizi, kültürümüzü, bizim sorunlarımızı ekranlara yansıtacak ve sesimizi gazetemizle birlikte daha gür çıkmasını sağlayacak olan Hayat Televizyonu’nun kurulması için yürüttüğümüz çalışmadan söz edeceğiz. İşçi arkadaşlarımıza, Hayat Televizyonu’nun yayın politikasını anlatarak başlıyoruz. Bu kanalın bizim kanalımız olacağını ve arkasında holding patronlarının olmadığını, bu televizyonun “patronlarının” biz işçiler ve emekçiler olacağını, bizlerin vereceği yardımlarla kurulacağını söyleyince, işçi arkadaşlarımızın olumlu ve katılımcı tavırlarını gördük.
Çalıştığımız tersanede bu işe ikna olan arkadaşlar olarak öncelikle neler yapabiliriz diye konuştuk ve görev dağılımı yaptık. Çalıştığımız taşerondaki işçilerden önce diğer taşeron firmalar içinde görev dağılımı yaparak işçilere Hayat Televizyonu’nu anlattık. Görev dağılımı sırasında kimi arkadaşlar tereddüt ettiler, “Böyle bir şey olmaz, nasıl para isteriz” dediler. O arkadaşlarla yeniden konuştuk, kimi arkadaşlarımızın morali bozuldu. Ama adım atmaya, işçilere anlatmaya başlayınca her şey değişmeye başladı.
Kısa süre içinde işçilerin imkanları ya da güven duydukları kadar katkı sunmaya başladıklarını gördük. İçmelerde televizyon için yapılan toplantıya arkadaşlarımızla birlikte katıldık. Toplantı için çıkarılan el ilanlarını dağıttık. Kurulacak televizyon için yapılan röportajlara katıldık. Maaşlarımızı aldığımız gün bütün arkadaşlarımız kendi televizyonumuz için bağışta bulunduk. Hiç ummadığımız arkadaşlarımız yürüttüğümüz çalışmanın sonucunda bu televizyon için yapacakları yardımın dışında, yardım toplayacaklarını söylediler. Yıldırım Tersanesi işçileri olarak şimdi Hayat Televizyonu’nu kumandamızın 1. sırasına koyduk. Yaptığımızdan daha fazlasını yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tersanemizde 540 işçi çalışıyor, bunun yarısına ulaştık. Hedefimiz tümüne ulaşmak. Biz bir adım atarsak karşımızdaki de atıyor.
Bir ayı aşkındır Tuzla tersaneler havzasında çalışma yürütüyoruz. Amacımız 25 bin işçinin çalıştığı bu işçi cehennemindeki bütün arkadaşlarımızı haberdar etmek ve en az altı, yedi bin arkadaşımızın katkısını sağlamaktır. Sözünü ettiğimiz küçük deneyimimiz bile bu işi başaracağımızı gösteriyor. İşin önemini anlayan her arkadaş mutlaka bir tarafından tutuyor. Şu anda birçok tersanede benzer çalışmalar yürütülüyor; iş çıkışından sonra da, işçi arkadaşlarımızın oturdukları semtlere (İzmit, Gebze, Tuzla ve Pendik’) giderek çalışmamızı sürdürüyoruz. Kimi yerlerde toplantılar yaptık. Yıldırım Tersanesi’ndeki işçiler olarak, ülkemizdeki bütün işçi ve emekçi kardeşlerimize çağrımız; sermayenin kanallarına karşı, kendimizin olacak Hayat Televizyonu’muz için çalışmalıyız.
Yıldırım Tersanesi işçileri (Tuzla/İSTANBUL)